"Dünya'yı bu hale getiren şey aşkımızdı, Leydim."
***
"Marinette!"
İnceliyor olduğum eski tasarımlarımdan gözümü ayırdım ve içeri giren Adrien'a baktım. Endişeli miydi, heyecanlı mıydı? Bilmiyorum ama ses tonu normale göre daha yüksek çıkıyordu.
"Kara Kedi ile aranda bir şey olmadığını söylemiştin, neden şu an medyada sevgili olduğunuz yazıyor?"
Şaşırmış görünmüyordu, her şeyi biliyor gibi rahattı. Sanki benimle uğraşmak istiyor ya da ağzımdan laf almaya çalışıyor gibi görünüyordu.
"Gerçekten hiçbir şey bilmiyor ve şaşırdığın için mi soruyorsun yoksa öylesine mi?"
Gözbebekleri küçüldü, yakalandığını hissetmiş olmalıydı. Gözlerini kaçırdı ve güldü, "Tamam, Kara Kedi ile gerçekten sevgili olmadığınızı ve sadece oyun yaptığınızı biliyorum." Kollarımı kavuşturup ona bakmaya devam ettiğimde daha fazlasını söylemek zorunda hissetmiş olacak ki devam etti, "Alya'dan öğrendim."
Kollarımı çözerek gülümsedim, "Tabii ki Alya'dan öğrendin, Kara Kedi'den öğrendiğini düşünmüyordum zaten."
***
Sevgili günlük,
Bugün Kara Kedi akumalandı. Bu gerçekten...garipti?
Adrien'a bir bere ördüm ve ona bunu vermek istiyordum. Alya ve diğer kızlar beni bu konuda cesaretlendirmeye çalışıyorlardı.
Ama her zamanki gibi ben bir umutsuz vakaydım.
Sonunda bu durumdan bıkmış olacak ki, Rose beni geri gönderdi. Bunu yapmak zorundaymışım gibi hissettirdi bana. Bu yüzden ben de geri gittim.
Nathalie, Adrien'ın hâlâ evde olmadığını söyleyip beni içeri almadığında başka bir yolum kalmadığını düşünerek Uğurböceği'ne dönüştüm. Sadece beş dakikalığına gidecek ve hediyeyi odasına bırakıp dönecektim.
Ve... Yaptım! Bunu gerçekten başardım!
Adrien'ın hediyesini masanın üzerine bıraktım, notumu da bırakıp odadan çıktım hızlıca. Geriye sadece onun tepkisini beklemek kalıyordu. Belki o da beni seviyordur?
Ama bir hata yapmıştım.
Tavşan-X, beni gördüğü ilk yerde yakaladı ve herhangi bir hata yapıp yapmadığımı sordu. Zaman akışı bozulmuştu.
"Hayır," dedim. Yapmamıştım, öyle sanıyordum. Sadece Adrien'a hislerimi belli eden bir hediye vermiştim. Bu bir sorun sayılır mıydı?
Yenmem gereken bir süper kötü olduğunu söyleyip beni oraya götürdü. Kara Kedi'nin yanına...
İşte bunu beklemiyordum.
O, akumalanmıştı. Ama... Ne zaman? O an yaptığım bir hatanın sonucu, gelecekte buna sebep olabiliyormuş.
Kara Kedi -daha doğrusu Beyaz Kedi- bir çatıda oturmuş, şarkı söylüyordu. "Küçük kedicik çatıda, leydisi olmadan yalnızca."
"Kara... Kedi?" Onun bu halde olduğuna inanamamıştım aslında.
Beni görünce sevinerek yanıma geldi, "Leydim, seni kaybettiğimi sanmıştım."
Bana bir şey mi olmuştu ki?
Ama o ifadesi bozulup aniden mucizemi istediğinde savunmaya geçmiştim. İyi görünmüyordu, ruh hali sürekli değişiyordu. Bir an mucizemi isteyen asi bir kedi gibi görünürken başka bir an benden özür dileyip beni incitmek istemediğini söylüyordu.
Asıl sorun, bu değildi.
"Bana mucizeni ver, Marinette!"
Ne? Bunu ona hiç söylememiştim!
Şehir tamamen suya batmış ve beyaza bürünmüştü. Suyun altına baktığımda ise yan yana duran iki heykel görmüştüm. Dokunduğum an kaybolan benim ve Hawk Moth'un heykeliydi.
Yani geçmişte yok olmuştum. Kara Kedi haklı sayılırdı, kısmen beni kaybetmişti. Şimdi ise her şeyi düzeltmek zorundaydım.
"Dünya'yı bu hale getiren şey aşkımızdı, Leydim."
Nasıl bir hata yapmıştım da Kara Kedi ile aşk yaşamıştım ki? Onunla ilgili hiçbir şey yapmadığıma emindim. Biz hiç aşk yaşamamıştık.
Tılsımımdan gelen nesne bir silgiydi. Her şeyi silmeliydim.
Kara Kedi her şeyi yok etmek için bir hamle yaptığında onu durdurdum ve mucizemi vereceğimi söyledim.
"Ben artık Kara Kedi değilim, ben Beyaz Kedi'yim."
Ona yaklaştım, "Benim için hep Kara Kedi olarak kalacaksın."
Ona yaklaştım, yaklaştım, yaklaştım. Öpmek üzereyken boynunda asılı olan çanı aldım ve akumayı çıkarıp temizledim.
Beyaz kelebek, Kara Kedi'nin ellerine konduğunda Kara Kedi gülümsedi. Tavşan-X beni almaya geldiğinde ise endişeyle bana baktı. "Marinette?"
Hâlâ bana Marinette diyordu ama kimliğimi bilmesi aslında büyük bir tehlikeydi. Bugün anlamıştım.
"Her şeyi düzelteceğim, söz veriyorum." Ona sarıldım ve kendi zamanıma döndüm.
Adrien beni odasından çıkarken görmüş olmalı ve kimliğimi öğrenip başkasına söylemiş olmalıydı. En iyi tutulan sırlar paylaşılmayan sırlardı bu yüzden Adrien'ın kimliğimi öğrenmesi demek, Kara Kedi'nin de kimliğimi öğrenmesi demekti.
Her şeyi düzelttim ve aslında Adrien'a o hediyeyi Marinette'den imzalı olarak vermedim. Her şey değişmek zorundaydı. Kara Kedi'nin bana aşkı da dahil, her şey değişmeliydi.
Aşkımız çok tehlikeliydi.
***
"Belki en başında beni sevdiğin için onu reddetmiş olabilirsin ama sonra onu reddetmenin sebebi kesinlikle tehlikeden korkman gibi görünüyor."
Derin bir nefes verip ona döndüm, "O zamanki düşüncemi bilmiyorum ama gerçekten böyle düşünüyor olabilirdim. Sonuçta yenmemiz gereken bir süper kötü vardı ve bizim birbirimize olan aşkımızı kullanabilirdi."
"Ona aşık olduğunu kabul ediyorsun yani?"
Adrien'ın yüzünde bir sırıtma olduğunu farkettiğimde kaşlarımı çattım. "Şansını zorlama istersen."
-xing, 2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Finifugal
Fanfiction"Gardiyanlığı bıraktığım an hafızamı kaybedeceğimi zaten biliyordun." "Yine de bunun bitmesinden nefret ediyorum." -xing, 2021