Gerçekten okurken keyif alıcağınız bir bölüm olucak diye düşünüyorum. İyi okumalar ve unutmayın siz herşeyinizle güzelsiniz özellikle acılarınızla.
Keyifli okumalar#'Umut,her acının biteceğini kanıtlayan tek kelimedir.'
16.bölüm: Acıların güzelliği.
Aldığım çayla birlikte yine aynı hızla televizyonun karşısına geçmiştim. Kahvaltı yapmayı özlediğim çok belli ki ağzımdaki yemek bitmeden biraz daha yiyordum.
Annemin işi olmalı ki sabah evden erken çıkmıştı. Çaydan bir yudum daha alırken zil sesinin kulaklarıma ulaştığını hissettim. Kalkıp kapıya doğru ilerlerken aklımda 'kim bu eve niye gelir' sorusu dönüyordu. Kapı kolunu bastırdığım kuvvetle kapı açıldı. Gözlerim kapıdaki kişiyi tanımaya çalışıyordu. Bir kaç saniyeden sonra kim olduğunu çıkarmıştım.
Kadın saçlarını arkaya atarak. "Merhaba,biliyorum rahatsız ediyorum ama yardımına ihtiyacım var. Beni tanıdığını düşünüyorum. Hande ben Ömer'in kız arkadaşı." Demişti.
Şaşkın gözlerle ona bakarak. "Ne konuda." diye sormuştum.
Hande her an ağlıyacakmış gibi gözleriyle içeri geçebilir miyim iması veriyordu.
Kapıdan uzaklaşarak. "İsterseniz içeri geçin,öyle konuşalım." Demiştim.
Çok beklemeden birlikte salona geçmiştik.
Kadın direk söze girmişti. "Kime gittiysem bana Ömer'e dair bir şey söylemediler. Sana yalvarıyorum lütfen onu ara ve ona sadece birkaç söz söyleyeceğimi söyle eğer kabul etmez ise artık bir daha karşısına çıkmayacağımı söyle ama son bir kez konuşuyom onunla." Demişti.
Hande hiç ara vermeden söyleyeceklerini tek bir seferde söyleyip bitirmişti. Elleri titriyordu. Ses tonu o kadar hüzünlü ve karmaşıktı ki.
Elimi sehpada duran telefona uzatarak. "Peki ama biraz sakin olun isterseniz." Demiştim.
Bir taraftan numarayı ararken,bir taraftan Handeye su getirmekle uğraşıyordum. Suyu hızla uzattım,tekrar mutfağa gittim. Telefondan gelen tok sesle telefona yöneldim.
Hande içerde beni beklerken ben hızla olayı piskoloğ'a anlatıyordum. Psikolog sandığından daha olumlu bakmıştı olaya. Hızla odama çıkıp üzerime birşeyler geçirmiştim.
Kadının ağlamaklı gözlerine bakarak. "Çıkalım mı?" Diye sormuştum.
Kadın hüzünlü ve mutlu bir ses tonuyla. "Kabul etti mi?" Diye sordu.
Kafamı onaylar bir şekilde salladım.
Hızlı adımlarla kapıya ilerlemiştik.
Hande'nin sakin mutluluğu gözünden okunuyordu. Demek ki hislerini gözlerine hemen yansıtan bir kadındı.
Kısa bir süreden sonra verdiği konuma gelmiştik. Onlar bir masaya geçerken ben ise onlara biraz uzak bir masaya geçmiştim.
Önce sakin başlayan konuşmaları daha sonra sert ve yüksek bir ses tonuyla devam etmişti. Hande'nin gözlerinden akan bir kaç damla yaş ise konuşmayı biraz bile olsa yumuşatmaya yetiyordu.
Bu konulardan biraz uzaklaşmak için gözlerimi kapattıp,derin bir nefes aldım. Belki de gerçekten bazı şeyler konuşularak anlaşılabilir di. Tabi kırılan kalp tekrar onarılır mıydı o bir istisna.
En son Hande'nin bana minnettar bir şekilde bakıp oradan uzaklaştığını gördüm. Psikolog masadan kalkıp benim oturduğum masaya gelip oturmuştu.
Gözlerinde yorgunluk vardı. Bitkin görünüyordu,çaresizdi. Kafasını masaya yasladı.
Uzun uzun baktım ona. Sessiz ve güzel güzel.
Ve ağzından yavaş yavaş kelimeler dökülmeye başladı. "Olmadı, biliyor musun çok zorladım kendimi. O bana o gözlerle bakarken ona nefret ediyormuş gibi bakamadım."
Gözlerini ovuşturarak devam etti. " Ona karşı bir sevgi hissediyor muyum bilmiyorum ama bildiğim tek duygu kızgınım onu hiç bir zaman affetmiyecek kadar kızgın."
Saçlarımı geriye iterek. "Hadi be psikolog, kendine gel. Yapma şunu kendine. Sen neler çektin. Bu seni yıkamaz biliyorum." Dedim.
Gözlerimin içime bakıyordu. Okadar güzel bakıyordu ki sanki tek birşey söylesem bu büyülü an bozulucak gibi.
Güldü,acı bir şekilde güldü.
Yutkundum ve devam ettim. "Hani beraber gelicektik her şeyin üstesinden. Hani biz çok güçlüydük. Birlikte aşıcıcaktık herşeyi. Biz birlikteyken güçlüydük demiştin bana. "
Sadece beni izlemişti ben konuşmaya devam ederken o hayran bakışlarıyla bir kez daha süzmüştü beni.
Saçlarını karıştırarak. "Çok güzelsin." Demişti.
Nutkum tutulmuştu. Neden birden böyle bir şey söylemişti ki. Şaşkındım.
"Sen, gülüşün herşeyin o kadar güzel ki acıların bile." Demişti.
O kadar garp hissediyorum ki mutlu,hüzünlü en önemlisi karma karışık.
"İyiki seni tanıdım Eylül mavi." Demişti o güzel ses tonuyla.
İçimi kaplayan garip bir huzurla sadece onu izlemiştim. Gözlerindeki ışıltıyı.
Bildiğim tek şey vardı. Mutlu değildim ama kafam rahattı.#
Selamlarsss naber??
Güzel bir bölüm haa ne dersin.
Acılarınizla güzelleşmeniz dileğiyle. Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog Mavisi -Tamamlandı.-
RomanceO beni mavi sanıyordu,boğuştuğum siyahları bilmeden.✯ Mavi ♡ Ömer Nota