2.1 // İlk Kan

266 15 29
                                    

FİNALE SON 4




Efsun ve Damla ellerinde tencerelerle aşevinden dönerken evin girişindeki kaldırımda tek ayak üzerinde onun kenarında durmaya çalışan bir kadın görmüşlerdi. Gümüş renkli saçları olan kadının arkası onlara dönüktü. Efsun gülümseyip "Zor değil mi o hareketi yapmak?" dedi. Kadın iki ayağı üstüne basıp kollarını indirdi ve gülümsedi. Efsun'a dönüp onun ayakkabılarına baktı. "Seninkilerle zordur tabi."

Efsun kocaman gülümserken Damla kadının yüzünü görmesiyle onu tanımıştı. "Nehir?" Nehir onlara gülümserken Efsun tencereyi yanlarındaki korumalardan birine verip hemen Nehir'e sarıldı. Nehir de ona sarılırken gözlerini kapattı. Efsun onun saçlarını okşarken "Seni çok özlemişim." dedi. "Kaç yıl oldu Nehir..." Nehir başını sallayıp ondan ayrıldı ve ellerini tuttu. "Konuşulacak çok şey var."

Damla "Öyle." deyip onlara yaklaştı. Nehir ona da sarıldı. Ayrıldıklarında Efsun "Hadi gel, bir kahve yapalım." dedi ve anahtarını çıkardı. Üçlü eve girdiklerinde Nehir etrafa bakınıp gülümsedi. "Değişmiş ev." Efsun başını salladı. "Sultan gittikten sonra aynı kalacak değildi herhalde Nehir." dedi. "Damla'yla istediğimize göre hallettik." Nehir "Saadet?" diye sorunca Efsun gözlerini devirip gitti. Damla onun koluna girip "Biraz araları bozuk şu aralar, anlatırız." dedi. "Hem sen bu evin dramasını boş ver şimdi. Kendini anlat. Efe'yi. Koca adam olmuş."

Nehir hafifçe gülümseyip "Öyle." dedi. "Babasına benziyor desem bir türlü, benzemiyor desem bir türlü... Yıllar ona bakıp Yamaç'ı görmemeye çalışmak o kadar zordu ki Damla." Efsun gülümsedi. "Kapıya ilk geldiğinde bir de beni düşün o zaman Nehir." Nehir cezvedeki suya kahve koyan Efsun'un yanına giderken "Nasıldı?" dedi.

Efsun titreyip "Aynı sen. Ve Yamaç. Tam olarak ikinizin ortası." dedi. "Ama tatlılığı tamamen senden." Nehir sırıtıp "Evli bir kadınsınız hanımefendi, flörtü kesin." dedi oyuncu bir şekilde. Efsun da gülümserken Nehir biraz ciddileşip "Salih vurulmuş." dedi. "Efe haber verdi, onu merak ettim." Damla onun koluna dokunup "İyi o, merak etme." dedi gülümseyerek.

Kahveler olunca salondaki masaya geçmişlerdi. Üçü de yıllarını nasıl geçirdikleri hakkında konuşurken evin kapısı açılmıştı. Masal bağırarak "Eve geldik!" dedi. Efsun Nehir'e bakıp "Sıra sende şimdi." dedi. "Kızım geldi."

Nehir gülümseyip kalktı ve arkasına döndü. Genç kız ona şaşkınlıkla bakarken Nehir başını yana eğdi. Efe hemen kardeşini geçip annesine sarılmıştı o sırada. Nehir de oğluna sarılırken Efe "Anne? Hoş geldin." dedi. "Kardeşimle tanışsana. Masal." Efe annesinden ayrılıp Masal'ı gösterince Nehir "Biz zaten tanışıyoruz canım." dedi. "Parktaki mutsuz kız."

Masal başını sallarken Efsun "Nasıl yani?" dedi. Masal "İdris'in evden gittiği hafta ben parka gitmiştim. Orada tanışıp biraz konuştuk. Efe'nin annesi olduğunu bilmiyordum." dedi. Nehir "O balo randevunu döven kuzenin İdris miydi? Salih'in oğlu? Hah. O da büyümüştür şimdiye ya." dedi gülerek.

Masal başını sallayıp gülümserken birden durdu. "Bir dakika." dedi. "O zaman senin bebeğinin babasıyla yatan sürtük annem ve o seni aldatan haysiyetsiz babam mı?" Efsun "Masal! Kullandığın dile dikkat et." dese de Masal onu duymamıştı bile. Eliyle ağzını kapatıp "İnanamıyorum ya." dedi. "Siz bir ihanet üzerine kurulmuşsunuz, ıyh."

Nehir ona yaklaşıp "Canım öyle düşünme..." deyince Masal ona bakıp "Senden çok özür dilerim." dedi. "Ben... babamın bu kadar berbat olabileceğini düşünmemiştim hiç." Efsun "Biraz öyle canım çünkü... benden sonra Nehir'le buluşmaya devam etti." deyince Nehir başını salladı. Masal'ın yüzü düşerken Efe gergince dinlemişti konuşmayı.

Yıllar SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin