Düğünden üç ay sonra
Sansın gözünden
Düğün olalı üç ay geçti.
Vay be. Zaman cidden çok hızlı . Şu görevinde ne olduğunu hala çok merak ediyorum.Neyse.
Frisk artık iyice evde olmaya başladı. Ruhundaki küçük ufaklık büyüdükçe onunda yorulması artmaya başladı .
Neyseki ben yokken Chara ve Asriel onunla birlikte kalıyorlar .
Gerçi o dövüş kulübüne gitmek ve antrenmanlarına devam etmek istiyor .
Ama ben onun bunu yapmasını en azından şu işler geçene kadar biraz uzak kalıp dinlenmesi taraftariyim.Neyseki oda benim neden bunu dediğimi anladığı için pek sorun yaşamıyoruz .
Ama bu gün bunları düşünme günü değil .
Bu gün nihayet bebeğimizin durumunu ve eğer şanslıysak cinsiyetini öğrenebilirdik.Sabah erken uyandım .
Yanıma baktığımda hala mışıl mışıl uyuyan Friski görünce yüzüme bir gülümseme geldi.
Dağınık kahverengi saçları ve o masum yüzüyle çok güzel görünüyordu .Onu uyandırmadan yataktan kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım.
Sonrasında mutfağa gittim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.
Sabahları tost yemek bizim favorimiz olmuştu .
Frisk bu hamile olduğu süre boyunca yumurtaya karşı bir hassasiyeti oluştuğu için tost yöntemini kullanıyorduk.Ben kahve koyarken arkamdan gelen ayak sesleriyle gülümsedim ve arkamı döndüm.
Frisk bana güler yüzüyle bakıyordu.
"Günaydın." Dedi ve yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurdu.
Ona gülümsedim.
"Günaydın. Bende tam prensese bir kahvaltı getirecektim." Dedim .Frisk kahvaltı masasına geçti.
Bende oturunca yemeklerimizi yemeye başladık.İşimiz bitince ben etrafı toplarken Friskde üzerini giyinmeye gitti.
İşi bitince beraber çıktık ve mafyaya doğru yol aldık.Mafyaya gelince herkez Friski neşeyle karşıladı .
Friskde aynı şekilde onları neşeyle karşıladı.
Böyle böyle devam ederken babamın labına geldik .İçeri girince babam ve Alphı bazı eşyalarla uğraşırken buldum.
Biz içeri girince ikiside bize döndüler.
"Günaydın Sans. Günaydın Frisk. Nasılsınız ?" Dedi babam .
Frisk gülümsedi ve cevap verdi.
"İyi , belki biraz gergin ." Dedi Frisk.Babam hafifçe güldü .
"Merak etme . Hadi gel hemen başlıyalım istersen . " dedi Babam. Frisk başıyla onayladı ve babamın onu yönlendirdiği bir yatağa geçti.Frisk yatakta otururken Alph de ışıkları kapatıp babama bir kafa feneri verdi.
Babam feneri yaktı ve Friskin ruhunu yavaşça dışarı çıkarttı.
Ruh eski halinden daha kırmızı bir hal almıştı.Gaster eline metal birşey aldı ve Alphyse konuşmaya başladı.
"Doktor Alphys. Lütfen makineyi çalıştırıp görüntüyü duvara yansıtır mısın ?" Dedi Babam.
Alph denilenleri yaptı ve geri yanımıza geldi .Babam çok dikkatli davranarak ruha baktı.
"Şimdi Doktor Alphys. Ruh narin bir su balonuna benzer . Eğer tam ortadan delersen patlar. Yandan delersende patlar . Üstten delmek bir seçenek olabilir ama gerginlik ordada toplanmış durumda olur. En iyi nokta alttan delmektir.
Hem içini izlemek için bize daha çok alan verir." Dedi babam ve metali alttan yavaşça batırdı.Frisk benim elimi sıktı.
Canını biraz yakıyordur.
Ama iş neyseki hemen bitti .
Gaster gerekli olanları almış olmalıki geri metali çekti ve açılan küçük deliği iyileştirdi.Sonrasında makineye gitti ve duvara yansıtılan görüntüyü oynattı.
"İşte burda ." Dedi babam .
O kırmızılığın içinde çok küçük bir kalp vardı.Rengi açık kırmızıydı . Ve tersti.
Friskle ben ekrana bakakaldık .
Gördüğümüz çok güzel birşeydi .
Birden görüntü durdu ve babam görüntüyle oynamaya başladı.Küçük ruha yaklaştı ve etrafında gezinerek birşeyler aradı.
Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu .
"İşte burda. Tebrikler. Bir kızınız olacak." Dedi babam küçük kalbin tam ortasındaki silik bir işaret göstererek .Friskle birden birbirimize baktık ve birbirimize sıkıca sarıldık.
Frisk mutluluktan göz yaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı.
Hem ağlıyordu hemde gülüyordu.Ona sakinleşmesi için biraz zaman verdim .
Ayrılınca birbirimize gülümsedik.
Biz bir süre böyle kaldıktan sonra ışıklar açıldı .Işıkları açana bakınca bize babacan bir tavırla gülümseyen Asgoreyi gördüm.
O bize yaklaştı.
"Bu mutlu anı bölmek istemezdim ama bekleyemedim. Bu gün haber geldi . Yarın akşam saat dokuzda görev yerindesin. Yarın öğlene doğru gel. Plan üzerinde tartışacağız." Dedi Asgore ve Friske gülümseyip gitti.O gidince ben kendimi tutamadım ve ayağa kalkıp sevinçle bir kez sıçradım.
"Evet. " dedim neşeyle.Frisk bana gülümsedi ve oda ayağa kalkıp ellerimi tuttu.
"Sen en iyisini yaparsın." Dedi Frisk neşeyle.
Ona gülümsedim ve babama veda edip labdan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafiatale {frans}
RandomFrisk ; zeki , çevik ve bir okadarda gözü kara . kardeşleriyle plan kurarak hayatını sürdüren 20 yaşında bir kız. Sans; güçlü , dövüş sanatlarından anlayan ve bir okadarda korumacı . gözü sevdiklerinden başkasını görmez . 21 yaşında olmasına rağme...