6. Bölüm: Şüphe

122 12 88
                                    

Friskin gözünden

Sadece soyunma odasındaki bankta oturmuş ve can sıkıntısından ölmek dışında da pek bir seçeneğim yoktu.

Ama neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi yok.
Tek hatırladığım beynimin her an fazla basınçtan balon gibi patlama hissi. Ve sonrası karanlık.
Ve uyandığımdada Charayı yani başımda buldum.
Dışarıya bakıyor ama çıkmak konusunda kararsızdı. Onun yerine ben çıktım.

Ben kendi düşüncelerime dalmış bir haldeyken kapının tıklatıldığını duydum.
Ve ben cevap vermeden kapı açıldı.
Gelen Sans dı.
Yüzünde çok açık bir şekilde bariz olan bir korku vardı.
Hemen benim yanıma geldi ve biraz eğilip elimi tuttu.

"Frisk iyi misin ? Çok endişelendim." Dedi Sans.
Onun bu haline bakarken bende onun elini tuttum ve onu sakinleştirmeye çalıştım.
"Merak etme Sans ben iyim. Yanıma gelsene." Dedim ona yer açarken.
Sans yanıma oturdu ve bana sıkı sıkı sarıldı.
"Çok korktum . Eğer sana birşey olsaydı ben . . . Ne yapardım bilemiyorum." Dedi Sans .
Bende ona sarıldım. Başımı onun omzuna koydum.
"Ben iyim Sans . Sadece biraz kalktığımda başım döndü o kadar. " dedim onu sakinleştirmek için.

Sans yavaşça geri çekilip bana baktı.
"Emin misin?" Dedi bana şüpheyle bakarken.
Cidden gözlerinden asla birşey kaçmıyor.
"Şey. Belki hala ayağa kalkınca başım dönüyor olabilir. " dedim çekinerek .

Sans bana gülümsedi ve ellerimi ellerinin içine aldı.
"Frisk. Lütfen bir sorun varsa bunu benden saklama. Ben sana yardım etmek için burdayım. " dedi Sans .
Bir anda bir duygu beni sardı.
Mutluluk ? Güven ?

Bende ona gülümserken güzel bir koku beni ısıttı.
Ama bu his karnımın biranda guruldamasıyla gitti.
Sans bana baktı.
"Aç mısın ?" Dedi .

Başımla onayladım.
"Pekala . Ama birşeyler yemeden önce şu şurubu içebilir misin ?" Dedi Sans bana bir kaşıkla şurubu uzatırken.
Şurubu dikkatlice içtim.
İçtiğim anda kendimi daha rahat hissettim.
Sans bana gülümsedi.
"Daha iyi misin?" Dedi.

"Evet. Bu ne ?" Dedim merakla.
"Heh. Babam verdi. Senin yanına giderken beni yakaladı ve bunu verdi." Dedi Sans.
O an aklımda bir soru yankılandı.
"Baban bizi biliyor mu?" Dedim.
Sans başıyla onayladı.
"Onun gözünden hiçbirşey kaçmaz ." Dedi Sans yanıma gelirken poşetin içinden bir tost çıkartıp bana uzatırken.

Ona gülümsedim ve tostu aldım.
Hiç düşünmeden yemeye başladım.
Şimdi biraz daha rahat hissediyordum.
"Frisk . Ne oldu ?" Dedi Sans en sonunda.
Ona baktım.
Ona güvenebilirdim. O diğer canavar mafyalarındaki acımasızlar gibi değil.

"İtiraf etmem gerekirse bilmiyorum. Sadece birşey duydum. Sanırım şey gibiydi. Kapan ?. Bilmiyorum." Dedim.
Sans dediklerime ikna olmuş olacakki başka soru sormadı.
Birlikte yemek yiyip konuyu değiştirdik.

Zamanın geçtiğini Chara ve Asriel gelene kadar anlamamıştım.
Onlar bize bakıp gülümsediler.
"Daha iyi misin Frisk ?" Dedi Chara .
Ona mutlu bir şekilde başımı salladım.

Onlarda bana gülümsediler .
Bir süre sonra eşyalarımızı alıp kulüpten çıktık.
Bu gün hiç dosya gelmemişti . O yüzden eve erken geldik.












????? Gözünden

"Efendim . Şimdiki aşama ne ?" Dedi önümdeki askerlerden biri.

Yüzümde şeytani bir gülümsemeyle cevap verdim.

"Dosyayı bırakın gitsin ." Dedim










Sansın gözünden

Eve gelince Tori bize gülümsedi.
"Merhaba çocuklarım. Merhaba Sans. Yemeğe kalsana. Öyle gidersin." Dedi Tori.
Gülümsedim.
"Heh. Tabiki . Neden olmasın." Dedim .

Hepimiz yemek yemek için masaya geçtik.
Akşam yorgunluğumuzu atarak yemeye başladık.

Hepimiz birşeyler yedikten sonra konuşmaya daldık.
Sadece gülüyor ve eğleniyorduk.

"Hey Tori. Sence çocuklar birgün birisini sevdiklerini söyleseler ne yaparsın ?" Dedim çaktırmadan bir soru atarak.

Frisk benim bacağıma vururken ben göz kırptım.
"Aslında birşey yapmam. Ama beğenmezsem onu ateşler içinde yakarım." Dedi Tori gülerek. İnsan şarabı onu bu soruyu fazla ciddiye almamasını sağlıyordu.
Hepimiz gülerken Chara lafa atladı.
"Hemde cayır cayır . İşte benim korumacı annem." Dedi Chara .
Ama busefer Frisk yine duygusuzdu.

Benim bakışlarımı fark edince masadan yavaşça kalktı.
"Ben lavaboya gidip geliceğim ." Dedi Frisk ve üst kata çıktı.
Bende yavaşça kalkarken diğerlerine baktım.

"Bende babamı arayıp beni almasını isteyeyim. Arabam burda değil." Dedim ve bende gözden kayboldum.
Ama asıl amacım Friske bakmaktı. 

Birşeyler onda rahatsızlığa sebep oluyordu.
Yavaşça banyo kapısının önünde durdum.

İçeriden öğürme sesleri geliyordu.
Hemde baya acılı bir şekilde.
Tam kapıyı açmak için elimi uzatmıştımki Chara benim bileğini tutup susmamı işaret etti.

Beni Asrielle beraber bahçeye çıkardı.
Charanın yüzü bembeyazdı.
"Biraz yüriyelimmi?" Dedi ve hiç cevap beklemeden evden uzaklaşmaya başladık.

Birsüre bu şekilde kaldıktan sonra Chara bana baktı.
"Frisk anoreksiya " dedi .
"Ano- ne?" Dedim .
"Anoreksiya.  Yani büyük miktarda yemek yiyor ve bunun çok büyük bir kısmını kusuyor." Dedi Chara.

"Onu peki neden durdurmuyorsunuz ?" Dedim hemen.
Chara bana baktı.
"Çünki kendisini bu şekilde rahatlatabiliyor.
Bak Sans . Bizim yaşadıklarımızı anlamanın imkanı yok.
Frisk zaten gerçekleri bilmiyor. Onu orda nasıl bıraktığını .
Ben seni bir şekilde affetmiş olabilirim . Ama o etmez .
Bizim ailemiz . . . Annem korkağın teki . Sürekli şoka girer . Babam ise . . . Genel olarak annemi halleder. Özellikle şoktaysa.
Ama ben ve Frisk. Özel olarak ona çok yüklenirdi. Benle asla baş edemiyordu. Benim genel olarak ormanlık bir alana getirir ve boynuma bir taşma takıp döverdi . . . "
Chara artık ağlamaya başladı .
"Beş yaşındaydım. . . " dedi sesi iyice tizleşirken.

Kendini sakin tutmaya çalıştı ve devam etti.
"Baba dediğim o adi herif sürekli ona bağrırdı birgün kaçmaya çalışırken başını çarpmış. Duyguları yok olunca ona aklınıza gelebilecek herşeyi yaptı.
Bazen hala kabuslarla uyanıyor.
Ama o gün . . . Biz sadece annemin iki haftadır şok ve hastalanması yüzünden onun bağrış çağrışları arasında ölümünü izledik.
Siz bizi nekadar kurtarmış olsanızda, Frisk annesinin cesedinin yanışını asla unutamadı.
Yardım istedi . Ona inanmak istedi . Ama yapılacak birşey yoktu."
Chara artık hıçkırıklar ve titremelerine karşı koyamıyordu.

Bir insan bukadar sarsıntıyı nasıl kaldırabilir.
Chara en sonunda yine son gücüyle konuştu.
"Frisk bunun için kendini suçluyor. İki hafta boyuncaki şok annemin onu berbat bir halde görmesinden kaynaklı oldu.
Kendini aç bırakıyor çünki acı çekmek onun hem tek hissettiği duygu , hemde rahatlatıyor." Dedi Chara artık Asriele sarılırken .

Ben onlara şaşkınca bakarken saatimin ötmeye başladığını fark ettim.
Ama sanırım bir hata oldu.
Daha gece yarısına bir saat var.

Birden bir esneme sesi duydum.
Tekrar üvey kardeşlere baktığımda Charanın esnediğini fark ettim.
Daha az önce ağlayan kız şimdi çok rahat bir şekilde esniyordu.    

"Chara. Sen neden artık uyumuyorsun ? Çok yorulmuş olmalısın ." Dedi Asriel gergince.
Chara başıyla onayladı ve hiç sesini dahi çıkartmadan gitti.

Ben Asriele döndüm . Neler oluyor burda .

Asriel bana bakıp derin bir nefes aldı.
"Bir bara gidelim mi ? İçkiye ihtiyacım var. Hemde çok. " dedi ve birlikte Grillbye doğru yürümeye başladık.

Mafiatale {frans}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin