bölümü okumaya başlayan çabukkkk çabuk mat dersinden geçmem için dua etsin enerji yollasın manifest yapsın nolurttrrrrr KALCAM YOKSA DOSTLARRR KALCAM finali ortalama geçti ama midtermden düşük almıştım.. çift anadal başvurum için.. valla manifest ritüel bişi biliyosanız söyleyindünya üzerinde aptallık standartlarını değerlendiren bir mercii olsaydı beni yüksek dereceli bir sertifikayla ödüllendireceği konusunda minho hyung'la hemfikir olmalıydık. geçen seferinde facia yaşadığımız kahvecide karşılıklı koltuklarda oturmuş birbirimizin suratına bakıyorduk. konuşması en kolay insanlardan olduğunu düşünmüyordum, ben de en başarılı konuşmacılardan sayılmazdım. biz karşılıklı otururken masamızdan çıkan tek ses buzlu americanoların pipetlerinden yükselen kahvenin yerçekimiyle savaşıydı. ayrıca douglas adams'ın anatomik incelemeler sonucu beyinlerinin aslında fena halde deforme olmuş, yanlış yere yerleştirilmiş ve hazımsızlık çeken bir karaciğer olduğundan bahsettiği vogonları yazarken muhtemelen beni örnek aldığı düşüncesindeydim. ben kişisel yakınmalarımla mücadele etmeyi seçerken minho hyung bu sessizliğe dayanamamış olacak ki konuşmaya başladı.
"jisung'un kaplumbağasının adı ne peki?"
benimle dalga geçtiğini anlamak zor sayılmazdı, alaycı olduğu anlardaki gibi dudağının tek tarafı yukarı kalkmış suratıma bakıyordu. genel tavırlarının pek sempatik olmadığının farkındaydı ve beni böyle kıvrandırmak hoşuna gidiyordu. kelimenin tam anlamıyla bir pezevenkti. yine de ona uyarsam bir şey kaybetmezdim. işaret parmağımı agresifçe kaldırıp diğer elimle ağzıma siper oldum "umini." söyleme şeklimle kahkaha atmasının üzerine normale dönüp ekledim. " umini donatello, donatello onun göbek adı."
abartılı tepkiler ve komik söylemler yerli yerine oturduğunda çok daha özgüvenli hissettiriyordu. bana eşlik ediyordu, beraber umini'nin nasıl ninja olacağına dair alternatif kurgular bile kurmuştuk. bunlardan bir tanesinde umini donatello kabuğundaki katanalarla kampüste katliam yaratıyordu ve kanalizasyonda yaşamaya başlayıp nesillerce anlatışmış bir efsane karakteri olmayı başarıyordu. başka bir tanesindeyse felix'in garip bitki çaylarıyla insana dönüşüyordu ve changbin'e geri dönülemez biçimde aşık oluyordu. ancak benim favorim umini'ye kafeteryanın korkunç köftelerinde biraz yedirmemizin üzerine çok çekici bir kadına dönüşmesi ve jisung'u peglemesiydi.
paralel evrenler teorisini hiç de bilimsel olmayan yollarla değerlendirmemiz kahkahalarımıza sebep yaratmıştı. arkasından uzun sayılabilecek duraksadık.
"biliyor musun? bu sene kulüpte en az tanıdığım insanlardan biri sensin." aramızdaki tuhaf sessizlikten sonra bunu söylemesi beni düşündürmüştü. bunun ben de farkındaydım, söylediklerinin aynısı benim için de geçerliydi. genellikle insanları hayatıma almak ve güvenli bağlanmak konusunda ciddi sıkıntılarım vardı ama bir kere konuşmaya başlasak hemen kapılıverirdim. bunun sonucunda o kadar çok kalp kırıklığı yaşamıştım ki hareketlerim kısıtlanmıştı. ancak diğer çocuklarla bunu aşarken onunla yakınlaşmaktan ve ona güvenmekten sebebini anlamadığım şekilde korkuyordum. ayrıca altıncı his zavazingoları ve enerji konularına garip inancım yüzünden ondan negatif enerji aldığımı açıklayamazdım. şimdi bir de onun işlediği minimal suçla yüzleşmem vardı, bu yüzden güvenli sularda yüzmeliydim, açıklama yapmama gerek yoktu. "benim için de öyle, hyung."
"o zaman soru cevap oynamaya ne dersin?"
"olur derim."
onayımın arkasından birazcık durakladı, "nasıl başlamalıyım, klasik sorular mı? yoksa biraz kasalım mı?" söyledikten sonra burnunu çekmesiyle sırıttım, konuşurken sık sık bunu yapıyordu. çıkık ön dişlerini de hesaba katınca burnunu kırıştıran bir tavşana benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
so what|| hyunho
Teen Fictiongökkuşağı olacak bir gün yaşam tüm erkeklerin altından geçtiği.