C. D. V. 23

14.7K 1.1K 172
                                    


Çağan'la beraber yürümeye devam ediyorduk. İkimizde sus bence dediğimden beri konuşmamıştık.

"İlgi bu özür konusunda son bir şey söyleyeceğim. Affedersin beni değil mi? Affetmen lazım." masum masum bakarken gözlerimi yere diktim.

"Bilemiyorum." göz ucuyla bir yandan ona bakıyordum. Kaşlarını çatmış adımlarını hızlandırmıştı. "Ruh hastası mısın? Trip atması gereken kişi benim."

Çağan arkasını döndü. "Eylül Yiğit'i mi seviyor?" aniden gelen soruyla durdum. Eskiden olabilirdi ama şimdi ne hissettiğini bilmiyordum.

"Bilmiyorum. Nerden çıktı bu şimdi?" adımlarımı hızlandırıp yanına geldim ve gözlerimi diktim. "Rüzgâr'la bana öyle geldi ama emin değiliz tabii."

Oturup dedikodumuzu mu yapıyorlardı? "Siz Rüzgar'la oturup bizi mi konuşuyorsunuz? Rüzgâr gibi bir arkadaşım olmasını isterdim." sanki onları kapıdan dinlemek gibi bir yüzsüzlük yapmamışım gibi bir de imâlı konuşuyordum.

"Rüzgâr benim en iyi arkadaşım. Onu tek geçerim. Ayrıca sanki siz bizi konuşmuyorsunuz neymiş dedikodumuzu mu yapıyorsunuzmuş."

Salaklığımı daha fazla arttırmak istemediğim için susma hakkımı kullanıp yürümeye devam ettim. 

"Geri dönelim mi?" olur anlamında başımı salladım çünkü kar yağmaya başlamıştı bir de kaybolma derdiyle uğraşmak istemiyordum.

**

Otele döndüğümüzde otelin biraz arkasında arkadaşlarımız kar topu oynuyırdu. Onların yanına ilerlediğimizde Çağan kafasına bir kar topu yedi.

"Yavaş ol düşmanına mı atıyorsun öküz." Ata gözlerini kısıp baktı. "Bana öküz dersin ha."

Ata bir kar topu daha attığında Çağan son anda yanıma çekildi. Diğer elindeki kar topunu hızlı bir şekilde Ata'ya fırlattığında bu sefer vurulan Ata olmuştu. "İt." Ata hırsla Çağan'a bağırırken ben salak salak dikilmiş onları izliyordum.

Eylül kenarda tahminimce bana atacağı kar topunu hazırlıyordu. Pür dikkat onu izliyordum. "Tüh yakalandım." güldüğüm sırada sırtıma bir kar topu yedim.

"İlgi kar topu savaşının ortasında direk gibi durulmaz üzgünüm." Rüzgar bana öğüt verirken ben gıcık gıcık ona bakıyordum.

Rüzgar arkasını dönüp yeni bir kar topu hazırlarken Eylül'ün elindeki kar topunu aldım. "Rüzgar!" Rüzgar arkasını döndüğü anda kar topunu yüzüne yapıştırdım.

Yiğit hayvan gibi gülerken Rüzgar bana bittin sen dermiş gibi bakıyordu. Binanın ön tarafına doğru koşup nefes nefese Rüzgar'a bakıyordum.

"Tamam at bitsin." yenilgiyi kabul edip kollarımla yüzümü korudum. "Öyle olur mu?" deyip bir anda koşarak yanıma gelip kollarımın altından yüzüme kar topunu yapıştırdı.

Yüzümdeki karları temizlerken Hakan arkamızdan yavaşça yaklaşıp Rüzgar'a kar topunu attı. Kahkaha attığım sırada Rüzgar arkasını döndü.

"Şimdi şey yaptım belanı ibne." Rüzgar Hakan'ı kovalarken bense arkalarından hala gülüyordum. Gökçen yanıma geldiğinde telaşlı telaşlı konuşmaya başladı.

Canlı Ders Vakası | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin