Multi Nazlı'nın gece giydiği kıyafet.
Uyandığımda otel odasındaydım. Ne zaman biz buraya gelmiştik. Saate baktığımda akşam 19.33'ü gösteriyordu. Bu kadar uyumuş muyum ben ya? Ayağa kalkıp banyo diye tahmin ettiğim yere girdim. Yüzümü yıkadığımda biraz kendime gelebilmiştim. Erdem aklıma gelince odada olmadığını fark ettim. Odaya girdiğimde etrafı incelemeye başladım. Küçük bir giysi odası vardı. Bir çift kişilik yatak vardı. Komidinin üzerine baktığımda bir not kağıdı vardı. Elime alıp okumaya başladım.
"Giysi odasında asılı olan elbiseyi giy ve kumsala gel. Bu arada ayakkabıların da elbisenin yanında ;)
-Seni çok seven Mavin...
Gülümseyip giysi odasına gittim. Giysi odasındaki elbiseyi incelemeye başladım gayet güzel bir elbiseydi. Kırmızı balık bir elbiseydi.göğüs dekoltesi vardı. Tek askılıydı. Askısında parlak taşlar vardı. Beğenmiştim elbiseyi. Ayakkabı kutusunu elime alıp açtım. Ayakkabı siyah platformdu. Elbiseyi tekrar elime alıp giyindim. Ayakkablarımı da giydiğimde bir tek saçımı ve makyajım kalmıştı. Saçlarıma dalga verip sol omuzuma aldım. Hafif bir makyajla hazırdım. Aynadan kendime baktığımda güzel olduğumu gördüm. Odadan çıkıp aşağıya indim. Etrafıma baktım ama Merve'yle Kaan'ı göremedim. Ne iş çeviriyorlar bunlar? Otelden çıkıp kumsala doğru yürüdü. Kumsalın başlangıcına geldiğimde şok oldum. Bir yol yapmıştı. Yolun kenarında belirli aralıklarla mum koyulmuştu. Yolu takip ederek yürümeye başladım. Biraz daha ilerledikten sonra bir yat çıktı önüme. Kenarında bir not vardı. "Yolu takip et..." yazıyordu. Yolu takip etmeye devam ettim. Yatın üstüne çıktığımda gözlerim kocaman oldu ve ağzım beş karış açıldı. Etrafa kırmızı gül yaprakları dağıtılmıştı. Önümde bur tek kuş sütünün eksik olduğu masa vardı. Masanın ortasında iki mum vardı. Birisi belime sarılıp çenesini omuzuma koyduğunda ürkmüştüm. Taki o kokuyu alana kadar. Bana sarılan Erdem'di. Romantik sevgilim benim. Gülümseyip ona döndüm.
-Çok güzel olmuş.
Diye fısıldadım.
-Beğenmene sevindim.
Dudağıma bir öpücük kondurup devam etti
-Uhm... Eğer şimdi söylemezsem bir daha söyleyemiyeceğim.
Meraklı gözlerle ona bakıyordum. Önümde diz çöktüğünde' Ne yapıyor bu?' Diye anlamaya çalıştım. Yoksa... yok, yok Erdem yapmaz öyle şey. Konuşmaya başladığında düşüncelerimden ayrıldım.
-Nazlı'm... Seni çok seviyorum. Artık ben... Ben sensiz yapamıyorum. Sensiz nefes alamıyorum... Sabahları senin kokunla uyanıp geceleri senin kokunla uyumak istiyorum...
Derin bir nefes alıp cebindeki kırmızı kutuyu çıkarıp açtı. Gözlerimi kutuyla Erdem arasından götürüp getiriyordum. Tekrar devam ettiğinde gözlerinin içine baktım.
-Bir ömür boyu benim olur musun? Yani benimle evlenir misin?
Sanki dilimi yutmuştum. Cesaretimi toplayıp konuşmaya başladım.
-Ben bir ömür boyu senin olup seninle evlenirimde sen bir ömür boyu benim dırdırımı çekebilecek misin?
-Sen yeterki benim ol da ben senin dırdırını çekmeye razıyım...
Gülümsedim. Yüzüğü kutudan çıkarıp parmağıma taktı. Bende boynuna sıkıca sarıldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Hikayesi #wattys2015
Teen FictionYeni bir güne uyanmıştım... Herşey çok güzel olsun istiyordum ama herşey berbattı. Çünkü annemle babam ayrılmıştı ve benim için o gün hayat bitmişti. Ben annemle kalacaktım. Artık yeni bir okul yeni bir hayata başlama vaktiydi.