32. Bölüm: Benim Tek Ailem

76 9 30
                                    

Sansın gözünden

Friskin başını omzuma koymasıyla onun iyi olduğunu anladım.
Bir süre böyle kaldıktan sonra dışarıda tekmeleme sesleri ve bağrış çağrışlar duydum.
Muhtemelen Chara o herifi bir güzel hallediyordur.
Ben seslere bakmak için hafifçe doğrulmuştum.
Ama altımda oluşan hareketlenme ile yine başımı Friske çevirdim.

Frisk ayağa kalkmaya çalışıyordu. Ama yorgunluğu ona engel oldu .
Kollarının titremesiyle onu tutup kendime çektim.
"Frisk " dedim ama o beni durdurdu.
"Sans. Lütfen. . . Ya bunu halledicem yada hayatım boyunca bu travmadan kurtulamayacağım . " dedi Frisk .
Onun dışarı çıkmasını istemiyordum. Ama onu durduramayacağımıda biliyordum.
Derin bir nefes aldım ve onu kollarından tutup kaldırdım.

İkimizde dışarı yürürken Charanın hakaretleri ve bağrışları daha netti.

"SENİ ADİ ŞEREFSİZ HERİF. NASILMIŞ HA ? NASILMIŞ ? . . . AĞLAMA LAN !!!! AĞLAMA !!!! SEN BANA BUNLARI YAŞATIRKEN BEN AĞLADIMMI ?" ve böyle devam eden söz dizeleri daha.

Taa ki Friskin yorgun sesi hepimizin kulaklarında duyulana kadar.
"Chara . Dur." Dedi Frisk.
Chara dona kaldı.
Bize döndü ve o yorgun yüzüne acıyla baktı.
"Frisk. Lütfen içeri gir daha işim bitmedi ." Dedi Chara yine sinirlenmeye başlayarak.

Ama Frisk onu yine durdurdu.
"Hayır. Benim seni şu anda yanımda görmeye ihtiyacım var. O bizim için sıradan biri. Gücünü neden daha önemli işler dışında harcıyorsun ki ? Ben o sayfayı kapatalı çok oldu. Ama yaraya basmak . . . O asla geçmedi. Seninde geçmeyecek . Ona zarar vermen olanları değiştirmeyecek . Seni bilmem. . . Ama benim tek ailem var . Oda evlatlık alındığımız ailem. Başka ailem yok benim. Olmayacakta . " dedi Frisk yorgun sesiyle ama kararlı tonunu koruyarak.

Biz hepimiz ona baktık.
Friskin bakışları herkezi korkutacak kadar güçlüydü.
Ama birden gözleri kaymaya başladı ve bana doğru dizleri katlandı.
"H-hey Frisk. !!!!"
Onu hemen havada yakaladım.
Frisk yine kendini toparlamaya çalışıp konuştu.

"Ben iyim . İyim. Başım döndü sadece ." Dedi Frisk .
Benden destek alarak dengesini sağlamaya çalıştı . Ama yine az kalsın düşüyordu.

Onu sıkıca kendime çektim .
"Pekala. Sanırım bu kadar gezme yeter . Asriel ." Dedim ve cebimdeki araba anahtarını çıkartıp ona attım.
Asriel anahtarı havada yakaladı ve Chara ile birlikte önden arabaya ilerlediler.
Bende Friski sırtından ve bacaklarından tutup kaldırdım.
Onu bu şekilde taşıyarak arabanın arka koltuğuna kadar geldim.
Asriel bana kapıyı açtı ve Friski içeri yatırdım .
Benden onun yanına oturdum ve Friskin başını bacaklarımın üzerine koydum.
Ama o birkaç dakika sonra ordan kalkıp bana baktı.

"Yanlış anlama . Arabada yatarken midem bulanıyor." Dedi Frisk benim yanıma yaklaşırken.
Ona gülümsedim ve aramızdaki mesafeyi kapatmak için kollarımı onun beline doladım .
Friskde aynı şekilde kollarını benim belime doladı ve başını yine benim omzuma koyup orda uyumaya başladı.

Ben onun sakin nefes alışlarını dinlerken aklıma o an gelip duruyor.
Frisk bir yerden sonra gelmeyince onu merak ettim ve dışarı çıktım.
Ama bir adam ona doğru yaklaştı ve koluna dokundu.
O çığlıkları hala aklımda.

"Hey . Heeeey dünyadan Sansa. " Birden irkilerek kendime geldim.
O ana kadar daldığımı dahi fark etmemiştim.
Boğazımı zemizledim ve konuştum.
"Şey . . . Dalmışım . Afedersin . Ne diyordun ?" Dedim .

"Geldik. Frisk uyanacak gibi durmuyor babanın işi yoksa onu oraya bırakalımmı dedim." Dedi Asriel anlayış gösterip bana gülümserken .

Ben başımı salladım ve Friski yine kucağıma alıp babamın yanına gittim.

Laba gelince babamı bulamadım . Ama Alph vardı.
Onun yanına gittim.
"Hey Alph . Babamı gördünmü ?" Dedim .
Alph bana döndü . Tam cevap vermek için ağzını açıcaktıki gözleri kucağımda uyuyan Friskle dondu kaldı.
Tam panikleyeceğini anlayınca onu durdurdum.
"Sakin ol sadece uyuyor. Sana sonra anlatırım şimdilik bana yardım eder misin? " dedim  .

Birkaç dakika sonra Friski bir yatağa yatırdım. 
Alph birkaç kontrol sonrasında onun iyi olduğunu ama dinlenmesi gerektiğini söyledi.

Bende bir sandalye çektim ve elindeki safir yüzüğe bakarak onun elini tuttum.

Ben onun güzel yüzünü izlerken Frisk yavaşça gözlerini açtı ve bana masum bir bakış attı.
Ona gülümsedim.
"Hey. Daha iyi misin?" Dedim .
Frisk yavaşça başını salladı.
"Neden burdayım? Kötü birşey mi oldu." Dedi Frisk.

"Merak etme . Sadece önlem olsun diye burdasın ." Dedim bir esneme ağzımdan dökülürken.
Frisk bir elini yanağıma uzattı.
"Biraz dinlenmelisin." Dedi .
Ama ben başımla hayır dedim.
"Seni yanlız bırakmak istemiyorum." Dedim .

Frisk derin bir nefes aldı ve yatağında biraz yana kayıp bir alan açtı.
Sonrada bana bakıp eliyle açtığı alana vurdu.
Ben kızardığımı hissederek konuştum.
"F-frisk senin dinlenmen lazım . Cidden ben iyim ." Dedim hemen.

Frisk yavaşça güldü.
"Hadi ama Sans. Biz evli sayılmazmıyız. Kimsenin bunu garip karşılayacağını sanmam." Dedi bana gülümserken.

Derin bir nefes aldıktan sonra ona gülümsedim ve o açıklığa yatıp ona baktım.
Frisk bana gülümsedi ve bana sarıldı.
Ben birsüre öylece kaldıktan sonra bende ona sarıldım ve bende huzurlu bir uykuya bıraktım.

    

Mafiatale {frans}  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin