BAH 14

148 17 2
                                    

Merhaba canlarım :)) Whatsapp grubu oluşturmak istiyorum. Katılmak isteyenler adını soyadını ve de telefon numaralarını bana mesaj olarak atabilirler. Neyse sizi bölümle yanlız bırakayım. Keyifli okumalar :))

Kafe de biraz oturduktan sonra kalktık. Dışarıya çıktığımız da Murat'ı gördüm. Hemen Erdem'e dönüp

"Murat... Murat orada." Dedim Erdem hızlıca benim gösterdiğim yöne doğru ilerledi. Ağaçların içinde kayboldu. 10 dakika boyunca bekledim ama gelmedi. Arkadan iki el kollarımdan tuttu. Bu kimdi? Beni neden tutuyordu? Bu koku bir yerden tanıdıktı. Bir anda aklıma gelince "Murat" diye fısıldadım. "Efendim güzelim" dedikten sonra burnuma birşey yapıştırdı. Onu koklayınca gözlerim kararmaya başladı ve güçsüz kalıp gözlerimi kapadım.

Erdem'den

"Murat... Murat orada." Dedi karşıyı göstererek. Hızlıca Nazlı'nın gösterdiği yöne doğru yürümeye başladım. Ağaçlık alanların arasına girdiğimde biraz ilerledim. Karşımdakini görünce durdum. Murat'ın burada ne işi vardı?

"Ne oldu Erdem korktun mu yoksa?" Dediğinde yumruklarımı sıktım.

"Ben korkmadım ama sen birazdan çok fazla korkacaksın." Dedim ve gülmeye başladı. Murat ve sinir bozucu gülümsemesi. Üzerine doğru yürümeye başladım. Ama Murat bir işaret yaptığı anda iki el kollarımdan tuttu.

"Ne oldu? Kendin beni dövemiyorsun da adamlarınamı dövdürteceksin beni?" Dedikten sonra tekrar gülmeye başladı.

"Bu sefer elimden kutulamayacaksın. Bil bakalım ben Nazlı'ya ne yapacağım? Ben Nazlı'nın ilki olacağım. Ama sen orda o zaman dayak yiyor olacaksın." Nazlı'ya böyle birşey yapamazdı değil mi? Ona tecavüz edemez. Nazlı benim olacak. Onun değil! Buna asla izin vermem. Ağzımın ve burnumun kapatılmasıyla gözlerim karardı. Bunu yapmasına izin vermeyeceğim. Ve gözlerim tamamen kapandı.

Murat'tan

Erdem'e söylediklerimin hiçbiri gerçek değildi. Ama Erdem'i dövdüreceğim gerçekti. Belki Nazlı'ya sahipte olabilirdim. O anki isteğime bağlıydı. Erdem bayıldıktan sonra babamın adamları onu bir depoya götürdüler. Nazlı'yı da depoda olan benim odama götürdüler. Depoya geldiğimde hemen odama doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda yatağın üstünde baygın bir şekilde uzanıyordu. Ona ulaşabilmenin tek yolu buydu. Yoksa beni ortada bırakıp gidecekti. Erdem'i de sırf intikam almak için depoya getirtmiştim. Erdem'le kavgamızdan sonra onu detaylı bir şekilde araştırmıştım. Babası mafyaymış. Benim babamla da bağlantıları varmış. Buna nedense hiç şaşırmamıştım. Çünkü ben alışkındım. Erdem'in büyük bir ihtimalle babalarımızın dost olduğundan haberi yoktu. Buda benim işime gelirdi. Nazlı uyanmaya başladığında yanına doğru yürümeye başladım. Gözleri yavaşça açıld. En başta odayı inceledi beni görünce hemen ayaklandı

"Neden getirdin beni buraya? Erdem nerede? Ne yaptın ona?"

"Öncelikle sakin ol."

"Ne? Sakin mi olayım? Kafayımı yedin sen? İstemiyorum seni dedim. Ne istiyorsun benden? Çabuk beni Erdem'in yanına götür."

"Seni Erdem'in yanına götüreceğim. Ama sonra ve de sakin ol."

"Sakin falan olmayacağım."

