♥BAH 25♥ Dalalım Mı Abi?

116 13 0
                                    

Multimedia Bilal

Erdem'in evlenme teklifini kabul etmiştim. Tatilimiz bittikten 1/2 ay sonra evlenme kararı almıştık. Dün gece evlenme teklifini kabul ettikten sonra başbaşa yemek yemiştik. Her şey çok güzeldi. Yemekten sonra beraber film izleyip otele dönmüştük. Sonra da sarılıp uyumuştuk. Sabah uyandığımda Erdem beni sıkıca sarmıştı. Kalkmaya çalıştığım da kalkamadım. Bu yüzden Erdem'i izlemeye karar verdim. Yüzü pürüzsüzdü. Bir kulağında küpe vardı. Saçları biraz kıvırcıktı. Pembemsi dudakları vardı. Uyurken çok tatlı görünüyordu. Erdem'i izlemeyi bırakıp onu uyandırmaya karar verdim.

- Erdem!

Cevap yok. Sesimi biraz daha yükseltip

-Erdem!

Bir şeyler mırıldanıp beni kendine daha çok çekti. Gülümseyip kulağına yaklaştım

-Erdem!

Diye bağırdım. Yerinden sıçradı. Bana doğru dönüp sinirli bakışlarının ardından konuşmaya başladı

- İnsan böyle mi uyandırılır? Bir de evlilik teklifinden sonra ki gün. Of kulağım ağrıyor.

İstemsizce kıkırdamaya başladım.

- Valla benden öyle öpücükle uyandırma bekleme. Ben böyle uyandırırım.

- O zaman yandım ben. Evlendiğimiz de kulaklarım sağır olacak.

- Evlendikten sonra başka. O zaman belki öpücükle uyandırırım.

Yataktan kalkıp giysi odasına girdim. Bikinilerimi giyip banyoya girdim. Saçlarımı düzeltip odaya girdim. Erdem bana bakıp

- Mayon yok mu senin?

- Var.

- Mayo giy.

Oflayıp geri giysi odasına girdim. Siyah sırt dekoltesi olan mayomu çıkartıp giydim. Odaya girdiğim de Erdem beni inceleyip

- Arkanı dön!

Arkamı döndüğüm de

- Nazlı kalın bir şeyler giy!

- Of Erdem of.

Giysi odasına geri dönüp göbek dekoltesi olan mayomu giydim. Odaya döndüğüm de Erdem tekrar beni inceleyip

- Anlaşıldı. Bunu da bana yaptıracaksın.

Erdem telefonundan bir şeyler yapıp giysi odasına girdi. Arkasından

- Plaja mı? Yoksa havuza mı?

- Havuza.

Çantamı hazırlamam bitince Erdem'de gelmişti. Onu incelemeye başladım.Deniz mavisi üzerinde yeşil çizgiler olan deniz şortu giymişti. Üzerine de beyaz bir tişört giymişti. Bende beyaz plaj elbisemi giydim. Ben önden o da arkamdan geliyordu. Merve'yi gördüğümde yanına gittim. Biraz konuştuktan sonra gözüm bir yere takıldı. Inanmıyorum bunun burada ne işi var? Erdem'e beş dakikaya geliyorum deyip onun yanına gittim.

- Bilal?

- Kuzen?

- Ayy kuzi çok özlemişim seni.

Deyip boynuna sarıldım. O da kollarını belime dolayıp

- Ben de seni çok özlemişim.

Erdem'den

Nazlı gittiğinde onu izlemeye başladım. Bir çocuğun yanına gittiğinde ayağa kalktım. Bir de sarılınca sinirlerime hakim olamadım. Kaan'da benim baktığım yöne bakıp konuşmaya başladı

- Dalalım mı abi?

- Sen dur Kaan!

Nazlı'nın yanına gittiğimde konuşuyorlardı. Nazlı'nın beline elimi koyup

- Hayatım?

Bana gülümsedikten sonra

- Sevgilim tanıştırayım. Kuzenim Bilal, sevgilim Erdem.

Kuzeni olduğunu duyunca içim rahatlamıştı.

- Memnun oldum.

- Ben de memnun oldum.

Tokalaştıktan sonra bizimkilerin -Merve ve Kaan- yanına gittik. Oturduğumuzda

- O çocuk sana neden sarıldı?

- İngiltere'den gelmiş kuzenim Erdem sarılmayalım mı?

-Benden başka erkekle HAYIR.

- Sen kıskandın mı?

- Bu kıskanmasa EVET.

Nazlı'dan

Kıkırdayıp önüme döndüm ve kahvaltıya devam ettim. Kahvaltımız bittiğinde Kaan

- Biz Merve'yle denize gidiyoruz.

Erdem

- Biz de Nazlı'yla havuza gidiyoruz.

- Ya Erdem biz de denize gitsek?

- Diğer erkekler seni mayoyla göremez.

- Havuzda da görecekler.

Sırıtıp

- Sen öyle san.

- Ne iş çeviriyorsun sen?

- Görürsün.

Oflayıp masadan kalktım. Benimle beraber Erdem'de kalkmıştı. Elimi tutup havuza yürümeye başladı. Bende mecburen onu takip ettim. Havuza geldiğimizde kimse yoktu. Havuzu kapattırmış olamaz değil mi? Erdem'e baktığımda pis pis sırıtıyordu.

- Erdem inanmıyorum sana! Havuzu neden kapattırdın?

- Müstakbel karımı mayoyla veya bikiniyle göremez.

Oflayıp bir yere geçtim. Çok fazla kıskançlık yapıyordu. Plaj elbisemi çıkarıp çantamdan havlumu aldım. Havlumu serip Erdem'in havlusunu ona uzattım. O da havlusunu serip tişörtünü çıkardı ve çantama katlamadan sıkıştırdı. Ardından o da uzandı. Kulaklıklarımı müzik dinlemeye başladım. Erdem kulaklığımı çıkarıp

- Kırk yılda bir seninle tatile geldik. Bu yüzden o kulaklıklar takılmayacak.

- İyi be. Ben havuza giriyorum.

Uzandığım yerden kalkıp havuza yürüdüm. Havuza atlayıp yüzmeye başladım. Erdem'de benim arkamdan atlamıştı. Arkamı dönüp baktığımda yoktu. Umursamadan önüme döndüm. Yüzmeye başlayacaktımki ayağım tutulup suya çekildim. Bu tabi ki Erdem'den başkası değildi. Tam onun hizasına geldiğimde belimden tutup kendine çekti ve öpmeye başladı...

Bir Aşk Hikayesi #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin