16. Bölüm: Mat

76 8 84
                                    

Sansın gözünden

Gördüklerimle neye uğradığımı şaşırdım.
Frisk derin ve kesik bir nefes alarak bilincini yitirdi.
Ben kıpırdayamıyordum. Taa ki kan görene kadar.

"FRİSK!!!!" Dedim korkuyla ona koşarken.
Hemen yanına gittim ve saçlarını yüzünden çektim.
Burnundan ve ağzından bolca kan akıyordu .

"Lanet ." Dedim ve hemen üstümdeki yeleği çıkartıp yırttım.
Friskin burnuna baskı uygulamaya başladım.
"Hadi Frisk . Lütfen böyle gidemezsin . Lütfen uyan." Ama hiçbirşey olmadı.

Ben göz yaşlarımın düşmesine engel olamadım.
Hayır. Böyle ölemez .
Beni böyle bırakmaz.

Artık hıçkırıyordum.
Friskin hâlâ sıcak vücuduna sarıldım.
Göz yaşlarım onun yüzüne düşüyordu. O pürüssüz cildine .

"Frisk. Lütfen. Vazgeçme. Sen gidersen ben ne yaparım . Bana sarılman olmadan , bana gülmeden , seni seviyorum dememen. Lütfen ."  Ağlamak dışında birşey bulamıyordum.

"İşte bu yüzden deneklerine aşık olmaman lazım . " dedi bir ses. Hemen başımı kaldırdım ve sesin sahibine baktım.
Oldukça düzgün  giyimli biriydi.
Elinde bir kumanda tutuyordu.
"Sende kimsin ?" Dedim hemen.

Bu gizemli kişi gülümsedi.
"Bana Mat derler. İş bitirici. Buranın patronu . " dedi ve yerde yatan Friske baktı.
"Sanırım bu son denekti. " dedi .

Ben ona baktım.
"Ne yaptın ona ." Dedim sinirle.
Mat denilen adam güldü .
"Gerçekten böyle bir insanımı sevdin. O bozuk . Deneylerde başarısız oldu . Herşey bitti.
Beynindeki çipe hasar verdi. Ve şimdide bize bela olacak ." Dedi adam.

Hayır. Onu unutmak istemiyorum.
Friske birkezdaha baktım.
Şu an çok sinirliydim .

Belkide kendimi hiç böyle hissetmedim.
Ona geri baktım.
"Düzel . O . Zaman." Dedim . Gözlerim kesin boştu.

Mat güldü.
"Sırf senin aşkın yüzünden bir hata elimde bulundurmam. " dedi.
Bende güldüm.
"Pekala . Bunu sen istedin . " dedim.

Elimde hiç hissetmediğim bir güçle doldum.
Ve patladım.
Neler olduğuna emin değilim . Ama yerden çıkan kemikler . Çıkan ezilme sesleri .
Ve Friskin temizlenen burnu.
Ondan yeşil ve mavi ışıklar çıkıyordu.

Ölmesine izin vermeyeceğim.
Bedenim gittikçe yoruluyordu.
Ama beni asıl durduran şey ruhumda hissettiğim kırılma .
Bütün gücüm birden durdu.
Elimi ruhumun olduğu yere koydum .
Acı inanılmazdı .
"Sans!!!!! Dayan . İyi olacaksın." Dedi bazı sesler .

Ama benim çok uykum vardı. Dayanamıyordum.
Kendimi karanlığa bıraktım.












Uyandığımda göğsüm biraz ağrıyordu.
Neler oldu?
En son Friskin ölmek üzere olduğunu hatırlıyorum.  Sonrası yok.

"Daha iyi misin ?" Dedi birisi.
Başımı yana çevirince babamı buldum.
"B-baba?" Dedim yorgun sesimle.
Babam bana gülümsedi.
"Burdayım. Nasılsın ?" Dedi
"Biraz göğsüm ağrıyor . Ama onun dışında iyim. " dedim .

Bana gülümsedi ama gülümsemesi düştü.
"Sans. Neler olduğunu hatırlıyor musun ? Biz geldiğimizde bütün mafya çalışanlarında kemikler saplanmıştı. Friskin yanında bolca kan bulduk. Aynı zamanda senin yırtık yeleğindede. " dedi babam.

Ama ben kalanına fazla takmadım.
Ayağa kalkmaya çalıştım.
Babam beni durdurmaya çalıştı . Ama bene onu durdurdum.

"Lütfen . Onun yaşadığını görmem lazım . Söz buna izin verirsen birdaha kalkmam. " dedim .
Babam bana baktıktan sonra bana bir tekerlekli sandalye getirdi.

Beni dikkatlice sandalyeye oturtdu.
Odadan çıkıp bir yoğun bakım odasının önüne geldik.
Frisk ordaydı.
Yatakta yatıyor ve çok huzurluydu.
Hâlâ yaşadığını görmek beni mutlu etti.

Babama döndüm.
"Baba. Kafasının içinde bir çip var. Beynine hasar vermiş olmalı. " dedim .
Babam bana baktı ve gülümsedi.
"Biliyorum. Az önce test sonuçlarına bakıyordum. İyi gizlenmiş olmalı . Doktor Alphys in dediğine göre bir çeşit frekans çipiymiş. Beynin kafasını karıştırıyor. Ve halisülasyona neden oluyor.
Birazdan onu ameliyata alıcağız. O çip ona daha fazla zarar vermeden halledicem." Dedi Babam .

Ona baktım.
"Neden ilk fark ettiğinde yapmadın?" Dedim.
Babam bana baktı.
"Çünkü Charanında boynunda buldum. Onu çıkarttım. Oda temizleniyor." Dedi Babam.

Başımı sallayıp önüme baktım.
Elimi cama koyup fısıldadım.
"Merak etme kardelenim . İyi olucaksın" dedim .

"Bu arada kardelen olayı ne ?" Dedi Babam.
Ona baktım.
"Emin değilim. Ordaykende ağzımdan biranda çıktı. Sonrasında dondu kaldı zaten. " dedim .

Ama sonrasında ikimizde imalı bakışlar attık.
"Sanırım mesajın bahsettiği tetikleyici buydu." Dedi Babam. Gülümsedim. 
Birden babamın telefonu çaldı.
Telefona cevap verdi .
"Alo ?
Tamam .

Sans . Friski ameliyata alıcağım.  Yukardan izlemem ister misin ?" Dedi Babam.

Babama gülümseyip başımı yukarı aşağı salladım.
Babamda bana gülümseyip beni izleme odasına bıraktı.
Sonrasında çıktı.

Birkaç dakika sonra ameliyat odasına girdiler.
Babam bana bakıp gülümsedi ve eline neşter alıp işe koyuldu.









Birkaç dakika sonra

Ameliyat başarılı geçti.
Friske sorunsuzca bir odaya taşıdılar.
Bende onun yanında elimde onun başından çıkan çipi tutuyordum.

Mutluydum. Beni bırakmadı . Bana hala sevgisi olduğunu biliyorum.
Beni öldürebilirdi ama yapmadı.

Uyanınca artık çok rahat olacak. Onu asla yanlız bırakmayacağım.

Ama sanırım şimdilik onun sargılı başının altında kalan yüzünü izleyeceğim.

Artık üzülmek yok .













ŞAH - MAT . . .

Mafiatale {frans}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin