C. D. V. 35

6.7K 558 399
                                    

Billie Eilish - Happier Than Ever

"Ya hocam Allah aşkına beş yüz soru ne bizde hani insanız bunu hatırlayın yani."

Herkes rehberlikçinin verdiği programa itiraz ederken hoca en sonunda susun anlamında elini masaya vurdu.

"Çocuklar beş yüz soru hedefinizi gerçekleştirmek için bir zorunluluk ama konu çalıştığınız zaman dört yüz soruyu da kabul ederiz."

"Tüm on ikileri karıştırıp üçlü gruplar yapacağız ve gruplarınızın eğitim koçları olacak. Derslerinizi bu şekilde takibe alacağız."

Herkes "of" larken benim hiç umrunda değildi. Defterime bir şeyler çizmeye devam ediyordum.

"Şimdi sınıf listesine göre hepinizin gruplarını söyleyeceğim."

**

"Rüzgar Soylu, Müge Koralp, Kaan Başar. Mehmet Hoca'nın grubusunuz."

Rüzgar Kaan'la aynı grupta olduğu için sevinirken sıra bana geldiği için dikkatle dinlemeye başladım.

Hoca eline yeni bir kağıt alıp beni buldu.

"Yalkın Liman, Umut Eralp, İlgi Kaner. Sare hocanın grubusunuz."

Tanımadığım tiplerle aynı gruba düşmem moralimi iki saniye düşürse de geri umursamayıp defteri karalamaya başladım.

"Kanka Yalkın ne salkım gibi?" Eylül'ün cünlesiyle sırıttım.

"Güzel isimmiş bence."

Eylül elini yani anlamında salladı.

"Yani kişiden kişiye değişir güzel ama salkım gibi olduğu gerçeği değişmiyor."

Gülüp defterde yaptığım salak saçma çizimime devam ettim.

**

Öğle arası olduğunda herkes grubunun olduğu yerlere gitmeye başladı. Bizim grup toplantı yerimiz üçüncü müdür yardımcısının odasıydı.

Eylül'le yürürken müdürün odasına gelmiştik Eylül'ün toplantı yeri burasıydı.

"Hadi elveda." Eylül'le birbirimize el sallayıp ayrıldık. Gökçen'in toplantı yeri ikinci katta olduğu için ondan erken ayrılmıştık.

Müdür yardımcısının odasına girdiğimde gözler bana çevrildi.

"Hoşgeldin İlgi'cim."

"Hoşbuldum hocam." Sare hoca bizim kimya hocamızdı. Geçen seneki illet tipten kurtulmuştuk.

"Sadece Yalkın kaldı galiba o da gelir az sonra başlarız."

Masanın önündeki koltuklardan birine oturduğumda arkam dönüktü.

Umut denen çocuk dergilere bakarken tam bir inek tipi olduğunu fark etmiştim.

En azından hırslanmama yardım ederdi.

"Hoşgeldin Yalkın." biri içeri girdiğinde yanımdan geçip Umut'un karşısına oturdu.

Kütüphanedeki çocuk olduğunu fark ettiğimde gözlerimi ona dikmiş olduğumdan hemen gözlerimi kaçırdım.

İsmi Yalkın mıydı?

"Hoşbuldum hocam sağolun." tekrar ona baktığımda göz göze geldiğimiz için gözlerimi geri kaçırdım.

"Evet şimdi öncelikle birbirinizi tanıyor musunuz? Tanışıyorsanız daha sıcak bir ortamımız olabilir."

Ağzımı araladığımda Umut cevap verdi.

Canlı Ders Vakası | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin