• 29.Bölüm •

3K 278 205
                                    

İyi okumalar..

***
Tatil ile ilgili düşünürken çoktan eve gelmiştim. Araçtan inip doğruca binaya girdim. Asansörü çağırdım ve beklemeye başladım. Bir kaç saniye sonra asansör geldi ama benim için  sanki bir kaç saat geçmiş gibiydi. Asansör kapıları yavaşça açıldı ve bir çift çıkıp gitti. Sabırsızca asansöre bindim ve tuşa bastım. Yavaş yavaş çıkarken ben yerimde duramıyordum. Dışardan bakılınca gayet sakin gözüküyorum ama heyecandan içim içimi yiyor. Nihayet asansör durdu ve kapıları açıldı. Asansörden çıkarken sürprizi birden mi yoksa yavaş yavaş mı söylesem diye düşünüyordum. Evin anahtarlarını almak için elimi cebime attığım sırada kapının tamamen açık olduğunu gördüm. Ufak bir şaşkınlığın ardından içeri girdim.
Biraz tereddüt ederek,

"Ji- sung.."

Mutfağa ve salona göz attım. Ardından diğer odalara bakmaya başladım.

"Jisung."

Bizim odamızda da yoktu, Eun mi'nin odasına yöneldim.

"Jisung."

"Jisung!"

Hayır orda da değildi. Üstelik Eun mi'de beşiğinde yoktu. Korku ve endişe ile,

"JISUNG! EUN MI!"

Aramayı denedim ama telefonuna da ulaşılamıyordu. Nerdesiniz?
Korkuyordum ve kendime hakim olmak giderek zorlaşıyordu. Sakin olmalı ve mantıklı düşünmek zorundayım. Mutfağa yönelip bir bardak su içtim. Şimdi biraz olsun kendime geldim. Sakin bir gözle etrafa tekrar bir göz attım. Buz dolabının üzerinde daha önce görmediğim bir kağıt asılıydı. Yaklaştım ve aldım.

"10 dakika için de Ray Bradbury Cadde 1984. Sokak 451 No'lu binada ol!Geç kalırsan omegan için artık çok geç olacak..

                                         Lee Jinseok"
....

Lanet oraya 10 dakika içinde varamam, imkansız..
Merdivenlerden aşağı indim, asansörü bekleyecek zaman yok.
Hızlıca arabaya atlayıp navigasyondan kestirme yolu buldum.
22 dakika mı? Kestirmeden bile yetişemeyeceğim. Hayır böyle düşünme yetişiceğim! Vitesi 5 taktım. Beni bekleyin Jisung sizi kurtaracağım.

Siktir 2 dakika geciktim, bu binanın giriş hangi cehennemde! Aptal terkedilmiş bir fabrika..Pencereyi kırıp içeri atladım.

"Jisung!"

"Jinseok iti!"

Ne! Silah sesi miydi o? Koşarak merdivenleri çıkmaya başladım. Hangi kattan geldi o ses? 2. Katın koridorunda koşarak geniş odalara göz atıyorum ama hiç bir yerde yoklar. O sesin buradan bir yerden geldiğine eminim. Tanrı'm lütfen onu bulduğumda çok geç olmasın..

"Jisung!"

Koridorun sonunda ki odaya hiç hızımı kesmeden girdim. Geniş odanın ortasına geldiğimde ancak durabilmiştim. İleride yerde bir beden yatıyordu. Koşarak yaklaştım ve Jisung olmadığını görünce rahatladım. Ama bu kim? Etrafıma biraz göz atınca hemen sol tarafimda yerde bir tabanca farkettim. Tabancaya doğru bir adım atarken,

"Burda ne ol- Hassiktir!"

"Olduğun yerde kal polis!"

Hemen ardimdan bir düzine polis odaya girdi. Ellerindeki tabancaları bana doğrultup 'Ellerini kaldır ve yere yat!' diye bağırıyorlardı. Lanet olsun nasıl bir tuzağa düştüm. Haklıyken haksız duruma düşmemek için dediklerini yaptım. İki memur gelip ellerimi arkadan kelepçeledi. Bende lanet bir polisim ama olduğum durumda bunun hiç bir önemi yok. Jisung ve Eun mi lütfen iyi olun, sizi kurtaracağım söz veriyorum..

Omega In Team || minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin