12: BIÇAK SIRTI

19.8K 1.7K 1.4K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzunca süre maske takarsan altındaki kişiliği de unutursun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzunca süre maske takarsan altındaki kişiliği de unutursun.- V for Vendetta

Oy ve yorumlarınız çok değerli, esirgemeyin lütfen 💜

Görmek için sadece gözlerimi kullansaydım, kaybolurdum karanlığa gömülmüş dünyada. Önümü aydınlatmam için ufak da olsa bir ışığa ihtiyacım vardı, kendi yarattığım bir ışığa sahiptim. Cılız bir ışıkla başlamıştım görmeye, şimdi ise o ışığın yavaş yavaş büyüyerek beni aydınlattığını görüyordum.

Planlar yapılmıştı, herkesin kendi çıkarları ve beklentileri vardı. Ben ise payıma düşeni alacaktım, hissediyordum şimdiden yıkımın büyüklüğünü. Enkaz altında kalan bedenlerimiz vardı, en ufak bir nefese bile muhtaçtık değil mi? Benim nefesim kendi planlarımdı. Şeytanların arasında dans etmeyecektim, ben şeytanlarla birlikte dans edecektim. En başta sadece kuklaları olacaktım, peki ya sonrasında, kukla oynamaktan sıkılan iblisler neye başvururdu?

İpleri kuklanın eline verirlerdi, eğlence her zaman tek kişilik olmazdı. Hem kukla hem de efendisi eğlenecekti bu oyunda. Perdeleri açmıştık, oyunu sonuna kadar oynayacaktık. Geri adım atmak yoktu bu saatten sonra, ya planlarını gerçekleştirmek için her şeyi yapacaktın ya da uzaktan onları izlemekle kalacaktın. Ben asla tek başıma seyirci olmazdım, ben seyircileri kendim yaratırdım.

Liderlerle yaptığımız konuşmanın üzerinden tam bir gün geçmişti. Gece kendi odamda rahat bir uyku çekmiş, sabahında ise Safir'in yardımıyla güzel bir kahvaltı yapmıştım. Dehâ beni kendi odasında bekliyordu bu sefer, onunla konuşmamız gereken şeyler olduğunu biliyordum. Aksak adımlarla onun odasına vardığımda aralık olan kapıdan içeriye attım adımımı. Her zaman ki gibi yatağında oturmuş, çizgi romanını okuyordu. Dikkatini dağıtmak adına ilk konuşan ben oldum. "Kaç kere daha okuyacaksın onu?"

Öyle dalmıştı ki, sesimle birlikte yerinden sıçrayarak bana baktı. "Sikeyim!" Bu hâline alayla bakarak onun yanına doğru yürümeye başladım. "Ne sinsi sinsi geliyorsun oğlum?" Güç bela yatağın üzerine oturduğumda cevapladım onu, "Hadi oradan, sen ayakta uyuyorsan ben ne yapayım?" Çizgi romanını kapatarak bana doğru döndü ve bağdaş kurarak tam gözlerimin içine baktı. Sırtımı yatak başlığına yaslayarak konuştum, "Ben bir bok yedim Dehâ..."

1049 | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin