Nalan oflayıp "İdris eminsin değil mi?" dedi bir daha. İdris telefonunun öbür ucundan "Hiç bu kadar emin olmamıştım güzelim." dedi. "Yani... ne olabilir ki en fazla?" Nalan balkondan, sofrayı kuran annesi ve babasına baktı. "Bilmiyorum İdris. İki aile arasında savaş başlatabiliriz." İdris güldü. "Nalan. Seni seviyorum. Bence bunu anlayabilirler. Hem belki bizim ilişkimiz onları barışmaya falan bile itebilir." Nalan omzunu silkti. "Sadece... sana bir şey olmasını istemiyorum." İdris kızı rahatlatmak istercesine "Bana bir şey olmayacak." dedi. "Sen de kendine dikkat et."
Telefonu kapattıklarında Nalan yemek masasına ilerledi. Annesi ona gülümseyip "Arkadaşın nasılmış?" dedi. Nalan başını salladı. "İyiymiş." Tabi ki de annesine İdris'le konuştuğunu söyleyemezdi. O da hasta olan bir arkadaşını arayacağını söylemişti.
Üçü de masaya oturduklarında Nalan yemeğiyle oynamaya başladı. İdris'e söz vermişti, ikisi de bu gece ilişkilerini açıklayacaklardı. Nalan bu yüzden babasını da çağırmıştı yemeğe. Annesi ve babası o daha ilkokuldayken boşanmışlardı ama hala medeni bir şekilde Nalan için görüşüyorlardı. Annesi ve babası günlerinin nasıl geçtiği hakkında konuşurken babası ona bakıp "Senin günün nasıl güzel kızım?" dedi. Nalan başını kaldırıp "İyiydi. İyi. İşte ödevleri yetiştirmeye çalıştım. Biraz kızlarla gezdim." dedi hemen. Babası ona gülümserken annesi "Bize söylemek istediğin bir şey var mı?" dedi.
Nalan annesine baktı. Her zaman annesi ile çok yakın olmuştu. Hatta ona söylediği tek yalan muhtemelen İdris ile sevgili olmasıydı. Nalan titrek bir nefes aldı ve "Var aslında." dedi. "Ben... benim bir erkek arkadaşım var." Babası ve annesi ona şaşkınlıkla bakarken Nalan devam etti. "Bir yıldır. Size söylemek istedim ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum ve... öyle işte."
Babası masanın üstünden onun elini tutup "Bu güzel bir haber Nalan. Onu seviyorsun ha?" dedi. Nalan başını salladı. "Evet! O da beni seviyor. Yani... ama bir sorun var. Küçük bir sorun. Böyle minicik." Annesi "Neymiş o, çözebileceğimiz bir şeyse..?" dedi. Nalan annesinin gözlerinin içine bakıp "Yok sadece... sevgilimin soyadı Koçovalı." dedi. "Ben İdris Koçovalı ile çıkıyorum."
***
Nalan odasında İdris'i arayıp aramama konusunda gelip giderken saat gece yarısına geliyordu. Nalan haberleri verdikten sonra üçü de sessizlik için yemeklerini yemeye devam etmişlerdi. Nalan ikisinden de bir yorum gelmedikçe daha da korkmuştu açıkçası. O da yemeği bittiği gibi bir şey demeden gitmişti odasına.
Nalan yatağına oturup iç geçirdi ve aramamaya karar verdi. Onunkinin nasıl geçtiğinden emin değildi. Nalan pijamalarını giyip yorganının içine girdi ve somurttu. Ne yapacağını bilmiyordu. Ya annesi, dayılarına söylerse? O zaman kesin ikisi de ölürdü. Belki de İdris'e saklanmasını söylemeliy-
Nalan düşünceleriyle boğuşurken onu bölen şey kapısının çalınması olmuştu. Nalan zayıf bir şekilde "Gel." dedi. Gelen annesiydi. Elindeki tepside dumanı tutan içecekler vardı. Nalan kokudan bunun yasemin çayı olduğunu anladı. Annesine hafifçe gülümsedi. Annesi de ona gülümsedi ve kapıyı kapatıp tepsiyi kızın makyaj masasının üstüne koydu.
Hilal kızının yatağına oturup saçlarını okşadı. "Konuşmamız lazım." Nalan bütün gecenin stresinden dolan gözlerini serbest bıraktı. "Bana kızgın mısın?" Hilal hemen kızına sarılıp kendini onun yanına kaydırdı ve "Hayır tabi ki de bir tanem." dedi kızının saçlarını okşarken. Nalan annesinin göğsünde ağlamaya devam ederken Hilal onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Nalan'ın ağlaması bitince burnunu çekti ve kızaran gözleriyle annesine baktı. "Dayımlara söylemedin değil mi?" Annesi gülüp "Deli miyim ben? Öldürürler çocuğu." dedi. "Söylemedim tabi ki de." Nalan rahatça nefesini verirken "Yani bana kızgın değilsin ve dayımlara da bir şey söylemedin?" dedi. "O zaman ne konuşacağız?" Hilal çaylara uzanıp birini kızına verdi ve diğerini de kendisi aldı. "Ben... ne yaşadığını anlıyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/268917860-288-k486635.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
FanfictionMasal İdris'in saçını bitirince ucunu bağladı ve yanaklarını tutup alnını öptü. "Oldu bitti tatlım." İdris başını onun kucağına koyup "Teşekkürler tatlım." dedi. Asiye tek kaşını kaldırıp "Flörtünüz bittiyse, teslimat tarihini bugüne çekeceğimiz içi...