0.7 // Umut

699 42 10
                                    

Efe ve Masal evden çıkarken Masal saçını düzeltip "Şimdi, madem İstanbul'a ilk gelişin seni biraz gezdirelim." dedi. Efe gözlerini devirip "İlk gelişim değil. Üç yaşıma kadar buradaydım." dedi. Masal tek kaşını kaldırıp "Quand t'es un bébé, sayılmaz." dedi. "Tabi İdris gibi hatırlamıyorsan, herif Selim amcamı falan hatırlıyor ya."

Efe kaşlarını çatıp kardeşine baktı. "Niye Fransızca konuştun ki?" Masal "He, annem bebe dememe izin vermiyor. Bebe fransızca olduğundan Türkçe cümle kurarken kuramazmışım." dedi. Efe gülüp "O da iyiymiş. Neyse, kardeş günümüze hazır mısın?" dedi. Masal başını sallayınca arkalarından onlara yaklaşan İdris kollarını ikisinin de omzuna attı. "Biraderim, tatlım." Masal gülüp İdris'in yanağını öptü.

İdris sırtırarak onların sırtından indi ve "Tüm gün sizin. Biz de Asiye'yle işleri halledince katılırız size tamam?" dedi. Masal başını salladı. "Arabadayken sana canlı konum atarım." İdris başını salladı. "Tamam tatlım. Görüşürüz birkaç saate."

İdris ve Asiye kendi arabalarına binip gittiğinde Efe "Şimdi... Efe Bursalı ile tanıştın değil mi?" dedi kardeşine. Masal başını sallayınca Efe sırıttı. "Şimdi sıra Umut'ta."

***

Efe ve Masal çimenlerde otururken kız hamburgerinden bir ısırık daha aldı. "Biliyorsun, annem bunu yediğimi öğrense beni öldürür." Efe ona baktı. "Ciddi misin?" Masal başını sallayınca Efe güldü. "Annemle yemek yapmaya üşendiğimizde hep sokağımızdaki fast-food'çuya giderdik. Ki bu genelde haftanın en az üç günü olurdu."

Masal gülümsedi. "Annen havalı kadın gerçekten." Efe sırıttı. "Eh, biliyorum." Masal aralarına koydukları patateslerden bir tane alıp ketçapa batırdı ve ağzına attı. "Eee, Umut olayı ne?"

Efe gözlerini kaçırıp iç geçirdi. "Annem ve babam birliktelerken... bana o ismi koymayı düşünmüşler. Ama sonra biliyorsun, annem bana hamileyken kaçmış ve babama sinirliymiş. O da ben doğunca ismimi inadına Umut koymamış. Ama sonra kötü hissedip ikinci adımı Umut yapmış. Öyle." Masal başını salladı ve kolasından bir yudum aldı. "Peki neden Efe ve Umut farklı kişilermiş gibi konuşuyorsun ki?"

Efe omzunu silkti. "Öyle hissettiriyorlar çünkü. Efe benim, Umut da... annemin babamla büyütmeyi düşündüğü çocuk. İkisi gibi deli, başına buyruk. Ama Efe... o sakin. Efe olmayı seviyorum ama Umut olmak... Umut olmak herkesin yanında yapabileceğim bir şey değil." Masal elini kardeşinin elinin üstüne koyup ona biraz eğildi. "Bil diye söylüyorum. Benim yanımda istediğin kişi olabilirsin."

Efe gülümsedi. "Teşekkürler." Masal elini çekip "Eee, babama deli dedin. Ne deliliği varmış? Tamam yani, ben de birkaç hikaye biliyorum ama bütün aile öyle zaten." dedi. Efe güldü. "Ooo, sana en sevdiğimi anlatayım. Müziksiz dans ettikleri..."

***

Masal ve Efe yan yana yürüyüp İstiklal Caddesinde ilerlerken Masal "Yani bardan mı kovulmuşlar?!" dedi. Efe başını salladı. "Hem de kanlar içinde!" Masal gülüp başını iki yana salladı. "Of bunlar harika kozlar kardeş." Efe gülümsedi. "Yani... bende hiç çatapat hikayesi yok ama böyle hikayeler var hep." Masal ona gülümsedi. "Çatapatı da öğrenmişsin. Aferin. İdris seni eğitiyor alttan alttan."

Efe omzunu silkti. "Aslında biraz heyecanlı var ya. Tüm o teslimatlar, çatapat, düşmanlar falan." Masal dudaklarını büzdü. "Belki... ama düşmanlar en can sıkıcısı." Onlar yürümeye devam ederken Masal "Hele bir tanesi var, ah, nasıl sinirimi bozuyor. Hilal diye bir kadın." dedi birden. Efe düşmanlar hakkında konuştuklarını anlayınca kardeşini dinlemeye başladı.

Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin