~11.bölüm: Açıklama.~

117 31 13
                                    

#ihanettengerikalan adlı etiketimizi başlatıyorum.İyi okumalar.

'Ben seni bir damla sudan kıskanırken, meğer sen ne yağmurlarda ıslanmışsın...'

11.bölüm: Açıklama.

Sabah uyandığımda saat epey geç olmuştu. Yataktan zar zor olsa da kalkmış,elimi yüzümü yıkamıştım.
Uzun zaman sonra yüzüm aynada bitkin değildi güzeldi, bakımlıydı.

Aşağı mutfağa indiğimde annem mutfakta değildi,daha doğrusu evde değildi. Zaten kahvaltı ve öğle yemeği bir olmuştu ondan dolayı direk kendime bir pizza sipariş etmiştim.

20 dakika sonra gibi pizzam gelmişti. Çay ve pizzamı almış odamdaki balkonuna çıkmıştım. Pizza hastası olan ben bir kaç aydır yemiyordum. O ilk ısırığımdaki tadı asla bilemiceksiniz.

İçerden telefonumu alıp bir şarkı açmış ve yemek yemeye devam etmiştim. Birden telefonum çalmıştı. Bilmediğim bir numaraydı.

Telefonu açıp. "Alo." Demiştim.

"Alo merhaba canım ben Ömer'in kız arkadaşı daha önce karşılaşmıştık. Numaranı Ömerden almıştım. Ömer'e ulaşamıyorum telefonlarımıda açmıyor. Diğer arkadaşlarınıda aradım ama ondan haber alan yokmuş. Sen en son ne zaman konuştun yada hiç haber aldın mı ondan."

Kadın hiç ara vermeden konuşmuştu. Ömer kim di ya? Ah salak kafam psikolog ya.

Boğazımı temizleyerek. "En son dün görmüştüm daha sonra hiç konuşmadık zaten." Demiştim.

Kadın bana teşekkür edip telefonu kapatmıştı. Sesi baya kötü geliyordu. Dün psikolog fotoğrafı da kaldırmıştı. Araları iyi değil galiba.

Tüm gün odamda resim yapmış,müzik dinlemiş,şarkı söylemiş,dans etmiş evet evet dans etmiş ve dinlenmiştim. Galiba uzun zamandır kendime ayırdığım tek günümdü. Şuan ise yatağımda uzanmış kulaklığımdan şarkı dinliyordum. Saat 22.40 geçiyordu. Telefonuma gelen sesle telefonumu elime almıştım.

Bir mesaj!!

"Merhaba Eylül Mavi ben Efe. Bak Eylül ben seninle konuşmak istiyorum. Biliyorum yüz yüze konuşmayı asla kabul etmiceksin ama en azından telefonla konuşmak istiyorum. Sana kendimi açıklamak gerektiğini düşünüyorum. Ki bence sende bir açıklama bekliyorsun bence. Eğer istemiyorsan aramayabilirim."

Kalbimde bir acı oluşmuştu gözlerim dolmuştu. Onunla konuşursam kendimi çok kötü hissedicektim. Ama ben aylarca bir açıklama bekledim. Ve şuan bu mümkün. Ellerim titriye titriye derin bir nefes alıp telefonumdan o numarayı aramıştım. Telefondan gelen o ses bambaşkaydı. İçim yanıyordu.

"Eylül." Sol gözümden bir yaş akmıştı. Burnumu çekmiş ve "seni dinliyorum." Demiştim.

Konuşmaya başlamıştı. "Eylül öncelikle özür dilerim. Eylül biliyorum bana sinirlisin kızgınsın,nefret dolusun haklısın da...hemde çok haklısın."

Gözümden yaşları silmiş ve dinlemeye devam etmiştim.

"Sen beni çok güzel sevdin çok masum sevdin. Ama ben sana karşılık veremedim. Eylül ben seninleyken aynı zamanda onlarca farklı kadınla birlikteydim. Biliyorum çok kötü bir his bunları duyman ama gerçeklerle yüzleşmelisin ve bunu başkalarından değil benden duymalısın. Ben sana iyi geceler diyip başka kadınlarla yatıyordum. Biliyorum iğrenç bir insanım... biliyorum."

Sustum hiç cevap vermedim...sadece dinledim. Canımın yanacağini bile bile telefonu suratına kapamayıp...dinledim.

"Şuan söyliyeceğim çok ağır olucak biliyorum ama sen bilmeyi hakediyorsun. Sen böyle bi adamı sevemezsin. Sevmemeliydin."

Derin bir iç çekerek devam etmişti. "Eylül senin ağladın omuzda başkalarının göğ*üsleri, bacakları vardı. Ben böyle biriyim. Biriydim."

O anki ruh halimi asla bilmezsiniz o cümle kalbime bir hançer gibi saplanmıştı. O benim liman bildiğim omuz başkalarına yolcu gemisiymiş. Şuan kendimi öldürebilirdim bu cümleden sonra. Ben nasıl bunlara izin verdim...nasıl.

"Özür dilerim Eylül beni affetmeni beklemiyorum. Ama sen benim için hep çok özledin bunu bil. Ve sen çok safsın çok masumsun üzerler seni. Anla artık seven değil veren kıymetli."

Alt duduağımı ısırarak konuşmaya başlamıştım. "Efe ben seni gerçekten çok sevdim. Kahretsin ki sana inandım,sana güvendim. Seninle bir geleceğim olur dedim. Ama sen...sen benim sevgimi hiç haketmedin. Sende o yanındaki de. Ben seninle o kızla birlikte görüşmeye geliyordum ya. Ben naptın size ya. Madem böyle biriydim neden kandırdın beni neden?"

Boğazını temizleyerek konuşmaya başladı."Çünkü beni hayatım boyunca karşılıksız ve masumca seven sen vardın. Ben seni kaybetmek istemedim ama utanmadan aynı zamanda başka kadınlarla da oldum. Tuğba konusuna da gelirsek o beni bu halimle kabul eden tek kişiydi böyle olduğumu bile bile benimle oldu. Evet sen beni gerçekten seven biriydin ama o ise beni bu şeklimle kabul eden tek kişiydi."

Direk lafını keserek. "İhanetin bana sadece acıları öğretmedi. Kimseye güvenmemeyi, sırtını yaslamamayı ve ne olursa olsun kendinden başka kimseye minnet duymaman gerektiğini de öğretti. " Demiştim.

Devam ederek." Tuğba konusuna da gelirsem tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş diyelim. Seni asla affetmiyeceğim bundan emin olabilirsin. Sen benim hayatımı mahvettin, mutluluğumu çaldın. Ya ben senin yüzünden intihar etmeye kalkışmış bir kızım. Hiç mi yüreğin sızlamadı, hiç mi ben bu kıza neler yaptım demedin.Keşke seni hiç sevmeseydim de bunları yaşamasaydım. Keşke hiç girmeseydin hayatıma...Keşke."

"Keşke ama maalesef. Üzgünüm ama gerçekten yapabileceğim bir şey yok. Keşke en başa dönseydik. O kadar istiyorum ki ama imkansız. O kadar pişmanım ki. Sana diyebileceğim tek birşey var umarım beni unutup çok mutlu olursun."

Gözümdeki yaşlar durmadan akıyordu.

"Ağlama benim için değmez."

Haklıydı.

"Eylül ben seni çok özledim." Demişti

"Sahi bir adam ihanet ettiği kadını özleyebilir miyidi?" Demiştim.

Ona ne kadar nefret dolu olsam da onu hala seven bir yanım vardı farkındaydım. Ve bana her Eylül dediğinde o yanım bir kez daha sızlıyordu. Ben aylarca ona yenik düştüm onu sevdiğimden dolayı. Ama artık ona yenik değil dimdik durucam.

#Selamlarsss güzel ama biraz hüzünlü bi bölüm. Bu bölümü yazmak benim için gerçekten çok zordu. Ama birşeyin düzelmesi için savaşları kazanmalıyız.

Nasıl bir bölüm sonu açıklaması bu ya.hahahha

sizleri seviyore bı sonraki bölümde görüşmek üzere.baysss#

Psikolog Mavisi -Tamamlandı.-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin