Mafiatale {frans}

25. Bölüm: En Güzel Gece

Sonunda Charayla bir balkon bulduk ve dışarı çıktık.

Hava ilginç bir soğukluğa sahipti. Üşütmek yerine rahatlatıyorydu.
Bulunduğumuz yer sahil kenarında bir balo salonuydu.
Siyah denizin üzerine vuran ay ışığı etrafa çok güzel bir hava katıyordu.

Başımı Charaya çevirince onun bu manzaradan çok etkilendiğini gördüm.
Ama en sonunda derin bir nefes aldım.
"Chara . Seninle birşey konuşmam lazım." Dedim .

Chara bana baktı.
"Bir Sorun mu var ?" Dedi Chara bana o kırmızı gözlerle bakıp .

Ben işte şimdi kızardığımı hissettim.
Bir süre birşeyler geveledim. Ama sonrasında derin bir nefes aldım.
"Chara. Sen benim başıma gelmiş en güzel şeysin. Seni çocukluğumdan beri kardeşten fazlası olarak gördüm.
Ama belkide çok utandım. Seni korkutmak istemedim. Benim için çok değerlisin. Chara. Ben seninle mutlu olmak istiyorum.
Benimle çıkar mısın?" Dedim ve gözlerimi sımsıkı kapatıp olacakları bekledim.

Ama ben okkalı bir tokat beklerken Chara bana sımsıkı sarıldı.
Ben neye uğradığımı şaşırdım.
Beklediğim bu değildi.

Chara benden ayrılırken gülümsedi.
"Evet . Evet . Evet. " dedi Chara artık göz yaşlarına hakim olamazken.
Ben . Buna inanamıyorum.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken ellerimi Charaya uzattım.
Bir elimi onun beline yerleştirdim. Diğeride saçlarının arasına gitti .
Onu kendime yaklaştırdım ve dudaklarımı onunkine bastırdım.

Chara ilk başta öyle kalsada sonrasında oda kollarını boynuma dolayıp bana karşılık verdi.
Bu öpücük çok güzel . Hiç bitmesin istediğin türden.

İkimizde geri birbirimizden ayrıldığımızda yüzlerimizdeki aptal sırıtmalar olayların şokuyla dahada büyük bir haldeydi.

Birsüre ay ışığının altında kaldıktan sonra elimi ona uzattım.
"İçeri geçelim mi?" Dedim mutlulukla.
Chara bana gülümsedi.
"Olur." Dedi ve elimi tuttu.

İçeri geçtiğimizde o yavaş müzik kendini hareketli birşeylere bırakmıştı.
Herkez deli gibi dans ederken Frisk ve Sansı bir masada otururken bulduk.

Onların yanına gittik.
Oraya varınca Friskin topuklu ayakkabılarını çıkarmış bileğine buz tuttuğunu gördüm.
"Hey Frisk . İyi misin ?" Dedi Charanın sesi.
Frisk bize baktı.
"Evet. Sadece bileğimi burktum. Önemli bişi değil." Dedi Frisk.

Ben Friskin bileğine daha yakından bakmak için yaklaştım ve ellerimde yeşil bir ışık çıkarıp şişliği indirdim.
İşte hiçbirşey olmamış gibi.

Frisk bana bakıp gülümsedi.
"Teşekkürler. " dedi Frisk.
"Bişi değil. Ama nasıl oldu bu." Dedim merakla.

Frisk bize bakıp gülümsedi.
"Fotoğrafınızı çekmeye çalışırken ayağım kaydı ve düştüm. Yani hakettim." Dedi Frisk gülerek.
Ben kızarmaya başlarken Chara aklımdaki soruyu sordu.
"Ne kadardır ordaydın?" Dedi Chara. Oda kızarmıştı.

Frisk güldü ve telefonunu çıkartıp bir resim açtı.
"Gerektiği kadar." Dedi Frisk Chara ve benim öpüştüğümüz bir fotoğraf gösterirken.

Ben elimi telefon için hamle yaptım. Ama Frisk telefonu hemen geri çekti.
Sansla beraber gülerlerken bende dayanamayıp güldüm.
"Frisk . Sana bunun hesabını ağır sorarım yanlız. Günlüğümü okuduğun içinde birşeyler düşüneceğim." Dedim .

Ama Frisk hemen ellerini kaldırdı.
"Hayır kalsın. Babam zaten bana güzel bir açıklama yaptı. " dedi Frisk.

Bu sefer Chara atladı.
"O nerden biliyor ?" Dedi Chara.
"Ben söyledim. Eninde sonunda anlardı zaten." Dedi Frisk gülümseyerek

Bir süre sessiz kaldıktan sonra Sans benim sırtıma yavaşça yumruk attı.
"Vay be Asriel. Demek seninde bir sevgilin oldu. Tebrik ederim." Dedi Sans.
Ben ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkürler Sans. "Dedim sadece.

Biz bu şekilde bir süre kaldıktan sonra Sans benim omzuma dokundu.
Ona ne oldu der gibi baktım.
Sans gözleriyle balkonu işaret etti. 
Başımı salladım ve balkona çıktık .

Balkona çıkınca Sans derin bir nefes aldı.
Elinde yeni fark ettiğim iki tane bira şişesi vardı .
Bana gülümsedi.
"Seni şöyle erkek erkeğe bir kutlama yapmadan bırakacağımı düşünmedin değil mi ?" Dedi Sans bana biralardan birini uzatırken.

Ona gülümsedim ve birayı alıp açtım.
Sansda açınca şişeleri havaya kaldırdık.

"Sana. " dedi Sans ve şişeleri tokuşturup bir yudum aldık.

Bu gün kesinlikle hayatımın en güzel günü . . .