Jungkook elini cama koydu, kediye dokunabilme arzusuyla. Tarçın gözlü kedi bir camdaki ele bir de liseli gence baktıktan sonra ağır hareketlerle patisini kaldırıp, Jungkook'un elinin hizasına koydu. Jungkook o an içinden geçirdi: Bu kedi benim olmal...
"Hm hm, eminim. Hem biz sevgili değil miyiz artık? Sevgililer sevişir, biz de sevişelim."
Yoongi'nin bu açık sözlülüğü beni dumura düşürürken ne yapacağımı bilemiyorum. Böyle açık açık konuşunca da nasıl davranacağımı da kestiremedim. "Bence... bence seni kedi olmaktan kurtardıktan sonra beraber olalım." onu reddedişimle beraber morali bozuldu. "Sen benden iğreniyor musun? Dört ayaklı, tüylü ve kuyruklu bir hayvana dönüşüyorum diye mi istemiyorsun?"
Dibimdeki yüzünü ellerimin arasına aldım. Küçücük kalmıştı. "Bebeğim olur mu öyle şey? Çok seviyorum ben seni. Sadece aceleye gelsin istemiyorum." gözleri dolduğu için akan burnunu çekti. Sikeyim dolu gözleriyle ve kızarık burnuyla çok çekici görünüyordu!
Eğilip yavaşça dudaklarını öpmeye başladım. Elleri destek ararmış gibi omuzlarıma tutunduğunda karşılık vermeye başladı. Öpüşme gittikçe hızlanırken Yoongi ağzıma doğru inleyip geri çekildi. İnlemesi alt taraflarda bir yerlerimi karıncalandırırken neden geri çekildiğini anlamak için gözlerimi araladım.
Sonradan arkasında sallanan kuyruğunu ve kafasındaki kulaklarını fark ettim. Siktir, ilk sevişmem unutulmaz bir sevişme olacaktı. Bacaklarını belime dolayacak şekilde kucağıma alıp yatağa uzandırdım. Kendi üstümdeki tişörtü çıkartıp uyluklarını okşayarak boynuna kelebek öpücükler kondurmaya başladım.
Yoongi'nin nefes alış verişleri sıklaşırken kıkırdayıp tekrar dudaklarına ulaştım. Sonra onun da üstündeki, tek kumaş parçasını çıkartıp boynuna yöneldim. Teninde izlerimi taşıyacak olması heyecanımı daha da arttırırken ısırıp emdim derisini.
"Imh~! Sahip öp beni..."
Kalçalarını avuçlayıp dudaklarına yapıştım. Sahip demesi içten içe hırslanmamı sağlamıştı. Kendime engel olamayıp dudağını kanattığımda bir kez daha öpüp geri çekildim. "Üzgünüm güzelim." cevap vermesini beklemeden karnına öpücükler bırakırken bacaklarını aralayıp kendini bana doğru bastırdı.
"Shh, sabırlı ol." dudağını ısırıp kuyruğunu sırtıma sürtmeye başladı. Karnından göğüsüne çıkıp göğüs ucunu emip çekiştirdim. Seslice inlediğinde gülüp köprücük kemilerine de izlerimi bıraktım. Aletim artık altımdaki eşofmanı zorlarken ben de üstümde kalan kıyafetlerden kurtulup geri bacak arasına yerleştim.
İki parmağımı yavaşça içine sokup bekledim. Yoongi nefesini tutmuş, yapacağım diğer hamleyi bekliyordu. Parmaklarımı içinde hareket ettirmeye başladığım kısık kısık iniltileri odayı doldurmaya başladı. Son olarak makas hareketiyle deliğini genişletip kendim girdim içine.
Yoongi bu sefer yüksek sesle inlerken, acıdan dolayı gözleri yummuştu. "S-sahip acı-yor." hareket etmeden beklerken yüzünün her yerine öpücük konduruyordum. Derin derin nefesler almaya başladığında alıştığını anlayıp hareketlerime başladım. Ellerini boynuma dolayıp, hızlanmamla beraber tırnaklarıyla sırtımı çizmesi bir oldu. Umursamayıp onu öpmeye devam ettim.
Öperken bir anda geri çekilip çığlık attığında zevk noktasını bulduğumu anladım. Sonraki tüm darbelerimi oraya yaparken Yoongi'nin aletini alıp birkaç kez çektim. Kendi karnına boşaldığı sıra ben de içine bıraktım kendimi.
İkimizde nefes nefese terli bedenlerle birbirimize bakarken üstüme bir ağırlık çöktü. Duyduğum son sözler Yoongi'nin kısık ama şefkatli sözleri oldu. "Umarım sen de beni ailem gibi unutmazsın. Onlar her ne kadar beni hatırlamaya başlayacak olsa da, senin unutman beni mahveder sahip..."
Seni asla unutmam Yoongim.
***
2 YIL SONRA
"Kahve istemediğine emin misin?"
Bana onuncuya kahve içip içmeyeceğimi soran Tae'ye karşı göz devirdim. "Ulan içmiyorum, siktir git şimdi." yine küfürlü konuşmamı duyunca bu sefer o bana göz devirdi. "Lisede senin küfür etmene engel olan bir şey vardı. Ona ne olduysa, ondan sonra bozuldun sen."
"Off kes ya, sandviç söyleyelim bana. Sik gibi açım."
"Yemek söyleyelim o zaman."
"Hayır ya, buranın yemekleri bok gibi. Ya tatsız oluyor ya da baharatları fazla abartıyorlar."
"Pekâlâ bekle, self servis burası. Alırım ben."
"Sağ ol orospum benim." der demez enseme yediğim şaplakla kıkırdadım. Evet ağzım cidden çok bozulmuştu ve yine haklı ki bu küfür konusunda beni engelleyen bir şey vardı. Fakat ne olduğunu ikimizde hatırlamıyorduk.
Oflayıp çantamdam türev sorularını çıkarttım. 1. sınıf matematik bölümünde okuyordum. Annem ve babamdan zaten genetik olarak sayısal zekaya sahip olduğum için ben de otomatikman matematikçi olmuştum. Taehyung ise sözelciydi. Edebiyat bölümünü seçti ve kazandı.
Çözülmüş soruları incelerken önüme konulan tabakla gülümsedim. "Teşekkürler bebeğim." burnundan soluyarak yerine oturdu. "Jungkook sevgilim var benim. Biliyorsun ki Jin fazla kıskanç." son cümleyi söylerken masanın üstünden yaklaşıp fısıldamıştı.
Sonra geri yaslanıp kahvesinden yudumladı. "Bu arada yarın Daegu'dan kuzenim gelecek. Naklini bizim okula aldırdı. 2. sınıf hukuk okuyor."
"Vay, senin aksine zeki ha?" beni duymazlıktan gelip devam etti. "Bende kalacak, sen de yerleştin zaten evime. Kanepede yatarsın artık."
"Sıçmışlar soruya ya resmen. Böyle mi çözülür bu?!"
"Dinliyor musun sen beni?"
"Taehyung, seni severim biliyorsun. Kuzenin geliyormuş ve sen de kalacakmış. Tamam işte, yeni orospum o olur."
"Jungkook ağzını topla. Yoongi benim gibi küfürü kaldırabilecek biri değil. Onun yanında düzgün konuş."
"İyi iyi denerim. Dur da şu sikik soruyu düzelteyim."
Tae 2+1 bi' eve sahip olduğundan beri her akşam ondaydım. Ev arkadaşı gibi bir şey olmuştuk. Ben de yurtta kaldığım için bazı eşyalarım ondaydı hatta. Yanında çok kaldığım zamanlar buzdolabını ben dolduruyorum. Arada da su ve elektrik faturası için biraz para bırakıyordum salona. Başta itiraz etsede benim böyle rahat ettiğimi anladığında parayı geri çevirmeyi kesmişti.
Şimdi ise kuzeni geldiği için benim kaldığım odayı toparlamak istemesi çok normaldı. Tae 2. sınıf falan demişti ama küfür bile kaldırmadığına göre kızdı. Bakalım onunla nasıl anlaşacaktım.
*** -Jk Yoongi'yi unuttu :'(
-üstünden 2 yıl geçti bir de :'(
-fic yoldan çıktı dşdmflffkmd :'(
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
