34. Bölüm: Daha Yeni Başladı

88 10 20
                                    

Friskin gözünden

"Sans daha gelmedikmi ama." Dedim meraklı sesimle.
"Biraz daha dayan neredeyse geldik." Dedi Sans.

Ertesi gün Sans beni erkenden almıştı ve gözlerimi bir bezle bağlamamı istemişti.
Sonrasında uzun bir araba yolculuğu. Kesin saat bi iki yada üçü bulmuştur.

Arabadan indikten sonra Sans beni kollarımdan tutup yönlendirmeye başladı.
Ona güveniyorum . Ama yinede düşücem diye ödüm kopuyor.

En sonunda Sans durdu .
"Pekala Frisk . Ne kokusu alıyorsun?" Dedi Sans.
Ben burnumdan derin bir nefes alıp havayı kokladım.
"Tağze ve tuzlu. Bir dakika . Sans biz denize mi geldik ?" Dedim hemen heyecanla.
Sans benim bu heyecanıma hafifçe güldü ve gözümdeki göz bandını çıkarttı.

"Evet. Doğru bildin ." Dedi Sans .
Gözlerimdeki göz bağı açılınca fazla ışık nedeniyle geri kapattım . Ama bir süre sonra alıştım ve o denizin küçük dalgalarını kıyıya vuruşuyla oluşan şekillere baktım.

Bakışlarım birden Sansı buldu.
Bana gülümsüyordu. Benim yüzümdeki gülümseme dahada büyüdü ve ona sıkı sıkı sarıldım.
Sansda benim sarılmama karşılık verdikten sonra benim elimi tuttu ve sahilin kenarına doğru gelip orda yürümeye başladık.

Bakışlarım yine Sansı buldu.
"Hey Sans. Buraya gelme nedenimiz ne?" Dedim merakla .
Sans bana baktı.
"Ne ? Yoksa sevmedin mi ?" Dedi Sans.
"Hayır. Bayıldım. Ama sadece . . . Bilirsin . Merak ettim." Dedim hemen.
Sans bana gülümsedi ve elimi biraz sıktı.
"Şey . Hani filmlerde böyle romantik bir yürüyüş yaparlar ya. Kendi görevimi yerine getireyim dedim.
Hem ayrıca çok gergindin. Sende bende. Biraz molanın iyi gelebileceğini düşündüm. " dedi Sans ve boştaki eli ile bir kulübeyi gösterdi.

"Şu kulübeyi görüyor musun ?" Dedi Sans.
Başımı olumlu anlamda salladım.
"İşte bu gece ordayız. Bu kulübe anneme aitti. Anahtarı istediğimiz zaman alabilirdim. Bende biraz rahatlamak için en sık gelenlerden biriyim. " dedi Sans yüzünde buruk bir gülümseme oluşarak.

O benim elimi hala sıkarken bende sıkarak karşılık verdim .
Bu bir 'ben senin yanındayım' demekti.
Sans bana bakıp gülümsedi.
"Teşekkürler Frisk." Dedi Sans. Anlaşılan mesajı almıştı.







Günün ilerliyen saatlerinde bir festival olduğunu duyup oraya gittik.
Cidden çok güzeldi.
Birçok yemekler , oyunlar ve büyük makineler vardı.

Bu festivale gelir gelmez ilk dikkatimi çeken şey bir dönme dolap oldu.
Çocukluğumdan beri dönmedolaplara bayılmışımdır. Ama asla binme fırsatım olmamıştı.
Artık alete nasıl bakıyorsam Sansın kulağıma fısıldamasıyla kendime geldim.

"Binmek ister misin?" Dedi Sans.
Bakışlarımı ona çevirdim ve başımı deli gibi salladım.

O bana gülümsedi ve elimi tutup dönme dolaba doğru gittik.




Vay be. Bu hayal ettiğimdende güzel çıktı. Yükseldikçe deniz ve şehrin görünümü çok güzelleşmişti.
Sansda yanımda bu güzel manzarayı seyrediyordu.

Dönme dolaptan inince bu sefer bu hedef vurarak oyuncak kazanılan bir standda şansımızı denemeye karar verdik.

Cidden zor bir şey değil.
En azından ben ve Sans için.
Ama insanlar inadınamı yapıyor emin değilim ama ne zaman atış yapsam biri ani bir ses çıkarıp hedefi şaşmama neden oluyor.

Cidden sinir  olmuştum.
Sonunda benim sıram bitince Sans geçti.
Onda işler dahada zordu. Bu sefer stanttaki adam bile elini tahtaya vurarak senkronize bir ses çıkarıyordu.

Ama bu Sansı durdurmadı.
Vurması gereken bütün hedefleri sakin ve rahat kalarak vurdu .
Ve bana kocaman bir panda seçerek gülümsedi.
"Orda ne yaptıklarını fark ettim . Kimse benim sevgilimi hatta yakında eşimi üzemez. " dedi bana pandayı verirken .
Ona gülümsedim ve bu geziyi tamamlamadan önce birde yemek kısmına uğradık.

Birçok güzel şey vardı doğrusu.
Asla karar veremiyordum.
Ama birde yağlı olduğu için fazlada şey yapmak istemedim. Taa ki burnumun dibine gelen pembe birşeyle kadar.

Bakışlarım Sansı bulduğunda bana pamuk şeker aldığını gördüm.
Pandayı biraz kolumun altına koydum ve pamuk şekerden ikimizde birer parça alıp yemeye başladık.

Gerçekten çok güzeldi. Ama beni bir durum rahatsız etmeye başladı.
Takip edildiğimi hissediyordum.
Arkamda sanki birileri var gibi.

Sansda bunu fark etmiş olacakki biten pamuk şekerin çubuğunu çöpe attı ve bir kolunu bana atarak yürümeye başladı.
"Sanırım artık gitsek iyi olur." Dedi Sans ve birlikte festival alnından çıktık.

Yine sakin ve huzurlu sahil kenarına gelince Sansın rahat ama hala içinde bir yerlerde rahatsız olan nefesini duydum.

Bakışlarımı ona çevirdim .
"Sans iyi misin?" Dedim  elimi onun elinin üstüne koyarken.
Sans bana baktı ve gülümsemeye çalıştı . Benden bile beter rahatsız olmuştu.
"Evet. İyim . Sadece cidden eğer biraz daha kalsaydık birinin suratına yumruğu indirirdim." Dedi Sans kulübeye gelip kapıyı açarken.

Ben sesimi çıkarmadım .
Kendimi yavaşça içerideki yatağa bıraktım .
Sansda yanıma gelince onun yüzündeki şevkatli gülümsemeyi fark ettim .
Yattığım yerde doğruldum ve ona sıkı sıkı sarıldım .

"Sans. Çok gerginsin.  Biliyorum. Beni korumak istiyorsun ve bu hoşuma gidiyor. Ama lütfen bunu yaparken sakin kal olur mu ? " dedim onun yüzüne bakarken .

Sans bana baktı. Bir elini benim yanağıma koydu ve gülümsedi.
"Heh . Tamam. Teşekkürler. " dedi Sans.
Bende ona gülümsedim. Tam birbirimizden uzaklaşmak üzereydikki birşey oldu .
Ayrılamadık .

O an bir anda bize büyülü gibi geldi.
Birbirimizin gözleri içine bakarken o mutluluğu hayal dahi edemezdik.
Sonrasında birbirimize yavaşça yaklaşmaya devam ettik.
Taa ki aramızda nefes alınabilecek bir mesafe kalana kadar .
Ve en sonunda hiç mesafe kalmayana kadar.
Dudaklarım onun dudaklarıyla buluştu.

Bir süre sonra nefes almak için ikimizde biraz geri çekildik .
Birbirimize baktık ve yine öpüşmeye başladık . Ve sonrasında Sans benim üzerimdeki gömleği çıkarırken bende onun gömleğini çıkardım.




Bizim için gece daha yeni başladı . . .

Mafiatale {frans}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin