22. BÖLÜM

635 15 3
                                    

İster istemez koluna tutunmuştum Ateş'in. Rahat bir şekilde yürümeye başlayınca bir adım gerisinden adımlamaya başladım bende. Güle baktığımda alt dudağını dişliyordu o da. Ateşin tam önünde duran Şişme ayı

"Selam kanka " ifadesizce bakmaya devam edince

"Yanındakiyle küçük bir işim var, sonra geri vereceğim hemen "

"Yanımdaki? " gülerek sormuştu bunu.

"Tam olarak o dostum " deyip güldü sanırım Ateş'in gülmesini benden farklı anlamıştı. Ateş bir anda boğazına yapışıp bedenini duvara yaslayıp kulağına eğildi. Ne dediğini duyamasakta Şişme ayı hızlı hızlı kafasını sallıyordu.

Elini boğazından çekip tişörtünü düzelterek yanıma gelip

"Gidelim " dediğinde Barış

"Derdi neymiş " diye sorunca Ateş

"Sabah tartışmışlar " Barış anında güle dönüp

"Niye haberim yok? "

"Umursamadık ki "

"Onlar fazla umursamış galiba " dediğinde ikimizde sessiz kaldık. Yemek yiyeceğimiz yere varınca Ateş sessizdi, tamam her zaman sessizdi ama bu defa farklı birşeyler vardı. Sessizce yemekleri yerken çıkarken barışa bakıp

"Siz geçin " deyince

"Noldu? " diye sordum.

"Tamam, görüşürüz " deyip gülle beraber yürümeye başladılar. Ateşle berber tekrar denizin kenarına varınca kuma oturdu, bir süre ona bakıp bende yanına oturdum. İki elinide yere koyup kafasını geriye attı.

"Sorun mu var, farklı davranıyorsun? "

"Konuşmamız gerek "

"Konu ne? " Diye sordum şüpheyle.

"Konuşmadan dinle beni " dediğinde kafamı salladım.

"Yakında birileri çıkacak ortaya. Sen hariç çevrende olan veya görünmeyen herkesin haberi var... en ufak şeyde bile haberim olsun. Zarar görmeni istemiyorum hiçbir açıdan. "

"Kim onlar "

"Görünce anlarsın "

"Sende mi benden saklıyorsun? " hayal kırıklığına uğramıştım.

"Çevremde belki de benden birşey gizlemez dediğim tek insandın, saol ama benim öyle düşünmem hataydı, iyi ki söyledin de şu son birkaç günümü de mahvettin "

"Hiçbir halt bildiğin yok, gelip mağdur oynama bana. Senin hayatın benim elimde. Üzülmemen için söyledim bir anda öğrenip dengen altüst olsun diye değil, çık artık çevremde düzgün kimse yok, anlayan yok tripleri sana yakışmıyor "

"Çok sıradan birşeymiş gibi konuşuyorsun? Seni anlayan onca insan var belki de "

"Kimmiş onlar "

"Sana dair emin olduğum tek birşey bile yok " bir anda elini yanağıma koyup yüzlerimizi birbirine yaklaştırdı. Sessizce fısıldarken gözlerimi yummuştum.

"Şuan sana dokunmak için delirdiğimi de, gülüşünü tek benim görmek istediğimi de çok iyi biliyorsun "

"Onlar konun çok ayrı bir yerinde "

"Bunlar tamda konunun ana noktası, dikkat et güzelim. Sakın yanlış kararlar verme! Hata edersin " kafamı salladığımda

"Gitsek mi? " dedim kafam çok karışmıştı. Ayağa kalktığında elini uzattı, şaşırsam da elini tutup ayağa kalktım. Otelin ters istikametinde yürürken

BEYAZ TOPRAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin