İlk ders boş olsa da ondan sonraki tüm dersler , dolu dolu geçmişti. Hiç bahçeye inmemiş olsak da bunalmamıştım, birisiyle konuşmaya alışmış, sıkılmıyor olmuştum. Gün geçtikçe hayatım güzelleşiyordu. Arada olan ufak şeyler hariç.
Son iki derste sürekli not tuttuğumuzdan ellerim uyuşmuştu. Gül ha bire kulağıma eğilip
"Fotoğrafını çekmemize izin vermiyo ki inat kadın, ha yazdık ha çektik ne farkedecek. İlla süründürecekler bizi."
"Yazarak anladığımızı düşünüyorlar " arkadan Barış
"Aman ne anlama öldüm lan burada ellerim kopacak , mendebur suratlı yüzüne"
"Sessiz ol duyacak başın ağrıyacak" diyen Mert halinden hiç şikayetçi görünmüyordu.
"Bayılma numarası mı yapsam "diyen Barış'a gözlerimi devirip önüme döndüm. Zilin çalmasıyla barışın
"Ohh beee" diye bağırması bir oldu. Öğretmen sinirli sinirli baksa da umursamayıp
"Kurtulduk arkadaşlar" deyip defterini çantasına koydu.
"Çav kankiler "
"Geç kaldın "
"Dinlenmem lazım " deyip hızlıca sınıftan çıktı. Bizde yavaşça toparlanıp çıktık. Mertle de vedalaşıp hep beraber sınıftan çıktık. Gül
"Alışveriş merkezine gideceğim gelecek misin?"
"Bi dahaki sefere "
"Kurtuluşun olmaz" deyip yanağımdan öptükten sonra gelen taksiye doğru yürüdü hızlı adımlarla . Bende yürümeye başladım.
Okulun kapısına vardığımda karşıda duran araba Ateşindi ve önünde sarışın bir kız vardı. Bir anda yüzüm düştü. Onu göremesemde kız onu bekliyordu kesin. Kafamı eğip yürümeye devam ettim.Daha beş dakika olmadan yanımda duran arabasını görünce durmayıp yürümeye devam ettim. Hiç arkama bakmıyordum. Karşıdan gelen orta boylu biri beni görünce sırıtıp
"Selam güzellik "deyince yürümeye devam ettim ama kolumdan tutup engel oldu. Kolumu çekmeye çalışsam da yapışmıştı sanki pislik!
"Bırak beni "
"Hatırlamadın mı beni. Yüzme havuzundan hani" deyince bir süre düşününce aklıma geldi. Sürekli etrafımda dolaşıyordu oradayken de. Babamın isteğiyle orada çalışmıştım tatil boyunca.
"Evet, bırak şimdi beni"
"Konuşsak biraz"
"Gerek yok, bence "
"Ama var "
"Neymiş " Dalga geçer gibi sorsamda
"Az bir kısmını gördüğüm bembeyaz bacaklarını , nefis sırtını vee" deyip göğüslerimi işaret edince
"Pislik uzak dur benden" çekilmeye çalıştığımda tekrar bana doğru hamle yapınca, dizimi bacak arasına geçirdim. Küfür edip tekrar üzerime geleceği sırada biri engel oldu. Gözlerimi açtığımda Ali, pisliğin kolunu bükmüş özür diler gibi bana bakıyordu
"Özür dilerim, daha erken müdahale etmem gerekti, siz iyi misiniz?"
"İyiyim , teşekkür ederim "deyip başka birşey demedim. Gideceğim sırada
"Benimle gelmeniz gerek"
"Nereye?" Kafasını yere eğince sorumu tekrarladım.
"Ateş bey sizi bekliyor "
"Gelmeyeceğim "
"Lütfen , Ateş beyi sinirlendirmek istemiyorum. Kötü bir şey olmayacak emin olun" yalvarırcasına konuşmasına dayanamamıştım kafamı sallayıp arka koltuğa bindim.