♥BAH 19♥ UYANIŞ

100 12 0
                                    

2 HAFTA SONRA

   O mucize haberden sonra herkes çok mutlu olmuştu. Tabi bende bu habere diğerlerinden daha fazla sevindim. Arada bir eve gidiyor biraz dinlenip geri dönüyordum. Çünkü Nazlı uyanırsa onun karşısına güçsüz çıkmak istemiyordum. Bu arada Nazlı demişken onu da özel odaya almışlardı. Okuldan bu sene kalmıştık. Diğer sene tekrar okuyacaktık. Para verip sınıfı geçebilirdik ama biz başkalarının hakkını yemek istemedik. 2 hafta geçmesine rağmen Nazlı hala gözlerini açmamıştı. Kalp ritimleri düzelmiş, solgun teni canlanmış ve vücut ısısı normale dönmüştü. Doktorlar yorgun olduğu için uyanmadığını söylüyorlardı. Vücudu çok yorgun düşmüştü. Vedat abi -Nazlı'nın doktoru- odadan çıktığında bana doğru gelmeye başladı

"Bir gelişme var mı Vedat abi?"

"Nazlı Hanım uyanıyor."

O kurduğu cümle sanki beni tekrardan hayata bağlamıştı. Hemen odaya girip Nazlı'nın yanına ilerledim. Beni gördüğünde gülümsemeye çalıştı ve

"Erdem?"

Diye fısıldadı. O an Nazlı'mın sesini duyduğumda birden heyecanlandım. Nedenini bilmediğim bir heyecanlanma...

Nazlı'dan

   Gözlerimi araladığımda bir hastane odasındaydım. Kapı aralandığında içeriye Erdem girdi. Gülümsemeye çalışarak

"Erdem?"

Dedikten sonra hafifçe inledim. Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Kolum çok ağrıyordu. Erdem yanıma koşup

"Sevgilim ağrın mı var? Çok mu açıyor? Neresi açıyor?"

Gözleri endişeyle ve korkuyla bakıyordu. Tepkisine hafifçe gülümseyip

"Sakin ol. Hiç birşeyim yok. Sadece biraz ağrım var."

Erdem bunun üzerine hemen telaş yaptı

"Ağrın mı var? Hemen doktoru çağırayım."

"Dur. Gitme. Yanımda kal."

Kafasıyla onaylayıp "Tamam" dedi ve yanıma oturup elimi tuttu. O sırada kapı tekrar açıldı ve annemler içeriye girdi

"Kuzum. İyi misin annecim?"

"İyiyim anne."

Merve yanıma yaklaşıp

"Kankacım. Ağrın var mı?"

"Biraz."

Merve'nin yüzünü incelediğimde çizikler vardı. Kaza sırasında olmuştu herhalde. Kaan yanıma yaklaşıp

"Geçmiş olsun yenge."

"Saol enişte."

Gülümseyip Merve'nin beline elini koydu. Pelin yanıma gelip

"Ablacığım seni çok seviyorum... Bir daha bana seni kaybetme korkusu yaşatma tamam mı?"

"Tamam bir tanem"

Gülümsedim. Ardından içeri Dilara girdi

"Yenge... yenge... Geçmiş olsun"

"Saol Dilaracığım."

Dilara'nın arkasından Gülşen teyze belirdi

"Nazlıcığım... Nasılsın? Biraz daha iyi misin?"

"İyiyim Gülşen teyzeciğim."

Annemlere dönüp

"Bizi Erdem'le biraz yanlız bırakırmısınız?"

Hepsi kafasını sallayıp odadan çıktılar. Yataktan doğrulacağım zaman Erdem yardım etti. Tam doğrulduğumda kollarımı Erdem'in boynuna doladım. O da kollarını bedenime sardı. Kokusunu doya doya içime çektim. Kulağıma

"Seni çok özledim"

Diye fısıldadı. Bende onun kulağına

"Bende seni çok özledim."

Benden ayrıldıktan sonra alnımı öpüp

"Biraz dinlen sen"

Arkasını dönüp gidecekken

"Erdem..."

Diye fısıldadım. Bana dönüp tek kaşını kaldırdı ve 'ne oldu?' Der gibi baktı.

"Yanımda kalsan olur mu?"

"Sen nasıl istersen prenses"

Yatakta biraz yana kaydım. Erdem gülümseyip yanıma uzandı. Beni kendine çekip başımı göğsüne yasladı. Saçlarımı okşayıp bir öpücük kondurdu ve

"İyi uykular prenses"

"Sana da mavim"

Bir Aşk Hikayesi #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin