14

24 12 22
                                    

~M  A  T  T  H  I  A  S~

Su yüzeyine ulaşınca derin bir nefes aldım, ciğerlerim çok yanmıştı ama eminimki Jocelyn'in çektiği acı benimkinden çok daha fazlaydı ya da şu an hiçbir şey hissetmiyordu çünkü nefes alamıyordu.

Kuzeylilerin bulunduğu taraf daha yakın olduğu için hızla oraya geçtim, elimdeki sancağı ve Jocelyn'in elindeki sancağı hızla yere fırlattım.
Jocelyn'i yere yatırdığımda ise sudan çıkmış ve yanına oturmuştum.

"Nefes almıyor!" Archie korkuyla bağırmıştı, hemen eğilip kontrol ettim. İnanmak istemediğim için bir de nabzına baktım fakat haklıydılar. Jocelyn nefes alamıyordu ve nabzı yoktu.

Gözlerim dehşetle açılırken hızla üzerindeki zırhı ve altındaki kalın sewatshirti de çıkarttım.
Ne yapacağımı hatırlamak için bir saniye duraksadım, nabzı normale dönene kadar beş yapay solunum ve otuz kalp masajı yapmalıydım.

Hemen bir elimi alnına diğer elimin iki parmağını ise çenesine yerleştirdim. Kemiğine baskı uygulayıp yukarı kaldırdığımda da solunum yolu açılmıştı.

Nefes aldım ve dudaklarımı dudaklarına yaslayıp suni teneffüs yapmaya başladım. Dudaklarımı çektiğimde göğsünü yükseltmeyi başarmıştım fakat söndükten sonra bir nefese daha ihtiyacı olacaktı. Tekrar nefesimi ciğerlerine doldurdum ve bu sefer de kalkıp ellerimi göğüs kafesinin alt ve üst uçlarını bulup tam alt yarısına yerleştirdim. Diğer elimi de elimin üstüne koyduğumda ise parmaklarımı birbirine kilitledim. Kalbine baskı uygulamaya başladım.

"Matt bırak-" kalabalıktan bir ses işittim.

"Hayır!" dedim hızlıca "daha sadece yirmi kez yaptım hayır!"

"21"baskı uyguladım.
"22"baskı uyguladım.
"23"baskı uyguladım.
"24"baskı uyguladım. "Jocelyn lütfen çalıştır şu kalbini, lütfen!"
"25"baskı uyguladım.
"26"baskı uyguladım.
"27"baskı uyguladım. "Lütfen."
"28"baskı uyguladım.
"29"baskı uyguladım, gözüm doldu. "Lütfen Jocelyn."
"30"

"Matt suda çok kaldınız şansı yo-!"

"Hayır!" Başımı iki yana salladım. "Bir daha yapacağım, hayır!"

Çenesini tekrardan yukarı kaldırdım ve dudaklarına eğildim derin bir nefes alıp ciğerlerine doldurduğumda ise tekrardan ellerimi kalbinin üzerinde kenetledim.
Saçımdan damlayan su yüzüne geldiğinde ise elimle nazikçe sildim.

Elim tekrardan kalbinde yerleşince ise dışarıdaki sesleri duymamaya başladım. Herkes bir şey söylüyordu ama benim duymayı istediğim ses onlarınki değildi.

"Hadi Jocelyn! Hadi!" Baskı uygulamaktan kolum ağrımıştı. "Hani hiçbir savaşı kaybetmezdin," dedim istemsizce titreyen sesimle. "Hani bir oyunu bile kaybetmeye tahammülün yoktu?"
Baskı uygulamaya devam ettim. "Sana hırsından dolayı kızmayacağım, lütfen bunu kazan."

Gözlerim buğulaşmaya başlayınca hızla kırpıp açtım ve devam ettim. Tekrardan nefesimi ciğerlerine doldurdum, ellerimi tekrardan göğsüne yerleştirdiğimde ise sesler duymaya devam ediyordum. Pes etmeyecektim. Bu kadar çabuk, bu kadar basit gitmeyecekti.

Kollarım dikleşip baskı uygulamaya başladığımda ise aklıma ormanda yaşadıklarımız gelmişti.
Kendi kendine konuştuğu, ilk kez gardını yıktığı ve bana Bella'yı hatırlattığı gülüşüyle dolu gece.

Asiller ve AsilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin