"Hayır, yemeyeceğim."
"Eğer yemezsen güçsüz kalırsın. Biz maçlara gittiğimizde, yani evde tek kaldığında kaçacak enerjin olmaz ve sonsuza kadar bizle yaşarsın."
Elinde duran ekmeği hızla ısırdığımda kıkırdadı.
"Seni evde bıraksak bile kapıları açık bıracağımızı söylemedim Amelia."
O an ağzımdaki ekmeği suratına tükürmemek için kendimi zor tuttum. Ağzımdaki lokmayı masaya bıraktım.
"Hey!"
"Sus."
Havadaki elimi kavrayıp sıktığında bağırdım.
"A-Acıdı!"
"Ceza alırsan bundan daha fazla acıyacak."Hıçkırıkla zıpladığımda belimi sıktı.
"Ceza istemiyorum."
Derin bir nefes alarak şakağımı öptü.
"Tamam yeme ama bize babacık demeye alış."
Dudaklarımı birbirine bastırırken kollarımı havaya kaldırarak kucağından aşağıya doğru kaydım. Elini belime sararak beni tekrar kucağına çekti.
"Bu hayır demek mi oluyor?"
"İnmek istiyorum."
"İnemezsin."Suratımı asarak kafamı cama çevirdim.
İçeriye koşarak giren Kenneth beni Victor'un kucağından aldı.
"Merdivenden inerken ceza mevzusu duydum sanki."
"Hayır, hayır! Yok ceza."
Ellerimi hızla havaya kaldırıp salladım. Kenneth kaşlarını kaldırarak yüzüme baktı. Daniel kıkırdayarak ayağımı kavradı ve parmağımı ısırdı.
"Ayh?! Beni ısırma."Ayağımı elinden kurtarırken Kenneth arkasını dönerken tezgaha ilerledi. Sepetin içindeki elmalardan birini alıp ısırırken çileklerden birini ağzıma uzattı.
"Çikolata ister misin?"
"Evet, babacık."
"Babacık mı?!"
Victor kafasını bana çevirirken dudaklarımı dişledim.
"Cezasız eğitim daha iyiymiş."
Üstteki dolaplardan birini açarak çikolataları eline aldı.
"Birini seç."
En sevdiğim beyaz çikolatalı olanını aldığımda diğerlerini yerine koydu.Önüme gelen saçlarımın arasından parmaklarını geçirdi.
"Eğer uslu olmaya devam edersen çikolata kazanırsın. Anlaştık mı?"
Kafamı olumlu anlamda sallarken dudaklarımın çevresine bulaşan çikolataları yaladım.
"Umarım alışma evren hızlı biter."
Cebindeki telefon çalarken Jason yanıma gelip beni kucakladı.
"Bahçeye çıkmak istiyorum."
"Hayır, çıkamaz!"
Kevin üstsüz bir şekilde içeri girerken saçlarını karıştırdı."Hava almak istiyorum."
"Evde de hava var. Çıkma."
Sinirle bağırdığımda Kenneth kulağındaki telefonla yanıma yaklaştı.
"Kızımı bağırtma Kevin. "
Jason beni kucağından indirirken William bahçe kapısını açarken koşturarak mutfaktan çıktım.
"Kevin, Amelia'yı cezalandırmak istemiyorum."
"Kaçarken kendini yara-"
Ayaklarım birbirine dolanırken gürültülü bir şekilde yere düştüm. Kevin hızla koştuğunda ayağa kalkmaya çalıştım.
"İyiyim, Gelme! Kaçmayacağım!"
Yavaş adımlarla yanıma gelip kolunu belime sardı.
"Tamam kaçma."
Beni yere bırakırken dikkat etmem konusunda uyardı.□□□□□□□□□□□□□□□□□□□
"Pembe toka nerede?"
Elimdeki tarağı havaya sallarken Victor elindeki tokayı bana uzattı. William'ın saçından bir tutam alıp tokayla tuttururken sehpanın üzerindeki yüz boyalarına baktım. Parmaklarımı William'ın dudaklarına koyup iki yana ayırırken dişlerine baktım.
Hiçte tavşana benzemiyordu.
"Güzelim dişlerime niye bakıyorsun?"
"Seni tavşan yapmak istemiştim ama dişlerin benzemiyor."
Parmaklarını burun kemerine bastırıp derin bir iç çekti."Kafanı böyle çevirir misin?"
Elimle tutup yönlendirirken William belimi okşadı.
"Ödül olarak öpücük almak istiyorum."
"Öpücük?"
Gözlerimi kırpıştırırken saçını çekiştirdim.
"Amelia canım yanıyor."
"Bitince çok tatlı olacaksın."
Birkaç toka daha taktıktan sonra ellerimi saçından çektim.
"Bak çok tatlı oldun."
Derin bir iç çekerken sağımızdan gelen flaşla gözlerimi kırpıştırdım.Jason elindeki telefona bakıp kıkırdarken Kevin beni kucakladı.
"Dondurma ister misin?"
"Hava soğuk, olmaz."
Küçükken ananemden bu yüzden azar işitmiştim ve o zamandan beri sadece yazları dondurma yerdim.
"Ev gayet sıcak Amelia. İstersen yiyebilirsin."
"Çilekli var mı?"
Mutfağa ilerlerken Jason'ın elindeki telefonu çekti.Buzluktan çıkarttığı dondurmayı tezgaha bıraktı.
"Soğuk."
Eliyle çıplak ayağımı tutarak sıktı.
"Bahçede çok oynadın."
Omuz silkerek dondurma kabını elime aldım. Çekmeceden tavşanlı bir kaşık çıkartarak elime tutuşturdu.
"Hafta sonu maçımız var. New York'a gideceğiz."
Sessizce durup gülümsedim.
Evde yalnız kalacağım."Bizle geleceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketball Daddys
Romance"En azından artık top sektirmeyi biliyorsun." Kollarımı havaya kaldırıp zıpladım. "Yaşasın, artık ben de basketçi olabilirim!" Arkamdan gelen Jason beni kucaklayıp öpücüklere boğarken Kenneth her zamanki ukalalığıyla elimdeki topu alarak potaya atı...