"Yum gözlerini bebeğim."
Daniel arabaya otururken beni kucağına yatırdı. Kafam omzuna yaslıyken kolunu çevreme sardı. Pa rmakları pantolonumun düğmesinş ve fermuarını açarak çekiştirdi.Arabanın sıcaklığıyla mayışırken gözlerim sürekli kapanıp duruyordu. Daniel pantolonumu çıkarttıktan sonra yere fırlattı. Diğer eli bacaklarımdan ve kalçalarımın altından geçerken doğrulmaya çalıştım.
"Şimdi ne olacak?"
Daniel'in eli gözlerimi kapattı.
"Uyuyacaksın. Evimize gideceğiz. Uyanacaksın. Sonra tatile çıkacağız."
"Nereye gideceğiz?"
"Deniz kenarında güzel bir yere."Kazağımın sıyrıldığını hissettiğimde kıpırdandım.
"Bu morluklar..."
Birisi elini vurduğunda sıçrayarak uyandım.
Victor'un kucağındaydım. Daniel ve William arabada yoktu. Kevin titriyordu.
Doğrulduğumda Kenneth beni kucağına çekti.
"Çok terlemişsin bebeğim."
Elleriyle yüzümü silip saçlarımı geriye doğru iteledi.
"Kabus gördüm."Elimi Kevin'ın omzuna koyduğumda Kevin kollarımı kavradı. Tutuşu canımı yakmasa da sıkıydı.
"Seni dövdüler mi?"
"Sadece biraz sert davrandılar."
Kollarımı bırakarak yanaklarımı öptü. Elindeki su şişesini dudaklarıma uzattı.
"Beni nasıl aldınız?"
"O senin dert etmen gereken bir şey değil. Babacıkların o işi halletti."
"Tekrar polis gelir mi?"
"Şikayet edemezler."
Şişenin ağzını kapatarak yüzümü kavradı."Korktun mu?"
"Hapise gireceksiniz diye."
"Biz yokken..."
"B-Ben..."
Nefesim boğazımda tıkanırken yüzümü ellerine sürttüm.
"Ne yapacağımı bilmiyorum."
Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatırken arabanın kapısı açıldı. Daniel ve William içeri girerken hıçkırdım.
"Evinizden kaçmak için çok uğraştım ama hiçbir yer çözüm değil."
Kenneth'ın kucağına kendimi bırakırken dizlerime baktım.
"Çok acıdılar."
Kenneth saçlarımı toparlayıp sırtıma baktı.
"Sırtın acıdı mı?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"O kadar değil. Dizlerim daha çok acıdı."
"Başka bir yerin acıyor mu?"
William ellerimi tutup sıktı."Sana bir şey yaptılar mı?"
Ağzımdan sadece hıçkırıklar çıkıyordu.
"Bize her şeyi söyleyebileceğini bi-"
"Sadece ev işleri gibi şeyler yaptırdılar. Başka bir şey olmadı."
Kenneth belimi sıkıca tutarak kendine çekti ve sırtımı göğsüne yaslamamı sağladı.
"Bu iz ne?"
Daniel bileğimi tuttuğunda çekiştirdim.
"Düştüm."
Bileğimi bırakmayıp üstüne eğildi.
"Sigara yanığı gibi duruyor."
"Düştüğüm yerde kül tabl- Ah!"
Kevin arabanın kapısını sertçe açtığında çığlık attım.Arabadan inmek üzere olan Kevin'ın elini tuttum.
"Üzgünüm. Anlatmamalıydım."
"Tabiki de anlatacaksın Amelia."
"Biz seni korumalıydık."
Kevin elimi sıkıp bana doğru döndü ve beni kucaklayıp arabadan indi. Temiz hava ciğerlerime işlerken kollarımı boynuna sardım. Kevin titriyordu.
"Titriyorsun."
"Koruyamadık."
Elini bacağıma koyup okşadı.
"Canın yandı."
"Geçer."Ellerimi yanaklarına koyduğumda... içimden gelen hissiyatla yüzüne eğildim.
"Seni öpersem... diğerleri kırılır mı?"
Kevin kafasını olumsuz anlamda salladı. Kafasını bana uzatır gibi olsa da kendini frenledi.Dudaklarımı Kevin'ın dudaklarına sürttüm.
"Nasıl öpeceğim?"
"Bastır."
Dudaklarımı bastırırken kazağımın kumaşından yırtılma sesi geliyordu. Kevin'ın elleri kazağımı sıkıştırmıştı. Kafamı hafifçe geriye çekerek kazağıma baktım.
"İçimde..."
"Çamaşır yok biliyorum."
Alnını alnıma vurduktan sonra arabaya geri bindi.BÖLÜM HAKKINDAKİ YORUMLARINIZI BELİRTMEYİ UNUTMAYINNNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketball Daddys
Romance"En azından artık top sektirmeyi biliyorsun." Kollarımı havaya kaldırıp zıpladım. "Yaşasın, artık ben de basketçi olabilirim!" Arkamdan gelen Jason beni kucaklayıp öpücüklere boğarken Kenneth her zamanki ukalalığıyla elimdeki topu alarak potaya atı...