°15°

218 33 0
                                    

Kısa süreliğine yaşadığım şokun ardından en son kendime verdiğim sözü hatırladım ve yüzüme en güzel gülümsememi kondurup ona döndüm.

" Ne kadar güzel bir tesadüf!"

Gözleri benimle kesişince bir süre durdu ve zoraki gülümsedi. Yanındaki bedeni fark etmem kısa sürmüştü.

" Merhaba"

İşte hepsi bu kadardı. Neden bu kadar soğuk davranıyordu ki? Yanındaki de kimdi? Belki de nişanlısıydı. Oysa ben bütün duygularımı hiçe sayarak onun için iyi bir arkadaş olmaya karar vermiştim o ise tavırlarını değiştirmişti.

Orda daha fazla durmadım ve kendimi hiç bir şey düşünmemek için tembihledim. Kalan diğer işler için içeriye girmiştim. Onun burda olduğunu göz ardı ederek çalışmaya devam etmiştim.

En son kalan işlerimi de haledip üstümü değişmiştim. Çıkmaya hazırlanırken Taehyung konuştu.

" Hyung acaba bu adresi biliyor musun? "

Bana uzatığı kağıdı incelerken şaşkınlıkla ona döndüm.

" Burası neresi ki?"

" Şey bir arkadaşımın adresi..."

" Arkadaşın oldukça zengin olmalı,burda genellikle elit kesim yaşar."

" Bu yüzden her fırsatta farklı olduğumuzu söylerdi..."

" Anlamadım?"

" Hiç bir şey hyung,iyi geceler! Yarın görüşürüz!"

Konuşmama bile izin vermeden hızla ilerlemişti. Eskiden yaşadığım sitenin içinde yer alan jeon ailesinin adresiydi gösterdiği.

Belkide küçük olduğu için bu kadar saftı ama bütün duyguları yüzünden okunuyordu. Belki de benim gibi yanlızdı? Yarın onunla konuşmayı denemem şartı.

Çıkacağım sırada onları görmüştüm. Belki onunla ayak üstü biraz sohpet ederim diye düşündüm fakat yanındaki oldukça tatlı olan kız onun elini tutunca gözlerime daha fazla eziyet etmemek için hızla ordan ayrıldım.

Düşünme Jin! Sakın düşünme! Seni ilgilendirmiyor! O sadece okuldan biri!

Sakın düşünme!

Nasıl bu kadar hızlı nişanlandı!

Ah kahretsin!

İç sesimle tartışmaya bir son verip dışarıya çıktım. Hava epey soğuktu ve kar yağıyordu. Bir süre başımı gökyüzüne doğru kaldırdım ve karı izledim. Üşümeye başlayınca doğruca eve ilerledim.

Sokağın başında kar topu oynayan çocuklar görünce onlara gülümsedim ve devam etmeye hazırlandım fakat daha sonra sırtıma gelen bir kar topu yüzünden durdum. Kim bana kar topu atmış diye düşünürken gülerek bana bakan çocuklarla göz göze geldik .

Yerden aldığım kar kümesini yuvarlayıp onlara atmamı beklemediklerinden olsa gerek birinin omzuna denk gelmişti attığım kartopu.

Bir süre öylece göz göze geldik ve sonunda onlar da onlarla oynamak istediğimi anlamış olacaklar ki gülmeye devam edip kartopu yapmaya başlamışlardı.

En son kendimi karın üzerine bıraktığımda epey yorulduğumu farkettim, soğuğa rağmen yüzüm yanıyordu sanki. Özellikle burnum ve yanaklarım soğuktan baya kızarmıştı.

Çocuklar evlerini dağıldığında ben de kendi evime doğuru yol almıştım. Zihnimdeki düşüncelerin dağıldığını ve hissettiğim stresin büyük bir ölçüde yok olduğunu iliklerime kadar hissediyordum. Bu çok iyi gelmişti, çocuklarla oynamak sanki hayatın bütün zorluklarına kısa bir ara vermişim gibi hissetirmişti ama tabii bu kısa ara bitmiş her şeyi yerli yerine oturmuştu tekrar.

Evin anahtarları için cebimi karıştırırken telefonum ısrarla çalmaya başlamıştı, üçüncü çalışında daha fazla dayanamayarak telefonu açmıştım.

" Hyung..."

" Taehyung? Sen iyi misin?"

Sesi ağlamaklı geliyordu ve bu iyice endişelenmemi sağlamıştı, o kadar çok endişelenmiştim ki numaramı nereden bulduğunu bile düşünmemiştim.

" Hyung ben sanırım kayboldum..."

" Nasıl kayboldun? Nereye gidiyordun ki?"

" Hyung çok özür dilerim ben sadece seni tanıyordum ve arayacak başka kimsem yoktu..."

" Taehyung sakin ol ve ağlamayı kes, bana konum at seni almaya geleceğim."

" Tamam..."

Telefon kapandıktan sonra gelen mesajı açtım ve konuma baktım. Aradan geçen bu kadar zamanın ardından oraya tekrar gitmeye cesaret edebilecek miydim?



Mr.Kim| NamjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin