Selaaamm :))) Eveeet başlıyoruz... Uzun yazmaya çalışıcam.
Multimedia'da ErdemYeni bir güne uyanmıştım... Herşey çok güzel olsun istiyordum ama herşey berbattı. Çünkü annemle babam ayrılmıştı ve benim için o gün hayat bitmişti. Ben annemle kalacaktım. Artık yeni bir okul yeni bir hayata başlama vaktiydi. Benim içimden birşey yapmak gelmiyordu. Ne okula gitmek ne yemek yemek hiç birşey yapmak istemiyordum.. Sadece uyuyup bir daha uyanmamak istiyordum. Ama yapamazdım yaşamaya çalışmalıydım sırf kardeşim için onu yalnız bırakmamak için... Aşağıdan annemin sesiyle bütün düşüncelerimden ayrıldım ve anneme konsantre oldum "Nazlı hadi kızım aşağıya in" annemin seslenişi üzerine hızlı adımlarla banyoya doğru yürüdüm. Soğuk suyu yüzüme çarptığımda biraz daha iyi hissettim... Soğuk su oldum olası beni rahatlatmıştı.
Merdivenlerden aşağıya doğru paytak paytak inmeye başladım. Annem gülümseyip "Günaydın" deyince bende zoraki gülümsemeyle "Günaydın" dedim. Kahvaltıya oturmadan önce kardeşim tek gerçeğim Pelin'i öptükten sonra kahvaltıya oturdum.
Sofrada sadece tabağımla uğraştım birşeyler yemek içimden gelmiyordu. Pelin'in üzülmemesi için annemle babamın ayrıldığını söylememiştik. Bu yüzden her sabah "Abla, anne babam nerede?" Diye sorduğunda hep "Çalışıyor" diyorduk. Ama birgün o da öğrenecek birgün bu gerçeği...
Kahvaltıdan kalktıktan sonra anneme sofrayı toplaması için yardım ettim. Ardından hemen odama koştum. Dolabımı açıp ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Ama bulamıyordum. En sonunda elime bir mini etek ve bir sıfır kol salaş bir t-shirt geçti. Hemen onları giyip. Çantamı ve telefonumu alıp aşağıya indim. Pelin'i öptüm daha sonra anneme sarılıp "ben çıkıyorum" dedim ve hızla evden çıktım. Bugün yeni bir hayata başlıyorum. Yeni okul ve yeni arkadaşlar herşeyin çok güzel olacağına inanıyorum. Derin bir nefes alıp yürümeye başladım...
Okulun önüne geldiğimde derin bir nefes alıp verdim. "Hadi Nazlı başarabilirsin" diye mırıldanıp okulun bahçesine girdim. Etraftaki gözler bana bakıyordu. Hissediyordum. Bu okulda daha çok serseri tipler vardı ve bu tip insanlar beni oldum olası korkutmuşlardır. Okulun içerisine girip müdürün odasını aramaya başladım. Karşıma bir çocuk dikilip "Merhaba" dedi. Bu çocuk çok tatlı. Kumral saçlarını önden havaya kaldırmış, kahverengi gözleriyle bana bakıyordu. Bende ona "Merhaba" dedim. "Sen yeni gelen kızsın herhalde" dediğinde. İlk başlarda pek konuşgan olmadığım için kısa kesip "evet" dedim. Yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirip elini uzattı "Kaan" dedi aman Tanrım sesi de ne kadar güzel. Bir insana bu kadar mı gülümseme yakışır. Elinı tutup sıktım "Nazlı" dedim. Gülümsemesi daha da yüzüne yayılıp "Müdürün odasını arıyorsun sanırım?" Dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. "Ben sana eşlik edeyim o zaman" dediğinde "Pekii" dedim gülümseyerek. Müdürün odasına girene kadar hiç konuşmadık. Aman Allah'ım o ne tatlılıktı öyle. Bildiğin taş çocuk. Müdürün kapısını iki defa tıklatıp "Gir" sesini duyunca girdim. Müdür tonton birisiydi. Masadaki adına baktığım da Mustafa yazıyordu. Hadi bakalım başlıyoruz... Tonton müdürüm "Merhaba yeni kız" dedi bende "Merhaba" dedim tonton müdür "Otur bakalım şöyle" dediğinde karşısında ki koltuğa oturdum. Tonton müdürün sesiyle irkildim "Seni 10/B sınıfına alıyorum "başımla onayladıktan sonra "İkinci katta koridorun sonunda" dedi gülümseyerek bende "Teşekkürler" dedim gülümsemeye çalışarak ve dışarı attım kendimi. Karşımda yeni tanıştığım Kaan'ı görünce biran da şoke oldum ama çabuk geçti. Çapkın bir gülümsemeyle bana bakıyordu yaslandığı duvardan ayrılıp yanıma gelince "beni mi bekledin?" Dediğim de "Evet hangi sınıftasın?" Dediğin de gülümsemeye çalışarak "10/B" dedim. O da daha çok gülümseyip "Harika bende o sınıftayım gel beraber gidelim" dediğinde başımla onayladım. Merdivenleri çıkarken "Sınıfta boş yer vardır umarım" dediğimde "Olmasa bile yer açarız sen rahat ol" deyince gülümsedim. Biz bu çocukla çok iyi anlaşıcaz diye içimden geçirdim. Sınıfa girdiğim de kızlar oturmuş dedikodu yapıyor, erkeklerse kızları dikizliyordu. Bu sınıf çok çapkın bir sınıfa benziyor. Kaan sınıfa seslenip "Yeni gelen kız bizim sınıfta yer açın bakalım" Dediğinde gülümsedim. Erkekler yanlarını işaret ediyordu. Bu tür şeylerden oldum olası nefret etmişimdir. Bu yüzden onlara hiç bakmadan kızlara döndüm. Hepsi beni süzüp nefret dolu bakışlarını atıyorlardı. Onları umursamadan beni yanına çağıran kıza doğru ilerledim. Kız elini uzatarak "Merve" dedi. Bu kız çok şeker birine benziyor. Sarı saçları, mavi gözleri orta boylu olması ona anlam veremediğim bir tatlılık katıyordu. Elini sıkıp "Nazlı" dedim gülümseyerek. "Memnun oldum benim yanım oturabilirsin" dediğinde başımla onaylayıp "Olur" dedim. Ve oturdum. Öğretmen sınıfa girdiğinde benimle tanışmak istedi ben de kendimi tanıttım. Teneffüs zili çaldığında Merve neredeyse bana tüm gün boyunca okulu tanıtmıştı. Arada sırada Kaan yanımıza gelip nasıl olduğumuzu sorup gidiyordu.
Okul çıkışın da çantamı sırtlayıp kulaklığımı takıp telefonumdan Murat Dalkılıç - Yani şarkısını açıp yürümeye başladım...
Eve vardığımda annem evde değildi büyük ihtimalle işe gitmişti. Fakat Pelin de orta da yoktu. Ah! Doğru ya o okulda nasıl aklımdan çıkmış. Odama çıkıp üzerimi değiştirip daha rahat bir şeyler giydikten sonra televizyonun karşısına geçip oturdum. Kanallarda hiç güzel birşey yoktu. Lanet olsun! Hiçbir kanalda birşey olmaz mı? Off ne yapıcam ben şimdi yaa dememe kalmadan telefonum çaldı arayanın numarası kayıtlı değildi. Biraz tedirginlik yaşasam da açtım "Alo" dedim karşı taraftaki kişi de "Alo" dedi korkarak "kimsin?" Diye sordum acaba kimdi beni normalde hiç yabancı numara aramazdı "Ben Merve hani sınıfta senin yanında oturan kız" dediğin de içim rahatladı ama numaramı nereden bulmuştu ki? "Ha! Merve tamam sen numaramı nereden buldun?" Diye sorduğum da güldü bunda gülünecek ne vardı şimdi! "İsteyen herkes bulabilir zaten" dedi nasıl isteyen herkes ya ben vermediğim sürece kim bulabilir ki? "N-nasıl?" Kahretsin kekeledim Merve tekrar güldü "Müdürden istedikleri zaman alabilirler müdür de veriyor tabii ki" ben şaşkınca Merve'nin dediklerini dinliyordum. Tonton müdürün benim numaramı başkalarına vermesine hakkı yoktu nasıl verebilir ya? Bunu tonton müdürle konuşmam lazım olacak. Hemen Merve'ya "Tamam Merveciğim ben şimdi kapatsam olur mu yapacak işlerim varda" dedikten sonra Merve "Tamam o zaman yarın okulda görüşürüz Nazlıcığım" dedikten sonra telefonu kapattı. Odama çıkıp spor yapmak için aldığım kıyafetlerimi giyip sahile indim. Kulaklıklarımı takıp Oğuzhan Koç - Gitsem Diyorumu açıp 1 saat koştuktan sonra banklara oturup temiz havayı içime çekip denizi izlemeye başladım. Bir çocuk "Ne kadar güzel değil mi?" Dedikten sonra yanıma oturdu. Korkup yerimde sıçradım bu kim şimdi? "Sen kimsin?" Deyip ayağa kalktım "Sakin ol sadece arkadaş olmak istiyorum." Dediğinde içimi bir korku kaplamıştı. Ne olduğunu bilmediğim bir korku. Başımı tamam anlamında salladım ve yanına oturup denizi tekrar izlemeye başladım. Çocuk kaslarıyla ortalığı yakıyordu. Çok tatlıydı. Elini uzatıp gülmseyip "Erdem" dedi bir insana bu kadar mı gülmek yakışır? Bu kadar mı tatlı olur bir insan ya? Elini sıkıp gülümseyip "Nazlı" dedim. "Seninle çok iyi anlaşacağız gibi duruyor" dediğinde gülümseyip "Olabilir" dedim. Bakalım aramız nasıl olacak?
Buraya taşınalı daha bir hafta oldu. Ama bir sürü arkadaşım oldu ve yine o sabah ölüm sabahı. Ben burayı nedense hiç sevmedim eski evimizde en azından babamda vardı ama şimdi o da yok...
Uzun oldu galiba. ilk bölüm olarak sizi memnun edebilmişimdir umarım.
Size bir soru sizce Erdem'le Nazlı'nın arası nasıl olacak?
Cevaplarınızı bekliyorum öpüldünüz muckss :* :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Hikayesi #wattys2015
Teen FictionYeni bir güne uyanmıştım... Herşey çok güzel olsun istiyordum ama herşey berbattı. Çünkü annemle babam ayrılmıştı ve benim için o gün hayat bitmişti. Ben annemle kalacaktım. Artık yeni bir okul yeni bir hayata başlama vaktiydi.