Basketball Daddys

10.bölüm

KENNETH
Amelia'nın belini tek kolumla kavrayarak William'ın kucağından kaldırdım.
"Bugünlük bu kadar oyun yet-"
"Daha bitirmedim! İndir beni!"
William, Amelia'nın ellerini sıkıca tutunca dişlerimi birbirine bastırdım.
"Geç kalacağız."
Amelia yüzünü hırsla kaldırıp saçını yüzüme savurdu.
"Sana. İşim. Bitmedi. Diyorum. Anlamıyor musun?!"
"Öpücük..."
Yanağımı uzattığımda duraksadı.
"Önce iş..."

Eğilerek yanağını sıkıca öpüp diğer elimi de beline sardım. William ayağa kalktığında Amelia bir elini William'ın omzuna yaslayarak yüzüne uzandı.
"Titreme babacık. Elim kayıyor."
Sevimli sırıtışıyla birlikte William'ın yanaklarına birkaç çil ekledi.
"En sevdiğin havyan ne Amelia?"
Amelia geriye çekilip elindeki yüz boyasının kapağını kapattı. Boyadığı yüzler (William'ın yüzünü boyamadan önce Victor, Jason ve Kevin'ın yüzlerini boyamıştı.) Merakla Amelia'yaya bakarken Amelia kıkırdadı.
"Bunu söylemeyeceğim."
Amelia kollarımın arasından aşağıya doğru kayarken bedenini kendime doğru çevirip daha sıkı tuttum.

"Dün gece uyuyamadın mı?"
Gözlerinin altını okşarken Kevin balkondan içeriye girdi.
"Uyumadı."
"Beni sen uyutmadın."
"Sadece boynunu öptüm."
Amelia elleriyle kulaklarını kapattı.
"Bana başka şeyler de söyledin!"
"Kötü bir şey söylemedim."
"Duymak istemiyorum!"
Elimle bileğini kavrayıp kendime çektim. Kafamı omzuna yasladım. Kalbi hızlı atıyordu.
"Sakin ol Amelia."
Kevin yanıma gelerek elini Amelia'nın başına koydu.

"Seni sevdiğimi söylemem kötü bir şey değildi."
"Hayır, kötü..."
Amelia'nın sesi titrediğinde yutkundum. Elimi saçına koyduğumda kafasını boynuma yasladı.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●

DANİEL

Yanaklarımı şişirerek sandalyemde geriye yaslandım.
Kızımı özledim...
Masanın üstündeki kapağı açık şişeyi dudaklarıma götürürken etrafa bakındım.
Ter kokan bu ortamda kalmaktansa kızımın güzel kokusunu içime çekmeyi tercih ederim.

"Ne düşünüyorsun?"
Yanımdaki Victor'a döndüm.
"Seni öpmeyi..."
"Kes sesini."
Kıkırdadığımda dirseğiyle koluma vurdu.
"Çok ciddi düşünüyordun."
Bir anda gülümsemeyi bıraktım. Elimdeki su şişesini çevirdim.
"Ya Amelia cidden bizi sevmezse..."

"Toparlanın!"
Koçun, bağırışı üzerine toparlandık.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

"Bebeğim buraya gel."
Amelia oturduğu yerde ayaklarını sallarken seslenmemle birlikte kafasını kaldırdı. Kollarımı beline sarıp kucakladığımda kollarını omzuma sardı.
"Bizi beklerken sıkıldın mı?"
"Çok! Bir an patlayacağım sandım!"
Bileğini tutup elini dudaklarıma yaklaştırdım. Arkamızdan gelen Kevin, Amelia'nın yüzüne elindeki kremi sürdü. Başındaki şapkayı Amelia'nun kafasına geçirdikten sonra boynuna bir öpücük bıraktı.

Amelia utanarak kafasını omzuma koydu. Bakışları arkamızdan gelen diğerlerinde gezindi.
"Hepiniz aynı yaşta mısınız?"
Jason:
"Victor ve ben 25 yaşındayız. Daniel bizden birkaç ay büyük ama o da 25 yaşında, William 26, Kenneth 27 ve Kevin 28 yaşında..."
Amelia elini Kevin'a doğru uzattı.
"Parmaklarım..."
Kevin, Amelia'nın elini tuttup sıktı.
"Ben en büyüğünüzün Kenneth olduğunu sanmıştım."
Kenneth kaşlarını değişik bir şekle soktu.
"Yaşlı mı duruyorum?"
"Hayır, hayır... Yaşlı durduğun için değil ama..."
Diğer elini ellerimin arasından çeken Jason kıkırdadı.
"Yaşlısın Kenneth. Kızımız sana babacık değil dedecik diyecek yakında."

Amelia kıkırdadığında Kenneth hariç hepimiz büyük bir kahkaha attık. Kenneth suratını hafifçe astığında Victor kolunu omzuna sardı.
"Aaa ama böyle yapma... Dedecik..."
Kenneth'ın yüzü tam düzelecekken bir kez daha asıldığında Amelia kucağımda kıpırdandı.
"Kenneth, beni kucağına al."
Kenneth hızla atılarak Amelia'yı kucağımdan çekti.
"Sen yaşlı değilsin."
Kenneth, Amelia'nın kafasını omzuna yatırdıktan sonra Jason'a el hareketi çekti.

Sonunda binadan çıktığımızda karşımızda duran polis memurlarıyla birlikte yüzümüzdeki gülümseme silindi.