"Tamam." Dedim ve kapıyı kapatıp kilitledim. Aşağıya doğru inerken telefonum çalmaya başladı. Babamın aradığını görünce hemen açtım

"Efendim baba."

"Depoya geliyorum." Ve suratıma kapattı. Buraya geliyorsa o zaman Erdem'i dövdürtemem. Off babaya tam zamanı yani. Erdem'in saklandığı odaya doğru yürüdüm. Kapıyı açmamla Erdem kafasını kaldırdı

"Ne yaptın lan Nazlı'ya? Beni ona götür çabuk."

"Hayır."

"Sikicem seni Murat elime geçme sen"

"Tamam Erdem sakin ol babamla bir tanış ondan sonra sikersin." Dedikten hemen sonra babam içeriye girdi Erdem'da babama bakıp

"Eymen amca..." dedi. Şaşkınca bakarak.

"Erdem... Ne işin var senin burada evlat?" Babam bana bakıp kaşlarını çattı.

"Bula bula Meriç amcanın oğlunu buldun lan çöz çabuk Erdem'i." Babamın sözüyle hemen gidip Erdem'i çözmeye başladım. Kulağına "Bu kadar heveslenme Nazlı'yı sana vermeyi düşünmüyorum." Diye fısıldadım. Erdem'i çözdükten hemen sonra babam söze başladı

"Şimdi beni Nazlı kızımın yanına götürüyorsun ve Erdem'de bizimle geliyor" babamın sözleri üzerine yumruklarımı sıktım. Bu kadar çabuk peşlerini bırakmayacağım...

Erdem'den

Eymen amcanın o şerefsizin babası olduğuna hala inanamıyorum. Aslında Eymen amca gelmeseydi beni öldürebilirlerdi. Yanlış anlamayın ben Nazlı'yı kaybetmekten korkuyorum. İnşallah Nazlı'ya birşey yapmamıştır. Yoksa buradan onun dirisi değil ölüsü çıkar. Eymen amca filan dinlemem öldürürüm onu. Nazlı'nın kapatıldığı odanın önüne geldiğimizde düşüncelerimden sıyrıldım. Kapı açıldığında Nazlı her tarafı dağıtıyordu ama beni görünce durdu bana doğru koşmaya başladı. Kollarını boynuma öyle sıkı sardıki boynum kırılabilirdi yani. Bende kollarımı bedenine doladım. Kulağıma "Sana birşey yaptılar diye çok korktum." Diye fısıldadı benden ayrılırken "Eymen amca..." dedi ağlamaklı ses tonuyla. Ne yani Eymen amcayı Nazlı da mı tanıyordu?

"Nazlı kızım merhaba"

"Merhaba"

"Nasılsın?"

"İyiyim Eymen amca sen nasılsın?"

"Teşekkür ederim kızım. Babanla görüştün mü hiç?"

"Hayır amcacım. Annemle ayrıldıktan sonra hiç aramadı. Beni ve Pelin'i görmeye bile gelmedi."

"Bende arıyorum ama cevap vermiyor. Merak ettim evinde de yokmuş. Yurt dışına gitme ihtimali var diye fazla uğraşmadım."

Nazlı kafasıyla onayladı. Eymen amca Nazlı'nın gerçek amcasımıydı. Eymen amca bana dönüp

"Erdem evlat. Yeğenim Nazlı'yı da alıp gidebilirsin. Sanırım siz sevgilisiniz? Murat'ta artık sizinle uğraşmayacak. Değil mi Murat?" Murat başıyla onayladı. Olduğundan daha sinirli gözüküyordu. Nazlı'yla benim telefonumu da alıp aşağıya indik. Eymen amca

"Nazlı kızım annene selam söyle. Birgün bize yemeğe de gelin. Erdem evlat babana ve annene selam söyle sizi de bir akşam yemeğe bekleriz." Nazlı'yla ben başımızla onayladık. Daha sonra Nazlı'nın elini tuttum ve yürümeye başladık. Hala etrafımızda bir sürü tehlike var. Bunu biliyorum. Murat bizimle uğraşmaya devam edecek bunu da biliyorum. Herşeye rağmen kimse bizi ayıramayacak. En azından ben izin vermeyeceğim...

Bir Aşk Hikayesi #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin