"Kevin, neyi duymadım?"
"Doğum günüm olduğunu duymamıştın."
"Aaa!"
Eğilip dudaklarımı öptü ve doğrulup alkışladı.
"İyi ki doğdun Kevin. Mutlu yıllar. Nice yaşlara... Kaç yaşına girdin?"
"26."
Dudaklarıma birkaç tane daha öpücük bıraktı.
"Yirmili yaşların güzel olduğunu söylerler. Umarım bu yaşın sana çok güzel şeyler getirir."
Kollarımı omuzlarına dolayıp sıkıca sarıldım.
"Bu yaşımı bilmiyorum ama 25.yaşım bana seni getirdi. Bundan daha öteye geçebilecek bir hediye olduğunu sanmıyorum."Kafasını göğsüme yaslayıp yanağını sürterken boynuma bir öpücük bıraktı.
"Sormayacak mısın?"
"Neyi?"
Anlamazce baktığında yutkundum.
"Senden saklayacak olmamı."
"Bir bildiğin vardır babacık. Eninde sonunda öğrenirdim ama kendi ağzınla söylemen daha güzel oldu. En azından yalan söylemedin ya da bahane uydurmadı."
GÜZELLİĞİM BENİM!"Uyu şapşal."
Burnunu sıkıştırıp baş ucumuzda yanan lambayı kapattım. Çocuklar balkona ilerlerken odanın ışıklarını kapattılar ve ortam tamamen karanlığa büründü.●
●
●Amelia hafifçe öksürürken elimdeki suyu ona uzattım.
"Uyandır- öhö- üzgünüm."
Suyu içerken alnını öptüm.
"Uyanıktım zaten."
Saat sabahın yedisiydi ve diğerleri bir iki saat önce uyumuşlardı.
"Gezmek ister misin?"
Elindeki suyu bana uzatırken kafasını olumlu anlamda salladı. Hızla gardıroba ilerleyip birkaç parça kıyafet aldım ve Amelia'nın elinden tutarak odamızın bitişik olduğu diğer odaya geçtik.Kıyafetleri yatağın üstüne fırlattıktan sonra Amelia'nın pijamasını çıkarttım.
"İç çamaşırı almayı unutmuşum."
Dudaklarını dişledi.
"Ben böyle giyerim."
Kilotlu çorabı elime alarak giydirdim ve göğsünün altına kadar çektim.
"Rahatsız olursan söyle olur mu?"
"Ş-şuan değil- ıh!"
Eğilip göğsüne bir öpücük bıraktım.
"Çorabını değiştirmeye gitmeliyim anlaşılan."
"N-N-Neden?"
Ellerimi kalçasına koyup çorabın küçük olan deliğinden parmağımı geçirdim.Çorabın kalça kısmı ellerimin arasında saniyeler içinde parçalanırken Amelia kafasını geriye doğru attı.
"Ah,"
"Şşşttt..."
"B-Ben kendimi durduramıyorum."
Çarpıkça gülümsedim.
"Hoşuna mı gitti?"
Omuzlarından tutup yatağa ilerlettim ve üstüne çıktım. Kadınlığı fazlasıyla ıslanmıştı ve parmağımı sürtünce kıvrandı.
"Şimdi senle oyun oynayacağız."
"Ne oyunu?"
"İnlememe oyunu..."
"K-kötü bir oyuna benziyor."Elimle göğsünü sıkıştırıp yüzüne eğildim.
"Çok eğleneceğine eminim."
"Daha çok sen eğlenecekmişsin gibi dur-mmhh!"
Dudaklarımı dudaklarına bastırırken bir parmağımı içine ittim.
"Bebeğim, rüyanda ne gördün?"
"B-"
"Ölmekle alakalı bir şey söyleme. Şimdiden bu kadar ıslanmış olamazsın."
"S-Seni gördüm."
"Beni nasıl gördün?"
Ses çıkarmamaya çalışarak kulağıma inlerken sakin kalmam oldukça zordu.
Boynunu sertçe ısırdıktan sonra kokusunu derince içime çektim. Dizini penisime sürtünce kasıldım ve parmaklarımı içine ittim. Titreyip ellerini ağzına bastırırken doğrulup pantolonumun düğmesini çözdüm.
"Sana bir soru sordum Amelia."
"Mmhhh..."
"Çıplak mıydım?"
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Neredeydik?"
"..."
"Tahmin mi etmeliyim?"
"Ah,"
Parmaklarımı içinden çıkartıp diğer elimi yanağına koydum. Baş parmağımı dudaklarına koyduktan sonra ağzının içine ittim."Evde miydik?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Oh, yaramaz kızım!"
Fermuarımı indirdikten sonra pijamamı sıyırdım. Parmağımı emerken hafifçe doğruldu ve penisimin ıslattığı baksırıma baktı. Parmağımı ağzından çekerken elleri baksırımı sıyırdı.
"Spor odaları var ya... üstünüzü değiştirdiğiniz..."
"Evet?"
"Oradaki banktaydık.""Ah!"
Penisimi ağzına aldığında büyükçe inledim. Kafasını tutup geriye çektim ve parmaklarımı ağzına sokup dişlerine dokundum.
"Dişler yok. Tamam mı bebeğim?"
"Tamam babacık."
"Güzel."
Penisimi tekrar ağzına aldığında titredim.
"O-oh!"
Gözlerimi kapatıp dudaklarımı dişlerken Amelia elini dudaklarıma dopru uzattı. Bileğini kavrayıp parmaklarını tek tek emerken gözlerime derince baktı.Kendimi geri çektiğimde dudaklarını yalayıp çenesine akan sıvıları kolunun tersiyle sildi.
"Ah, babacık!"
Penisimi içine ittiğimde şiddetle sarsıldı. Göğüs uçlarını dişlediktrn sonra dudaklarına yapıştım ve git gel yapmaya başladım. Bacaklarını belime dolarken elleri vücudumda geziniyordu.
"Y... Yavaş. İnleyeceğim."
Kafasını eğip birleşmiş bedenlerimize bakarken belime sardığı ayak bileklerini tutup çözdüm ve omuzlarıma koydum.
"A-oh!"
Nefesi kesilirken gözlerini büyüttü ve ellerini bana doğru uzattı. Ani pozisyon değişikliğimiz yüzünden penisim içinde daha derin yerlere ulaşırken bedeni kasıldı. Seslice inleyip belini kavradım ve kendimi ona bastırdım.Elleri yorganı sertçe kavrarken çoraptan gelen yırtılma sesleri bizden çıkan seslerin yanında hiçbir şeydi.
"Bu ç-çorabı sevmiştim."
"Yenisini alacağım. Daha incesini ve daha renklisini alacağım."
Ellerini tek elimle kavrayıp başının üstünde birleştirirken diğer elimle bacağını kavrayıp öpücükler bıraktım. Boşalmama az bir zaman kaldığında sertçe dişledim.
"Babacık, a-ah!""Hah..."
Derin derin soluklanırken bacağını birkaç kez daha öptüm. Bacaklarını tutup yavaşça omzumdan indirirken küçük küçük inliyordu.
"Belim..."
Ellerimi beline koyup ovuşturdum.
"Acıdı mı?"
"Biraz... ağrıdı."
Beline öpücük bırakıp içinden tamamen çıktım.
"Aldığım en güzel 26 yaş hediyesiydi."
"Dün bundan daha iyisi olamaz demiştin."
"Olabilirmiş."
Yataktan kalkıp temizlenecekken kolumu tuttu.
"Bir şeyi unutmuyor musun?"
"Ne gibi?"
"Beni sevdiğini söylemedin."Gülümseyip yanına uzandım. Uzanıp yüzüne bir sürü öpücük bıraktım.
"Seni seviyorum Amelia. Seni kendimden bile daha çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketball Daddys
Romance"En azından artık top sektirmeyi biliyorsun." Kollarımı havaya kaldırıp zıpladım. "Yaşasın, artık ben de basketçi olabilirim!" Arkamdan gelen Jason beni kucaklayıp öpücüklere boğarken Kenneth her zamanki ukalalığıyla elimdeki topu alarak potaya atı...