"Belki de artık ayrılmalıyız, Leydim."
***
Kapı açıldığında günlüğümü masanın üstüne koydum ve Kara Kedi'nin yanıma gelmesini beklerken şezlongun üstüne oturdum. Kara Kedi de gelip yanıma otururken aramızda büyük bir sessizlik hakimdi.
"Teşekkür ederim," diye bozdum sessizliği. "Geldiğin için teşekkür ederim."
Kara Kedi kollarını bağlarken iğneleyici şekilde konuştu, "Ben gelmesem ne yapmayı düşünüyordun?"
Biliyordum. Bu konuyu açacağını, bana kızdığını ve ona bir açıklama yapmamı beklediğini biliyordum.
"Özür dilerim," dedim derin bir nefes verirken. "Muhtemelen şimdi benden bir açıklama bekliyorsun ve yaptığımın aptalca olduğunu biliyordum."
Çattığı kaşlarını serbest bıraktı yere bakarken. "Bize yardım etmek istediğini anlıyorum Marinette ancak bunu başka yollarla yapmalısın." Bana döndü, "Böyle değil, beni endişelendirerek ve kendini tehlikeye atarak değil. Senin güvenliğin, bir süper kötünün kimliğinden daha değerli."
"Benim hakkımda endişelenmene gerek yok, Kedi, ben iyiyim."
"Shadow Moth çok güçlü ve... sana zarar verebilirdi." Bunu söylerken gözbebekleri titriyordu. "Ve ben seni kaybetmek istemiyorum, Leydim." Kollarımı iki yanından sıkıca tutan elleri, beni korumak istediğini fazlasıyla belli ediyordu.
Korktuğunu görebiliyordum.
"Beni sürekli kontrol etmene gerek yok, Kedi," dedim sakin bir sesle. "Kendimi korumayı öğrenmeliyim."
"Ama seni koz olarak kullanacaklarını biliyorduk. Daha sık buraya gelmeliydim," dedi kedi kulakları aşağı düşerken. "Ve sen de gözümün önünde zarar görmek üzereydin." Ellerini kollarımın iki yanından çekip şezlongtan kalktı ve kollarını bağladı.
"Kara Kedi, kendini suçlama lütfen, bu benim hatamdı. Özür dilerim. Bir daha asla hem kendimi hem seni tehlikeye atacak hiçbir şey yapmayacağım, söz veriyorum."
Onun üzüldüğünü ve ilk defa bu kadar kırgın göründüğünü farkedince dayanamamış ve hata yaptığımı kabullenmiştim. Onun bu duygusal ruh halinden çıkacağını ve eski palyaço haline çoktan döneceğini düşünmüştüm, konunun kapanacağını ummuştum.
Ama öyle olmadı.
Aksine, kollarını çözmeden ve bana bakmadan derin bir nefes verdi, "Sorun değil," dedi. "Sadece artık bu konuyu kapatıp bir çözüm yolu bulmalıyız."
Ben onun ne demek istediğini anlamaya çalışırken o bana döndü, kollarını çözdü ve bana yaklaştı. Elimi tuttu, "Belki de artık ayrılmalıyız, Leydim."
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken dudaklarım da aralanmıştı, "N-ne demek istediğini anlamıyorum."
"Eğer bu oyunu bitirip herkesi ayrıldığımıza inandırırsak artık güvende olursun. Sen de bu baskıdan kurtulmuş olursun, başından beri istemediğin bir durumdu zaten."
Göğsümde bir şeylerin canımı yaktığını hissettim.
Başından beri bu saçma oyunu istemediğim ve baskı altında hissettiğim doğruydu; Kara Kedi haklıydı, insanları ayrıldığımıza inandırmamız herkes için daha iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Finifugal
Fanfiction"Gardiyanlığı bıraktığım an hafızamı kaybedeceğimi zaten biliyordun." "Yine de bunun bitmesinden nefret ediyorum." -xing, 2021