37: LEZA'NIN RUHLARI

6.7K 662 630
                                    

"Beni öldürdünüz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Beni öldürdünüz." - 1049, Asil Mavera

Bölüm şarkısı;
Michl- kill our way to heaven
•••

Bir his vardı, tüylerimi ürperten ve tüm bedenimi ele geçiren tuhaf bir his. Yine bir şey olacaktı, canımı yakacaklardı. Burası cehennemse, hakkını sonuna kadar vereceklerdi. Ruhuma işkence çektirmeye yemin etmiş bir başka ruhlardı onlar, Leza'nın ruhları...

Boğazıma oturan yumruyu hissediyordum ama gitmesi için hiçbir şey yapmıyordum. Bana gerçeği anlatacağını söyleyen iki kişi vardı, yerde ise kanlı cesetler. Öyle bir ortamdı ki üşüyor ve titriyordum, Azrail'in gelişi miydi bu? Her can tanırdı ölüm meleğini, benim canım boğazımda atıyordu şimdi. İçten içe yanaklarımı kemirerek korkulu gözlerle bakıyordum. Zamir, güvendiğim ve sevdiğim insan bir başka bakıyordu bana, sakladıklarının ağırlığı mıydı bu?

"Neler oluyor?" Sakin kalmaya çalışarak konuştum. Ardından gözlerim Zamir'in elinde tuttuğu kağıt parçalarına kaydı, bir şeyler dönüyordu. Esved'in nefesini ensemde hissederken hiç düşünmeden araladı dudaklarını "Leza'nın sonunu getirecek olan sensin, küçüğüm." Ses tonundaki ima gözlerimi şimdiden dolu dolu yaparken yutkundum. Önüme doğru adımlayarak elinde tuttuğu tavşanı bana doğru uzattı. Gözlerinin içine bakarak tavşanı avuçlarım arasına aldım. Büyük bir dikkatle ve ilgiyle bakıyordu bana.

"Bu tavşanın asıl sahibi, eski Mavera'ydı." Tek bir nefeste bunu yüzüme vurduğunda kalbim tekledi. Eski Mavera peşimi bırakmıyor, bir gölge gibi takip ediyordu beni. Derin bir nefes alarak tavşanın kafasını okşadım, "Mazide bıraktığımızı sanıyordum?" Mavera'yı mazide bıraktığımızdan emindim, onlar neden her fırsatta zehirlerini kusuyorlardı bana? "Maziyi bu gece deşecek ve seni en can alıcı gelecekle vuracağım." Esved yine bir savaş Tanrısı'nın yıkımı gibi açtı ağzını, darbesiyle birlikte kelebeklerin kanatları yüzüme doğru çarpıyordu. O kanatlarda ölüm vardı şimdi, yüzümde yaralar açmışlardı.

"Durma, geleceğimi öldür hadi." Meydan okurcasına baktım yüzüne, bu gece savaş meydanıydı her yer. Korkacak ya da geri duracak değildim, öleceksem iyi bir savaşçı olarak ölecektim. Gülümseyerek geriye doğru birkaç adım attı, tam Zamir'in yanında durduğunda kanlı elini kağıt parçalarına doğru uzattı. Ardından parmaklarıyla kavradı onları, kaldırarak baktı onlara. "İçindeki katili çıkartacağım. Unutma, Leza'da masumlara yer yok." Benden günah işlememi istiyordu, oysa ben onların günahlarında boğuluyordum.

"Zamir..." Diye fısıldadım sadece "Hep onunla mıydın?" Hep Esved'in yanında mıydı? Beni kandırmış ve hiçbir şey olmamış gibi mi yapmıştı? Gülümsedi, yüzünden acı akıyordu. "Gerçeği bilip de sana söylemeyenim, seni sevmeyen değil." Beni sevdiğini vurguluyor ama yalan söylediğini de açıkça belli ediyordu. Çünkü benden sakladığı çok büyük bir sır vardı ve o kağıtların içinde durduğuna yemin edebilirdim. Aynı acıyla gülümsedim ona "Sana güvenmeyi ben seçtim, seni suçladığımı sanma sakın." Bu yolu ben seçtim, tek suçlu benim. Gözlerime büyük bir hayranlıkla baktı, yüzümde hâlâ güçlü durmaya çalışır bir ifade vardı çünkü.

1049 | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin