C. D. V. 8

28.9K 1.8K 805
                                    

Okula döndüğümüzde sırama oturup kafamı gömdüm. Duru resmen bana ben Çağan'ı seviyorum ondan uzak dur demişti. Ama ona hiç bir şey dememiştim. Anlaşılan bu okulda içime kapanık olmak çok işe yaramayacaktı. Duru'ya bir cevap vermeliydim. Ama şimdi değil.

Çağan yanıma oturduğunda başımı sıradan kaldırdım. Onu kısa bir süre inceledim. Kulaklığını takmış dağınık saçlarıyla önündeki deftere bir şeyler karalıyordu. Ona baktığımı anlamasın diye kafamı cama çevirdim.

Bir süre dışarıyı izledikten sonra hoca geldi ve ders başladı.

Dersler en sonunda bittiğinde çantamı koluma takıp ayağa kalktım. Servise binip sabah Çağan'la oturduğumuz koltuğa oturdum ve dışarı bakmaya başladım. Serviste değişik bir ortam vardı. İki üç kişi bağırarak bir şeyler konuşuyorlardı. Bir kaç kişi gülerek sohbet ediyorlardı. İki tane çocuk kavga ediyordu.

"Ata la Burcu'ya yavşadım demiştin sen teklif de etseydin." Ata Kaan'a küçümsermiş gibi baktı. "O kızda Merve'ye benziyor nah teklif ederim ona." Hakan Kaan'a kapak çektiğinde Ata sırıtıyordu. "Kanka bugün mal Çağan yüzünden ne yalanlar söyledim la." Onları dikkatle dinlemeye başladığımda sanırım serviste benim olduğumun farkında değillerdi. "Oğlum gerizekalı kendisi kendi işini yapmıyor. Bana dedi ki dediğimi yapmazsan Merve'yi üstüne salarım." sırıtıp Kaan'ı dinlemeye devam ettim. "Oğlum İlgi Kerem salağıyla konuşuyordu sonra Çağan bana mesaj attı ne dediyse onu yapmak zorunda kaldım la."

Şok içinde Kaan'ın dediklerini dinlerken servise Çağan'ın binmesiyle Kaan'ın sesi kesildi. Demek Kaan'ın beni zorla öğretmenler odasına götürmesinin sebebi Çağan'dı. Ama neden? Okula yeni gelmiş ilk günden kendini herkese rezil etmiş biriydim ben, o ise kusursuz sınıfın en çalışkan ve arkadaşları tarafından çok sevilen biriydi. Kısacası Çağan ve ben çok zıt karakterlerdik. Çağan çikolataysa ben limon falandım yani.

"Beyimiz de gelmiş." Arka üçlü Çağan'a gülerek bakarken onun saçları hâlâ dağınıktı ve kendisine gülümseyenlere de gülümsemiyordu. "Çağan bir şey mi oldu kanka?" Çağan onları umursamadan gelip yanıma oturduğunda ona şaşkın bir ifadeyle baktım. Daha çok neden burdasın gibi bir bakıştı. "Benden uzak durmana gerek yok." ona anlam veremeyen mal suratımla bakmaya devam ediyordum. "Senden uzak durmuyorum. Ayrıca ben bu okula yeni geldim seni kırk yıldır tanıyormuşum gibi davranamam heralde değil mi?" Çağan kulaklığıyla oynamayı bırakıp yüzümü inceledikten sonra gözlerini dışarıya çevirdi. "Ne yani sen şimdi Duru'nun beni sevdiğini bilmiyor musun İlgi?" gözlerimi kaçırıp ellerime bakmaya başladığımda Çağan'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Ben sana yavşamıyorum. Ben sana yürümüyorum. Birine çok güzel olduğunu söylemek illa yavşamak anlamına gelmez İlgi. Ben yine söylerim gözlerinin içine bakıp yine söylerim çünkü içimden geçen şeyi söylüyorum. Eğer beni yanlış anlıyorsan ve o mal yüzünden benden uzak duracaksan durabilirsin illa ki benimle konuşacaksın arkadaş olacaksın diye bir kural yok. Ben sadece niyetimin kötü olmadığını anlatmak istedim sana. Ve yine söylüyorum -özellikle gözlerime bakmıştı- sen çok güzelsin İlgi." ona bir şey söylemek istesem de ağzımdan bir şey çıkmıyordu. "İlgi! İnebilirsin abicim." Çantamı alıp Çağan'ın yanından kalktım.

Eve geldiğimde yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Annem ve babam her zamanki gibi evde yoktu çünkü çok fazla çalışıyorlardı. Bende kendi kendime büyüp gitmiştim. Annem ve babam genellikle gece geç saatlerde eve gelirlerdi. Yani ben yalnız yaşıyorum gibi bir şeydi. Yemeğimi tabağıma koyup telefonumu elime aldım ve grubu okuyarak yemeğimi yemeye başladım.

Canlı Ders Vakası | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin