Bölümü bu güzel insana ithaf ediyorum, prosphene canım benim. 💜
Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim. Bölüm smut içerecektir!
•
Gecenin belki de en özel dakikaları birbirini kovalayacaktı, özel diyordum çünkü safir mavisi gözler hafife alınmayacak kadar büyük bir etkiye sahiptiler. İnsanın kendini dinlemek için kaçtığı bir sığınak olurdu ya, benim öyle bir sığınağım hiç olmamıştı hayatımda. Leza'ya adımımı atar atmaz gördüğüm maviler çağırmıştı beni, benim sığınağım onun gözleriydi.
Aşkın güçlü bir duygu olduğu söylenilirdi, karşımdaki adam bunu en iyi bilen kişiydi. Ona her baktığımda görmediğimi mi sanıyordu? Geçmişi onun eceliydi, unutamadığı her kimse zincirini dolamıştı boynuna. Boğuluyordu, can çekişiyordu ama hâlâ hayata tutunuyordu. Bunun sebebi ölmeyi beceremediğinden değildi, yaşayarak ölmeyi tercih etmesiydi. Aldığı her nefes haramdı, içtiği bir yudum su cehennemin ırmaklarından geliyordu.
Cehennem diyordum artık korkmadan, şeytanla dans edebiliyordum çünkü. Şimdi karşımda mavilerin arzuya bürünmüş koyu tonu vardı, alışkın değildim böyle hisli bakışlara. Hayatı boyunca ezici bakışlara maruz kalan biri nasıl olur da buna alışabilirdi ki? Ben alışmak değil de yaşamak istiyordum, ben artık özgürce istediğimi yapmak istiyordum. Biliyordum ki kimse özgür değildi, biliyordum ki hepimiz zihinlerimizin esiriydik.
Fakât nefes alıyorsan, varlığın bu dünyaya aitse, sen tüm gücünle savaşmalıydın. Ölümden korkmak aptallıktı, sen kendi ölümünü kendin yazmalıydın. Yazdığım ölümümün henüz başındaydım, satır satır işliyordum her bir cümlemi. Kanımla ve gözyaşımla yazdığım derin yazılardı bunlar, herkesin harcı değildi bu kadar derine inmek. Korhan Safir ise sonuna kadar iniyordu okyanusun karanlığına, beraber batardık ya bizde...
Olaylı geçen yemeğin ardından dediği gibi doktora giderek muayene olmuştum. Sargılarım çıkmıştı ama alışamadığım için hâlâ aksak yürüyordum, sorun değildi. Herkesin odasında olduğu bu dakikalar, kendimden emin bir şekilde girmiştim onun odasına. Yaşanılan her şey bu küçük dört duvarda kalacaktı, iki bedenin birbirini arzulamasından doğan bir kıvılcım vardı. O kıvılcımı ateşe dönüştürecek olan yine bizdik. Hemen karşısında, onun gözlerinin içine bakıyordum. Oda karanlıktı, küçücük pencereden vuran ay ışığı gözlerine yansıyordu.
"Belki aşk değil," sağ eli usulca çenemi esir aldı, baş parmağı dudaklarıma kaydığında bakışlarım ışıl ışıl parlayan mavilerindeydi. "Birbirimize sahip olmamız için illa aşk gerekmiyor ki..." Cümlesini tamamladığımda başını salladı usulca, belime doladığı diğer eliyle çekti beni kendine. Göğüslerimiz birbirine değdiğinde kafasını biraz daha eğerek fısıldadı yüzüme "Dehşet verici bir ihtiyaç bu, kana susamış bir canavardan farksız, yanıyorum sana Mavera." Sesi önce zihnime, sonra tenime kazındı. Delice bir istekti bu, daha önce hiç bu kadar arzulanmamıştım. Hem ruhum hem bedenim üzerine yemin edebilirdim, nefesinin sıcaklığı bile farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1049 | BxB
Teen FictionÜnlü Leza hapishanesi, 1049 numaralı mahkûm, Asil Mavera Cansaran. Onu aslında hapishaneye tutsak eden, Korhan Safir Alaca'nın ta kendisiydi... +18 yaş sınırı vardır. Not: Hikâye harem, şiddet, smut ve olumsuz örnek olabilecek davranışlar içerecekti...