Canlı Ders Vakası | Texting

C. D. V. 42

Maw - Sen

Bu şarkı hayatımda dinlediğim en özel şarkıdır<3

"Üf Ata'yı unutalı çok oldu Ata deyip durma bana yeter." Gökçen Eylül'ü ittirirken Eylül daha da sırnaşıyordu.

"Yeme bizi hadi söyle anlat bize Gökçiş."

"Gökçişine de sana da.."

Rüzgar da beni mesaj yoluyla taciz ediyordu. İki saattir mesajlar ardı ardına gelip duruyordu.

Siz: Ne var lan ne

Rüzgar: İlgi iyi değilim yetiş

Siz: Ne halt yediniz yine

Rüzgar: Alper kafama top attı beynim dönüyor İlgi

Siz: E napim yani

Rüzgar: Ulan kereste gel de bi geçmiş olsun Rüzgarcığım falan de buz getir ölüyorum dedim

Siz: Üf git al kantinden

Rüzgar: Benimle bir süre muhatap olma İlgi

Siz: Tamam

Sırıtarak telefonu kapatıp bana doğru gelen Yalkın'ı inceledim. Formanın üstüne siyah beyaz kareli bir gömlek giymişti. Ve saçlarını da dağınık bırakmıştı. Yalkın adamdır kısaca.

"İlgi hanım acaba grup toplantısına gelmeye teşrif eder misiniz?"

Gülümseyip Eylül'le Gökçen'e el sallayıp Yalkın'ı takip ettim.

"Hiç gelmeyin Sare hoca vazgeçti. Öğleden sonra yapacakmışız." Umut bizi durdururken Yalkın da saçını karıştırdı.

"Bıktım şu kadının kararsızlığından."

"Bende. Neyse görüşürüz."

Yalkın ve Umut'un yanından ayrılıp arka bahçede tek oturan Çağan'ın yanına doğru gittim.

Yanına oturduğumda birden bana sarıldı.

"Ne oluyor be?" daha da sıkı sarılırken bir yandan ayrılmaya çalışıyordum bir yandan da elinde kahve bardağı var diye çokta debelenemiyordum.

"Seni özlemiş olabilirim. Hareket edip durma." Bu tipinle böyle bir şey söyleyince hareket edemez hale gelirim zaten.

"Müdür falan görecek bak disiplin falan yemek istemiyorum."

"Görsün ben sana sarılmak istiyorum." etrafta hoca falan olmadığı için bende ona sarıldım.

"Çok güzel kokuyorsun." ben daha da morarırken Çağan'ın odunsu ama bir o kadarda güzel parfümü beni benden alıyordu. Karşısında salağa dönüyordum.

"Biz birbirimizi seviyoruz neden çıkmıyoruz?" ben bir şey söylemeden zil çaldığı için bir şey demedim. "Hadi gidelim."

"Bundan sonra gördüğüm yerde sana sarılacağım. Benden kaç." Göz devirip gülüşerek sınıflarımıza gittik.

**

"Ya işte neden çıkmıyoruz dedi orda zil çaldı." Eylül'e olan biteni anlatıyordum. Çünkü anlatmasam patlayacaktım. Hoca da salmıştı.

Sınıfın kapısı çalarken bende saçımı çeken Rüzgar'a yapma demekle meşguldüm.

"Hocam İlgi Kaner'i müdür çağırıyor." ben gerilirken Ata da arkamdan birbirlerini askere uğurlayan agalar gibi sırtıma vuruyordu. Kalkıp nöbetçiyi takip ettim.

Müdürün kapısına geldiğimde tıklatıp içeri girdim. Çağan da içerdeydi. Kısacası sıçıp sıvamıştık.

"Hoşgeldin kızım gel bakalım."