1.2K 110 61
                                    

"Ne?"

Öyle bir şey demişti ki aklım çalışmayı durdurup hata verdi resmen. Öncesini düşünüyorum, bir sonuç çıkmıyor. İlerisini düşünüyorum, geçmişi bilmediğim için en baştan sorun çıkıyor. Tamamen aklım karışmıştı. O kadar uzun süre yüzüne hiçbir şey düşünmeden boş boş baktım ki endişeyle beni dürttü.

"Jungkook konuşsana. Bir şeyler sor hadi bana. Korkutuyorsun beni."

Gözlerinin dolduğunu görünce açık kalmış ağzımı kapatıp kurumuş dudaklarımı yaladım. Hâlâ dediğini sindirememiştim ama kendime gelmem gerekiyordu. Kokusu bile beni sakinleştirmezken yatakta doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. Pekâlâ, Yoongi'nin insana dönüşmesine bile bu kadar şaşırmamıştım. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Bir nevi beynimi çalıştırmak için zaman kazanıyor ve çabalıyordum.

"En başından anlat. Ben ne soracağımı bilmiyorum." konuşurken yüzüne bakmamıştım. Bunca zamandır bunu benden neden saklamıştı bunu da anlamıyordum. Ben onun en yakını değil miydim? Benimdi o. Bana sahipti sadece. Benden de bir şey saklaması ağrıma gitmişti, ister istemez de sinirleniyordu.

"Konuşacak mısın artık?!" kollarımı göğsümede bağlayıp sinirle döndüm ona. Sesimi de yükseltmiştim biraz. Çünkü konuşmayıp, yatağın içinde kıvranıp duruyordu. Sesimden ürküp yerinde sıçradığın da yine dayanamayıp kucağıma oturtum ve sorununun ne olduğunu sordum.

"K-kuyruğum çıkmaya çalışıyor yine."

"Kaç defa aynı şeyi yaptık. Belindekileri aşağı indireceksin biraz, bu kadar." artık ezbere bildiğim kuyruk bölgesindeki kıyafetlerini indirip rahatlamasını bekledim. Yüzündeki acı ifade gittiğinde ellerimi geri çekip tekrar göğsümde bağladım. Şu an yüzüne bakamazdım. Eğer bakarsam anında yumuşardım. Kafasından kedi kulakları çıkmıştı ve ben sinirliyim diye pişman pişman yüzüme bakarken kulaklarını eğmişti. Bu görüntüye eminim ki kimse dayanamazdı.

"Jungkook kızma ama bana."

"Anlatacak mısın artık? Sahibin değil miyim ben senin, sakladıklarını anlatmanı istiyorum." kaşlarını çatmıştı. "Sana aslında bir kedi olmadığımı söyledim. Yani insan formundayken bir sahibim olamaz."

Sert çıkışına karşılık ağzımı şaşkınlıkla açıp yüzüne baktım. İlk defa bana karşı gelmişti. "Düzgünce dinleyeceksen anlatacağım. Çıkışıp duruyorsun bir şey bilmeden."

Bir şey demediğimi ve sadece onu izlediğimi anlayınca boğazını temizleyerek anlatmaya başladı. "Önceden normal bir aileye sahipmişim. Hatta bir abim varmış. Orta gelirliymişiz. Babam çalışır, annem bize ve eve bakarmış. Babamın akrabalarıyla hep görüşürmüşüz. Anne tarafı hakkında hiç konuşmazmışız. Hatta merak edip sorduğumuzda bize kızarlarmış."

Nefeslenmek için durduğunda araya girdim. "Neden -mışlı geçmiş zaman kullanıyorsun?"

"Çünkü hafızam yerinde değildi ve bu anıların hiçbiri bana ait değilmiş gibi hissediyorum. İnsana dönüştüğümden beri kesik kesik anılar beliriyordu, bir şeyler hatırlıyordum. Ama Taehyung'la beraber birden bütün anılarım zihnime yerleşti."

Çok saçma geliyordu her şey. "Tae ne alaka?"

"Dinle işte, anlatıyoruz burada." dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım. O da devam etti. "Buraya kadar her şey normaldi. Halalarımın ve amcalarımın çocuklarıyla buluşur eğlenirdik. Bunları Taehyung sayesinde hatırlıyorum çünkü küçük halamın çocuğu da Taehyung'du. Evet Tae kuzenim oluyor sanırım."

"Sikeyim aklım basmıyor. Yoongi hızlı hızlı anlat. Kediye nasıl dönüştün? Neden hatırlamıyordun hiçbir şeyi?"

"Küfür etme sahip, ayıp." kullandığı kelimeyle gülümserken başımı salladım. Yoongi hâlâ aynı Yoongi'ydi. "Abimle sonradan öğrendik ki annemin ailesi, babamla annemi ayırmak için büyü yaptırıyorlarmış. Çok saçma bulduk bunu, neden böyle bir şey yapsınlar ki diye düşündük. Hem kaçıncı yüzyıldaydık, büyü mü kalmıştı diye tartışmıştık kendin aramızda bu konuyu." yutkunduğunda boğazının kuruduğunu fark ettim. Yanımdaki komodinin çekmecesini açıp, küçük kutu sütlerden birini çıkarttım. Yoongi için odamda bulundururdum her zaman.

My Private Cat - {YoonKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin