“Dünya, çabalarımın değerini bilmeyecektir.”- Paulo Coelho
Bölüm iki parttan oluşuyor, ikinci partı medyadaki şarkıyla dinlemenizi tavsiye ederim.
•
Zamanın durmasını istediğim nadir anların içindeydim, kalbimdeki hissin gerçekliği beni yine çıkmaz bir yola sokuyordu. Sezgilerim kuvvetliydi ve genelde yanılmazdım. Karşımdaki liderin mavi gözlerinin içi parıltılarla dolmuş, odağı tamamen arkamdaki kişideydi. O kişi her kimse, Lodos'un ilgisini çok çabuk kendine çevirmeyi başarmıştı.
Omzumdaki el çekildiğinde yavaşça arkamı dönme gereği duydum, gözlerim karşımdaki adamın yüzünde gezinmeye başladığında anlık olarak kaşlarım havalandı. Daha önce görmediğim biriydi ve kesinlikle inanılmaz güzellikte bir yüzü vardı. Onun bakışları ise tamamen yumuşak, gülümsemesi ise parlaktı. Ne diyeceğimi bilemedim dilim tutulmuş gibiydi fakât o benim aksime oldukça normal bir şekilde konuştu, "Resmi olarak tanışmadık," elini bana doğru uzattı "Ben Deniz." Sanki alışkındı insanların onun karşısında konuşamamasına, ilahi bir güzelliği vardı.
Yavaşça bana uzattığı elini kavradım, ardından tıpkı onun gibi yumuşak bir şekilde sıktım "Asil." Sesim istemsizce kısık çıkmıştı, ne tepki vereceğimi şaşırmam normal miydi? Gülümseyerek elimi bıraktı, "Lodos ile mi tanışıyordun?" Başımı sallayarak onayladım onu, pek de iyi bir tanışma olduğu söylenemezdi. Herifin seri katil olduğunu öğreneli dakikalar oluyordu. Her şeyi geçtim cesetlerle oynamayı öğrenecektim az kalsın, kendime hâkim olamadan fazla cesur oluyordum bazı zamanlar. Hatta bazı zamanlar değil, çoğu zaman...
"Seni daha önce görmedim." Lodos'un bakışlarından kurtulmak için ilgimi tamamen Deniz'e yönelterek konuştum, "İlk geldiğin gün gördün beni aslında." Lodos'un yanına geçtiğinde, karşımdaki lider onu hemen kolunun altına aldı ve sıkıca sarıldı. Kaşlarım çatılırken, "Hatırlamıyorum." Dedim, onun gibi güzel bir adamı görsem unutmam imkânsızdı çünkü. "Pek hoş bir karşılaşma olmadı zaten, senin hücrendeydik." Taşlar yerine oturduğunda ağzım yavaşça açıldı, ulan Lodos'la çıplak yakaladığım diğer kişiydi bu! Yani ben şimdi bu güzel yüzün vücudunu da mı görmüştüm? Abartılı bir şekilde sırıtmaya başladığımda dudaklarımı yaladım, bendeki şans değilde neydi şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1049 | BxB
Ficção AdolescenteÜnlü Leza hapishanesi, 1049 numaralı mahkûm, Asil Mavera Cansaran. Onu aslında hapishaneye tutsak eden, Korhan Safir Alaca'nın ta kendisiydi... +18 yaş sınırı vardır. Not: Hikâye harem, şiddet, smut ve olumsuz örnek olabilecek davranışlar içerecekti...