İdris evden çıkar çıkmaz soluğu Mahsun Amca'sının yanında almıştı. Mahsun ve Karakuzular Çukur'un yakınlarındaki boş arazilere kendileri için evler kurmuşlardı. Gece kondulardan oluşan küçük bir mahalle gibiydi orası. İdris de ne zaman kafası bozulsa onların yanına giderdi aynı şimdi olduğu gibi. Belki doğduğu ilk günlerde onlarla olduğu içindir, bilmiyordu.
Mahsun Amca'sının evinin önüne vardığında kapıyı çaldı. Kapı hemen küçük bir çocuk tarafından açılmıştı. İdris ona gülümsedi. "Naber lan kıro?" Çocuk ona gülümsedi ve içeriye doğru "İdris Abi gelmiş!" diye bağırdı. İçerideki diğer çocuklar da kapıya doluşunca arkalarından gelen Mahsun "Çocuklar! Sakin oğlum sakin!" dedi ve İdris'e baktı. "Hoşgeldin anam babam." İdris ona gülümsedi. "Hoşbuldum."
***
Mahsun ve İdris otururlarken İdris cebinden bir paket çıkardı. Mahsun "İdris bırakacağım demiştin." dedi. İdris omzunu silkti. "Bırakmıştım da. Ama bugün içmek için iyi bir gün." İdris sigarasını yakarken Mahsun "Baban görse..." demişti ama İdris onun sözünü kesip "Babam görse bir bok diyemezdi çünkü o bundan daha beter boklara bağımlı olmuştu zamanında." dedi.
Mahsun başını iki yana sallayıp tek tük görünen yıldızlara baktı. "Babanın hataları senin hatalarını haklı çıkarmaz İdris." İdris omzunu silkti. "Çıkartır." Mahsun ona baktı. "Babanla kavga ettin değil mi?" İdris sigarasını indirip başını salladı. "Tüm aileyle ettim." dedi. "Bir kız var. Aşık olmamam gerekiyordu ona. O... bizim düşmanlardan birinin kızı. Bir yıldır birlikteyiz ve ben... aileme söyledim. Karşı çıktılar."
Mahsun yüzünü ekşitti. "Üzgünüm." İdris başını sallayıp bir nefes daha aldı sigarasından. "Ben de..." Mahsun "O zaman? Ne yapacaksın şimdi?" dedi. "Baban gibi olduğunu biliyorum. Raconunu kesip kapıyı çekip çıktın değil mi?" İdris yalandan gülüp "Ha ha. Çok komiksin Mahsun Amca." dedi. Mahsun kaşlarını kaldırınca İdris "Tamam öyle yaptım." dedi. "Ama bu bir şeyi kanıtlamaz." Mahsun iç geçirdi. "Koçovalılar... Valla sizi atsam atamıyorum, satsam satamıyorum."
***
Cumali söylene söylene arabadan indi. Çukur ormanına gelmişti. "Hayır ben anlamıyorum ki. Madem moraliniz bozuk. Normal insanlar gibi içmeye falan gidin, bi sokak kaldırımında sızıp kalın. Ama yok, biz Cumali abimizi nasıl delirtiriz diye düşünüp her seferinde böyle bilmem kaç kilometrekarelik ormana dalın ki abiniz sizi bulamasın. Lan Allah'tan siz birlikte büyümediniz var ya. Saklambaç oynarken ağzıma sıçardınız."
Cumali ormanın içinde dolanıp kardeşlerini ararken Salih ve Yamaç her şeyden habersiz sarmaş dolaş bir hamakta uyuyorlardı. Yamaç uyandığında homurdandı ve "Salih..." dedi. Salih gözlerini açmadan "Salih'ini sikeyim Yamaç. Sus da uyu." dedi. Yamaç abi sözü dinleyip onun göğsünde uyumaya devam ederken Cumali onlara yaklaşmıştı.
Hamakta uyuyan kardeşlerini görünce gülümsedi. "Salaklar." Cumali onların yanına vardı ve "Koğuş kalk!" diye bağırdı. Bununla tüm dengelerini kaybeden ikili hamaktan düşmekle kalmamış toprağa çamura da bulanmıştı. Salih somurtup "Ya ne yapıyorsun abi ya?" derken Yamaç "Harbiden abi ya!" dedi. Cumali sırıtıp "Sabah oldu diye şey yaptım ya." dedi. "Kızmayın hemen."
***
Nalan endişeden delirmek üzereydi. Ailelerine söyledikleri gecenin üstünden günler geçmişti ve İdris'e ulaşamıyordu. Ailesi ona bu konuda ılımlı yaklaşmıştı ama İdris'inkiler nasıl karşılamıştı haberi yoktu kızın. Nalan sonunda dayanamayıp çantasını ve telefonu kaptığı gibi kapıya ilerledi. Onu gören annesi "Nalan?" dedi. "Nereye kızım?" Nalan annesine döndü ve "Şey ben arkadaşlarımla falan buluşacaktım da..." diye geveledi bir şeyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
FanfictionMasal İdris'in saçını bitirince ucunu bağladı ve yanaklarını tutup alnını öptü. "Oldu bitti tatlım." İdris başını onun kucağına koyup "Teşekkürler tatlım." dedi. Asiye tek kaşını kaldırıp "Flörtünüz bittiyse, teslimat tarihini bugüne çekeceğimiz içi...