Bölüm 6: Söylenti

1.1K 116 86
                                    

"Akuma sırasında olayları videoya aldıklarını nasıl unutabilirsin?"

***

Sınıfa girdiğimde oluşan sessizlik ve odağı olduğum bakışlar oldukça rahatsız ediciydi. Adımlarım otomatik olarak durakladığında herkes hipnoz olmuşçasına rahatsız olduğumu anlamış gibi kendi konuşmasına dönmüştü.

Alya'nın yanındaki yerime ulaştım ve sessizce oturdum. Hafızamı kaybettiğimi öğrendikleri gün bile kimse bu şekilde davranmamıştı. Farklı bir şey mi var, diye geçirdim içimden.

Alya, aklımı okumuşçasına kulağıma eğildi ve fısıldadı, "Dün akuma sırasında Kara Kedi seni korumak için önüne geçmiş duyduğum kadarıyla." Başımla onayladığomda devam etti, "Daha sonra balkonunda sürdürdüğünüz sohbet herkesin dikkatini çekti."

"Nasıl yani?" diye fısıldayarak sordum gözlerim açılırken. "Neden bu insanlar balkonumu gözetliyor?"

"Keşke konuşmalarınızı erteleseydiniz," dedi Alya ciddiyetle. Normalde benimle alay etmesi gerekiyordu bu konuda ancak eğer o bile alay etmiyorsa konu ciddiydi. Beklediğimden çok daha ciddi...

"Ne demek istediğini anlamıyorum."

"Akuma sırasında olayları videoya aldıklarını nasıl unutabilirsin?"

Dudağımı ısırırken gözlerimi kapattım. Gerçekten bu aptallığı yapmış olamazdık. Şimdi herkes çıktığımızı mı sanıyordu yani?

"O halde neden olay anında videomuzu çektin?" diye sordum hayal kırıklığıyla. "LadyBlog admini değil misin sen?"

"Ne? Hayır, kızım, ben çekmedim. Son birkaç akuma olayını videoya almadım bile. Son zamanlarda biraz yoğunum."

"Aramızda hiçbir şey yok," diye fısıldadım endişeyle.

Alya iç çekti, "Her ne kadar olmasını istesem de bunun farkındayım."

Bayan Bustier'nin gelmesiyle ikimiz de önümüze döndük, bana bakan diğer herkesin önüne dönmesi gibi...

Kara Kedi ile çıkıyor olduğum dedikodusu tam anlamıyla bir felaketti. Kötüler, Uğurböceği ile Kara Kedi'ye düşmandı. Kara Kedi'nin mucizesini almak için beni koz olarak kullandıkları bir sahne... Daha ironik bir şey olabilir miydi acaba?

Mucizesi başka birine verilen, hafızasını kaybeden bir Uğurböceği... Koz olmaya fazlasıyla açıktım.

Ya Kara Kedi'nin fanları? Onlarla bir dedikodu yüzünden uğraşamazdım.

Bu işi acilen çözmeliydik.

Ne yapmalıydık? Yalanlamak nasıl olurdu? Hayır, bu bir çözüm olmazdı.

Kara Kedi'yi kuyruğundan tutarak kendime çekmiştim ve o da bana yaklaşmıştı.

Kimse bize inanmayacaktı.

"Marinette," diye omzuma dokunan Alya ile kendime gelmiştim. "Bayan Bustier sana sesleniyor."

"İyi misin, Marinette?" diye sordu Bayan Bustier.

"Ben..." Gözlerimi sınıfta gezdirdim ve yutkundum. "Bugün biraz yorgun hissediyorum."

"Aileni aramamı ister misin?"

"Evet, lütfen. Eve gitmek istiyorum."

***

Yolda da birçok insanın bakışlarını üzerime çekmiştim. Sadece 5 dakikalık yolda bile bunalmama yetecek kadar söylenti vardı.

"Şu gelene bir bak. Kara Kedi ile çıkan kız değil mi bu?"

"Kara Kedi ile çok samimi anlarını yakalamışlar."

"Bence bayağı yakışıyorlar ama yine de Kara Kedi'nin sıradan bir kızda ne bulduğunu merak ediyorum. Onun Uğurböceği'ni sevdiğini sanıyordum."

Yumruklarımı sıktım ve derin bir nefes verdim. Sakin olup görmezden gelebilirdim ama bu geçici bir çözümdü. Kara Kedi'yi bulmam gerekiyordu.

Eve gider gitmez anneme aniden yorgun hissetmeye başladığımı söyleyip odama çıktım. Çantamı bir kenara koydum ve yatağıma çıktım. Düşünmeye başladım, Kara Kedi'ye nasıl ulaşacaktım?

Daha önce ona nasıl ulaşıyordum ki? Onunla sadece Uğurböceği olarak mı görüşüyordum? Evet, muhtemelen. Çünkü kimliklerimiz gizliydi. O halde Kara Kedi kimliğimi nasıl biliyordu? Öğrendikten sonra nasıl görüşmeye başladık?

Hafızam kaynolmadan önce her şeyi planlamıştım ve bu durumu da şansa bıraktığımı hiç sanmıyordum. Doğruldum ve yere indim. Günlüğümü mü karıştırmalıydım? Hayır, bu bir vakit kaybıydı çünkü henüz okunmayan bir sürü sayfa vardı.

Çekmecelerimi karıştırmaya başladım. Yine bir şeyler bıraktığıma emindim. Orada ne bulmayı umduğumu bilmiyordum, sadece arıyordum işte. Sonunda çekmecelerimin birinde bir not ve yanında da üzerinde kırmızı bir buton bulunan kumanda buldum.

"Acil bir durum olursa bu butona bas."

~Kara Kedi

Haklı olduğumu biliyordum.

Derin bir nefes verdim ve butona bastım. Birkaç dakika beklemiştim ama gelmemişti. Bu yüzden butona bir kez daha bastım.

Yine gelmemişti.

"Umarım flörtöz Kedi kimliğinin arkasında aslında yoğun bir hayat sürmüyordur," diye iç çektim. "Gerçi öyle olduğunu sanmıyorum. O, yoğun bir hayat süremeyecek kadar ciddiyetsiz biri."

Bekliyordum. Ona ihtiyacım olduğuna inanamıyordum.

Kumandayı masanın üzerine koydum ve umutsuzca günlüğümü elime aldım. Zaman kaybı da olsa başka çarem kalmamıştı. Sayfaları kurcaladım.

Bu sırada bir erkek sesi kulaklarımda yankılandı, "Geciktiğim için üzgünüm, böceğim."

Bu defa şaşırmış veya korkmuş değildim. Onun bu ani gelişlerine çoktan alışmıştım.

Ve onun geleceğini biliyordum.


-xing, 2021

FinifugalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin