14. Bölüm: Yanlış Sular

81 8 98
                                    

Sansın gözünden

Asriel beni alınca bir parkta birşeyler içmeye gittik.
Normalde çok öyle alkol alan biri değilim. Ama şu anda çakır keyif olmaya okadar ihtiyacım varki.

Bir büfe bulup birşeyler aldık.
Yakınlardaki bir banka oturduk ve birsüre hiçbirşey demedim.
Taa ki Asriel sorana kadar.
"Sans neler oluyor ?" Dedi sakin bir sesle.

Ona bakıp derin bir nefes aldım.
"Frisk. Bana çok güzel bir ders verdi." Dedim sadece.
Bunu dememle Asrielin yüzü düştü .
Bana bıkkın bir bakış attı.
"Lütfen kafana silah doğrulttu deme." Dedi.
"Tamam demem." Dedim cevap olarak.

Ama birden birşey fark ettim.
"Dur biraz. Sen nerden biliyorsun ?" Dedim merakla.
Asriel bıkkın bir gülüş sundu bana.
"Çünki bu Friskin ilk kez yaptığı birşey değil. Genel olarak ya tek mermi yada hiç mermi koymuyor. Adamına göre değişiyor. Mermi koysa bile merminin sona gelecek şekilde ayarlandığından emin oluyor. " dedi Asriel beni şaşırtıcak bir şey söyleyerek.

Demek bu yüzden bana silah doğrultmada hiçbir çekinme yaşamadı.
Ama benim korkucağımı biliyordu.
Hiçbirşey demedim.
Diyemedim.
Ne diyebilirdimki.  Frisk herzaman herşeyi en ince ayrıntıya kadar düşünür.
Belkide bunu söylemek garip gelebilir ama ona aşık olmamdaki en büyük nedenlerden biri.

Biraz konuyu değiştirdik.
Artık alkolün etkisimi emin değilim ama biraz kafamız güzeldi.
Gülüp eğleniyorduk.

Ama belkide bir yüzde seksen zihnim açık olduğu için bazı ayak sesleri duydum.
Yavaş ve dikkatliydi.
Asriele hiçbir şey çaktırmak istemediğim için ona gülerek seslendim.

"Hey Asriel. Artık geri dönmeye ne dersin?" Dedim çaktırmadan arkamı göstererek .
Asriel mesajı almıştı.
Başını sallayıp ayağa kalktı.
Bende onu takip ettim.
Şişeleri elimde komik bir şekilde tuttum.
Silâhı bu kafayla kullanmak başıma bela açabilir.

Biz yürürken bir şeyin cızlaması ve ardından gelen acı bir çığlıkla arkamı döndüm ve şişelerle karşımdakini vurmaya çalıştım.
Ama hedefi tutturamadım.
Şişeler kırıldı ve ben daha hamle dahi yapamadan iki kişi beni kollarımdan tuttu.

Ben onlardan çıkmak için çırpınırken göğsümde bir acı hissettim.
Yere düşerken nefesimi toparlamaya çalıştım.
Ama ben daha reyaksiyon veremeden benim için herşey başımın arkasında hissettiğim keskin bir acıyla karardı.












Friskin gözünden

Grillbynin barına sonunda gelmiştim.
İçeri girince Chara , Undayne , Gaster , Alphys ve Pap ı barda otururken buldum.

Onlara doğru yürüdüm.
"Hey ." Dedim dikkatlerini çekmek için.
Herkez bana baktı.
"Frisk bana nerde olduğunu söylemek için üç saniyen var . Gene neyin peşindesin. " dedi Chara sesinde sinir barındırırken.

Ona cevap vermeden önce yavaşça onun karşısındaki masaya oturdum.
Belimdeki silahı çıkartıp ona doğru sürükledim.
"Sadece silahımı temizliyordum." Dedim .
Chara bana dehşet gözlerle baktı.

"Frisk sen ciddi olamazsın. Kime nasıl nezaman . " dedi .
Ona baktım.
"Alt tarafı birilerine ders verdim. Büyütülecek birşey yok." Dedim sakince.

Chara sinirle ellerini masaya vurdu.
Yüzünde birçok duygu vardı.

Sonrasında derin bir nefes aldı ve sakin olmaya çalışarak sordu.
"Birkaç dakika önce Asrieli Sans aradı.
Neler olduğunu bahsetmedi ama onu almasını istemiş. Bunun senin altında parmağın var mı ?" Dedi Chara .

Ben sadece sakince başımı salladım.
Chara ve diğer herkez bana dehşet dolu bakışlar atarken Gaster konuştu.
"Frisk. Sen oğluma belkide travma bırakma ihtimali yüksek bir oyun mu oynattın ?" Dedi Gaster.

Yavaşça başımı salladım.

Gaster derin bir nefes aldı.
"Frisk sen çıldırdın mı? Ona bir ders vericeğini biliyordum ama bukadar ağır birşey yapabilmek için cesareti nerden buldun ? Ya Sans a birşey olsaydı. Ona karşı hala duyguların olduğunu biliyorum." Dedi Gaster birden patlayıp.

Son söylediğiyle ona döndüm.
Kabul ediyorum . Hâlâ ona karşı hislerim var . Hatta hala sadece onda birşeyler beni dürtükleyebiliyor .

"Eğer ona karşı zerre kadar birşey hissetmeseydim ona sarılmazdım. Onu sakinleştirmezdim. O benim için hala çok değerli. Ama dünki kavgadan sonra birşeyleri anlaması gerekiyordu. Beni istediğin kadar suçla Gaster. Hatta istersen oğlunu benden uzaklaştırmaya çalış . Ama ben onu sevmeye devam edeceğim. Eminim bunuda atlatır." Dedim sesimde duygu olsaydı daha inandırıcı olabilecek bir şekilde.

Gaster tam bana birşey demek üzereydiki kapının açılması ve ağır nefes seslerinin gelmesi bir oldu.
Hepimiz başımızı o tarafa çevirince şok olduk.
Asriel bir gözü mosmor olmuştu ve burnundan deli gibi kan akıyordu.
Tahminimce kanama bayadır varki gözleride biraz kayıyordu.

"ASRİEL !!!!!" Charanın çığlığıyla kendime geldim .
Hemen ayağa kalkıp Asrieli benim oturduğum koltuğa oturtturdum.

Chara bir peçete alıp Asrielin kanayan burnunu temizlerken eliyle bir noktaya baskı yapıyordu.
Gaster ise onu en azından konuşacak bir duruma getirdi.
Asriel kendine geldikten sonra hepimize teker teker baktı.

"Asriel neler oluyor?" Dedi Chara panikle.
Asriel derin bir nefes alıp düşüncelerini toparlamak için kendine zaman verdi ve sonra konuştu.
"Sansla sadece birşeyler içiyorduk . Ama sonra Sans arkasındaki bir noktayı gösterdi. İkimizde yürürken sırtımda ani bir acı hissettim.
Ben yere düşerken de suratımı iki kez tekmelediler. Sonra gördüğüm kadarıyla Sansıda bayılttılar

Kendimi zor ayık tutarak geldim. Sans ise nerde bilmiyorum. Auch ." Dedi Asriel sırtında bir noktayı tutarak.

Gaster Asriele yaklaştı.
"Şu şeye bir bakayım." Dedi ve onun sırtını açtı.
Ama açtığı gibi elini geri aynı hızla çekti.
Bir şey onu şoka uğratmıştı.
Gözlerinin nemlendiğini fark ettim.
"Neler oluyor ?" Dedim .
Gaster ağzını açtı ama geri kapattı.
Ama en sonunda cevap verdi.

"Sans. O. Kaçırılmış. " dedi şok içinde.
Hepimiz ona bakarken.
"Nasıl yani ?" Dedim hemen.
Gaster bana baktı.
"Bize mesaj bırakmışlar. ŞAH tarafından. " dedi Gaster .

Ama belkide kalanı benim için önemli değildi. ŞAH tan sonrasını dinlemedim bile.
Başımı sadece önüme eğdim. Saçlarımın yüzümü kapatmasına izin verdim. Ve ikinci kez göz yaşlarımın yanaklarımdan akmasına.

Ben sadece öyle dururken ani bir acı beni kendime getirdi.
Gözlerimi acıdan dolayı kapatınca bir şey gördüm.
Bir yol. Bir adres. Gizli bir kapı.

"Frisk?!?!?! FRİSK !!!!" Bu anı sesle geriye sıçradım.
Ama iki çift kol beni tuttu ve sarstı.
"Frisk sakin ol panik atak geçireceksin." Dedi Charanın sakin kalmaya çalışan sesi.

Ben kendime gelince onlara baktım.
Chara benim yüzümü görünce şok oldu.
"Frisk sen . . . " dedi inanmaz bir sesle.
Ben yavaşça ayağa kalktım.
Başım öndeydi.

"Frisk beni korkutuyorsun . Lütfen ." Dedi Chara yine .
Ben ise sadece kıkırdamakla yetindim.
Yavaşça kapıya doğru yürüdüm.
"Merak etme Chara. Anlaşılan birileri yanlış sularda gezinmiş. Sanırım kısa bir konuşma yapmak iyi olabilir. " dedim ve dışarı çıkıp bu yeni anıyla gitmem gereken yere gittim.

           

Mafiatale {frans}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin