~M A T T H I A S~
"Tamam," dedim içtenlikle, "tamam, özür dilerim."
"Özür dilemeni gerektirecek bir şey yok Matthias." dedi burnunu çekerken. "Doğruları söylüyordun, bunu kaldıramayan benim."
Ne diyeceğimi bilemedim, ikimiz de haklıydık.
"Neden takip ettin beni?" dedi güçlü çıkarmaya çalıştığı sesiyle. "Neden geldin ki yanıma?"
Yüzüme baktı, "Güçsüz olduğumu gördün mutlu musun?"'Hayır, değilim prenses.' demek istedim ama diyemedim, nedensizce donup kalmıştım. Sahiden, ben neden gelmiştim?
"Bilmiyorum," dedim başımı iki yana sallarken.
"Peşinden gelmem gerekiyormuş gibi hissettim.""Öz yüzündendir." dedi alayla.
"Belki de," dedim ve alt dudağımı büzüştürdüm.
Güldü. "Hadi gidelim," dedim kalkıp elimi destek alması için ona uzatırken. "hava çok soğuk ve üstün de ince. Aynı zamanda saçların da ıslak, hasta olacaksın." Bana öyle bakmıştı ki sanki karşımda benim minik meleğim Bella vardı.~İKİ YIL ÖNCE~
"Hayır abii!" Güneş altın sarısı saçlarını iyice parlatmış ve yanaklarını kızartmıştı. Ben ise onu göle sokmuş ve saçlarını sabunluyordum.
"Ne oldu?" dedim hızlıca.
"Yanlış sabunu almışsın ben bunu sevmiyorum bak güzel kokmuyor!"
"Hayır," dedim omzumu silkerek. "Bu diğerinden daha güzel kokuyor." Bahsettiğim sabun Melanie'yle birlikte çarşıdan arakladığım ve mükemmel çiçek esanslarıyla bütünleşmiş oldukça pahalı bir sabundu.
"Ben çilekli sabunu seviyorum!" Dudağını buruşturdu ve ellerini hızlıca göğsünde birleştirdi "hıh!"
"Tamam," dedim sakince. "Getiririm çilekli sabununu."
"Canım abim!" hızlıca boynuma atlamıştı. Güldüm.
"Gel kıyıya çıkalım, beni orada bekle. Sakın girme göle, tamam mı?"
"Tamam abicim." belinden tuttum ve kıyıya doğru yüzdüm, ağacın kenarına oturttuğumda havlusuna sıkıca sardım. Başına bir öpücük kondurdum ve kendi şortumun sularını sıkıp havluyla üstümü kuruttum, tişörtümü giydim ve Bella'yı son kez tembihleyip eve doğru yürüdüm.
Eve yaklaşırken sürekli arkama dönüp Bella'yı kontrol ettim, yanına gelen kurbağayla oynuyordu. Kapıyı açtım ve üst kata çıkıp Bella'nın odasından sabunu aldım. Çiçekli sabun çok daha güzeldi ama Bell niyeyse en çok bunu seviyordu. Odanın camına doğru yaklaştım ve kafamı Bella'nın olduğu ağaca doğru çevirdim, orada yoktu. Hemen göle doğru baktım ve suda boğuşan Bella'yı gördüm.
Hızlıca aşağı inip evden çıkmam ise üç saniyeden az sürmüştü, resmen merdivenlerden atlamıştım.
"Bella!" diye bağırdım hızlıca göle yaklaşırken.
"Abi kurbağam gitti!" diye yanıt verdi bana suyla boğuşurken.
Göle yaklaştığımda balıklama atladım ve hızlıca Bella'yı kucağıma aldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/250370195-288-k182526.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asiller ve Asiler
FantasyHenüz açıklama yapılmayacaktır... :) Bu güzel dünyayı öğrenmek için okumaya başlamayı unutma. #4 DİSTOPYA 21.05.2021