1.3K 114 81
                                    

"Yoongi, pati ver."

Taehyung, insan formundaki kedimle oynamaya devam ederken göz devirip mutfağa içecek bir şeyler hazırlamaya gittim. Eve geldiğimizden beri Yoongi beni umursamayıp Tae'ye sürtünmeye başlamıştı. Tabii bunu kedi halindeyken yaptığında normal karşılıyorduk fakat şu an bir insanın başka bir insana sürtünmesini ben şahsen cinsel anlamda algılardım. Tae'nin de öyle algıladığı isyanından belli oluyordu.

"J-jungkook kedin beni germeye başladı!"

İçeriden seslenen arkadaşıma sadece gülerken Yoongi'ye süt, bize kolayla geri salona döndüm. "O bir kedi, Tae. Sadece onu okşamanı istiyor." Yoongi, Taehyung'un kucağına çıkıp kıvrıldığından Tae pes edip kedimin karnını okşamaya başladı.

"Kook ben acıktım ya. Hamburger söyleyelim mi? Yanında da patates ve soğan halkası."

Şerefsiz arkadaşım beni soğan halkası diyerek ikna ettiğinde Yoongi'ye döndüm. Mırlamayı kesmiş odaklanarak bana bakıyordu. "Bir şey mi oldu Gi?" çenesinin titrediğini gördüğümde onu hızlıca Tae'nin kucağından alıp tekli koltuğa oturdum. O da bu sefer benim kucağımda yüzünü boynuma gömerken yalamayı da ihmal etmiyordu.

"Korktum."

Taehyung'a baktığımda kırlente sarılmış masum masum bizi izliyordu. Şüpheli... "Neyden korktun bebeğim? Korkma bak, geçti. Benim yanımdasın." yaladığı yeri dişlediğinde kendimi inlememek için zor tuttum. Sakin ol Jungkook, senin düşündüğün anlamda yapmıyor o bunları.

"Onun kucağındayken altımda sert bir şey hissettim. Çok korktum. İlk oturduğumda yoktu. Sonradan geldi o, sahip."

Çatık kaşlarımla Taehyung'a döndüm. "Yemek siparişini verip derhal indiriyorsun o şeyini. Benim masum kediciğimden faydalanamazsın. Mozzarella çubuklarından da söyle!" salondan çıktığı için arkasından bağırmıştım.

"Sahip, beni seviyorsun değil mi?" saçlarını okşuyordum. Başı hâlâ omzuma yaslı, nefesi boynuma vuruyordu. "Elbette seviyorum. Bu da nereden çıktı?" ellerini göğsüme koyup başını kaldırdı.

"O kıvırcık saçlının yanında garip bir aura yayıyorsun. Ne demek olduğunu bilmiyorum kıskançlık deniliyor sanırım. Kıskanıyorsun sen Tae'yi. Beni sevmiyorsun."

Ellerimi yüzüne koyup yanaklarını okşamaya başladım. Evet kıskanmıştım ama Taehyung'u değildi. Yoongi'yi kıskanmıştım. Onun, Tae'ye olan yakın davranışlarını kıskanmıştım. Beni bırakıp, onun kedisi olacağı düşüncesi beni kıskançlığa itmişti.

Gözlerini kapatıp yanağını avucuma yaslarken mırlamaya başladı. Üzerindeki etkime bayılıyordum. Bana kızsa da kırılsa da bu çok kısa sürüyordu. Beyaz teninden kokusunu içime çekip daha fazla üzülmemesi için konuşmaya başladım.

"Bebeğim sana bir sır vereceğim."

Gözlerini açıp heyecanla miyavladı. Gülümsememi tutamayıp kulağına yaklaşarak fısıldadım. "Seni, Taehyung'dan kat ve kat daha çok seviyorum." geri çekildiğimde yüzüne bakmama fırsat vermeyip, elleriyle yüzünü örterek başını boynuma gömdü. Bunları yaparkende tatlı mı tatlı homurtular çıkartıyordu.

Kıkırdayıp sırtını okşarken Tae içeri girdi. Pis adam, kedime hallendin demek he? Görürsün sen. "Yemekleri sen ödeyeceksin, ceza sana." itiraz edeceğini anladığım an işaret parmağımı hava kaldırıp lafını ağzına tıkmış, ardından gözlerimle kucağımda uyuya kalmış olan kedimi işaret ettim. Yanakları kızarırken hemen önüne dönerek topluca oturmaya başlamıştı. Aferin, adam ol.

Boş boş oturduğu için sinirlenip fısıldayarak bağırdım. "Git odamdan oyun konsollarını getir bari. Bir de oyun seç." bunu bekliyormuş gibi yerinden kalkıp odama koştu. Aptaldı ama en yakın arkadaşım işte. Bu sırada da Yoongi gerinerek sindiği yerden kalkmıştı. Kediler böyleydi işte. Olmadık yerlerde kısa kısa uyuklarlardı.

"Imm, sahip ben acıktım."

Gülümseyip sehpaya koyduğum süte uzanıp Yoongi'ye verdim. "İç bakalım." bir eline tutuşturduğum bardağa bir de bana bakarken sütü geri bana verdi. "Sen içir..." gülümseyip başımla onayladıktan sonra yavaş yavaş içirmeye başladım. Bardağın dibini gördüğümüzde ikimizde zafer kazanmış gibi gülerken boş bardağı tepsinin üzerine koyup kucağımdaki Yoongi ile ayağa kalktım.

"Seni koca bebek. Tuvaletin geldiğinde söyle, gidip kedi kumuna yapmaya çalışma. Anladın mı?"

Dudak büzüp başını salladığında gülümseyerek yanağından öptüm. "Aferin benim akıllı oğluma!" kollarını boynuma dolayıp yanağımı yaladı. Onu bu şekilde övmem çok hoşuna gidiyordu. Her zaman yapmasam da arada bu şekilde ona seslenip gülümsemesini sağlıyordum.

Hafif bedenini koltuğa oturtup boş bardakları tepsiye dizdikten sonra mutfağa geçtim. Yoongi de peşimden gelmişti. "Sahip." makinaya bardakları dizerken "hmm"ladım.

"İlk insan olduğum zaman giydiklerimi giyebilir miyim?" makinanın kapağını kapatıp ona döndüm. "Ay ve kedi baskılı tişörtten mi bahsediyorsun? Bir de altına bakstır vermiştim." hızlı hızlı başını salladığında kararsızca yüzüne baktım. Evde Taehyung vardı ve Yoongi'nin de pek rahat duracağını sanmıyordum.

"Şimdi olmaz Gi."

"Ama neden ki..?"

Birkaç adım yaklaşıp allerimi leğen kemiklerine koydum. "Çünkü evde Tae var. O arkadan hissettiğin sert şeyi tekrar mı görmek istiyorsun?" gözleri büyüdü. "Hayır!" keyifle gülümsedim.

"O zaman ısrar etme. Yatarken giydiririm ben sana." burnundan öpüp elinden tuttum. Salona döndüğümüzde Tae oyunu hazırlamış bizi bekliyordu. "Nerede kaldın be oğlum? Hadi yemekler gelmeden bir tur atalım." Yoongi'yi oturduğum koltuğun önüne, yere oturtup bacaklarımın arasına aldım onu. Başını dizime yaslarken alayla Tae'ye cevap verdim.

"Yemek yemeden senin gollerini yemek istiyorum, diyorsun yani? Bana uyar Barcelona benim! İlk ben söyledim ahahah!"

Yoongi'nin şaşkın bakışlarını hissedince ona döndüm. "Sahip ne yapıyorsun? Tae'ye öyle davranma, üzülür sonra." Saçlarını okşayıp başının üstünden öptüm. Şapşal, kedi olmasına rağmen çok düşünceliydi.

Kapı oyunu başlaştığımız an çalınca küfür ede ede durdurduk. Kapıya giderken de söyleylenmeye devam ediyordum. "Siparişi de tam getirecek zamanı buldunu-"

"Sürpriz! Seni yine çok özledik ve erken döndük! Gel bi' bakalım, sarıl anneye ve babaya."

Sıçtık.

***
-sıçtırmaya bayılıyorum.

***-sıçtırmaya bayılıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My Private Cat - {YoonKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin