~J O C E L Y N~
DEUX
SAAT- 10:00Yavaşça Anastasia'yı takip ettim, yıldız bahçesine vardığımızda ise etrafta kimse yoktu.
"Öncelikle İmparatoriçemiz olduğunuz için tebrikler."
"Herkes öldü diye İmparatoriçe oldum." dedim sertçe.
"Hayatta kaldınız, zoru başardınız."
"Mektup kimden geldi? Kimin ajanısın neler oluyor." gülümsemesinden rahatsız olmuştum, gerçekleri öğrenmek istiyordum.
"Kötü tarafta olmadığımı bilmenizi isterim sevgili İmparatoriçem." Gözleri güvenle parlıyordu. "Bariyeri deldim çünkü kendimizi bunun içine kapatamayız, dünyanın bize ihtiyacı var. Tüm saklanılanlar açığa çıktıktan sonra dünya yerle bir oldu. Onlara yardım etmeliyiz. Güney ve Kuzey diye bir şey kalmadı herkes ölüyor, herkes aç ve susuz, herkes evsiz."
Kaşlarım çatıldı bu düşünce bile mideme ağrıların girmesine sebep oluyordu.
"Johan'ın bundan haberi yok mu?"Anastasia güldü. "İstediği şey o zaten."
"Ne!?" Hızla, oturduğum banktan kalktım.
"Bilmediğiniz çok şey var ama öğreneceksiniz."
Konuşmak için hazırlandığım sırada her yeri saran çan sesiyle irkildim. Bu ses yemek vaktini bildiriyordu.
"Hey Jocelyn!" Arkamdan gelen sese doğru yöneldim, Johan'dı.Sorarcasına baktığımda "Yemeğe gidelim, hadi." dedi.
Yemek vaktinin gelmesi iyi olmuştu, düşünüp kafamı toparlamak istiyordum.
Masaların olduğu avluya girdiğimizde tüm bakışlar bize yönelmiş ve DEUX tamamen ayağa kalkmıştı. Bu büyük ihtimalle yanımda Johan olduğu içindi.Masaya geçtiğimde suskunluğuma devam ettim ve yemeğimi yemeye başladım. Matthias sonradan gelmiş ve direkt yanıma oturmuştu.
"İyi misin?" diye fısıldadı. Başımı salladım ve yemeğe devam ettim.
Yemekler bitince ise Johan bir duyuru yapmak için hazırlanıyordu.
"Sevgili DEUX bireyleri yarın mükemmel bir maskeli balo düzenleyeceğiz. Herkes terzilerimize nasıl bir elbise istediğini söyleyebilir dakikalar içinde hazır olacaktır." Kalabalıktan mutluluk çığlıkları yükseldi, balonun nesini seviyorlardı ki.Bıkkınlıkla nefes aldığımda Matthias'ın bakışları beni bulmuştu.
"Bakıyorum da hiç sevinmedin." hafifçe gülerek söylemişti."Baloları sevmem." dedim etraftaki bitkileri incelerken.
Omuz silkti "Ben daha önce hiç gitmedim."
"Ee Jocelyn heyecanlı mısın?" Soru Johan'dan gelmişti.
Göz devirdim "Hem de ne heyecan!" masadan kalktım, uyumak istiyordum.
Johan ise buna biraz bozulmuş gibiydi.
"Hey neyin var?"
"Bir şeyim yok!" Bağırdım. "Sürekli iyi olup olmadığımı ya da neyim olduğunu sormayın artık ya!" Kalktığım sandalyeyi hızlıca yerine ittim. "Çok iyiyim! Bir şeyim de yok!"Yanlarından uzaklaştım, enerjimi atmam lazımdı. Ana binanın yanındaki binaya girdim ve boş bir spor salonu buldum. Dolaba yöneldim ve kendi bölümümü açıp boks eldivenimle kıyafetlerimi aldım. Şortumu ve yarım sporcu üstümü giydikten sonra eldivenlerimi taktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asiller ve Asiler
FantasíaHenüz açıklama yapılmayacaktır... :) Bu güzel dünyayı öğrenmek için okumaya başlamayı unutma. #4 DİSTOPYA 21.05.2021