8

633 99 69
                                    

Merhaba! İyi okumalar, bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen 🥺💞

-

Meyhanenin önüne gelmişlerdi. Yunho, babası ve Mingi yoğunluğu azaltmışlar meyhanenin önünde dinleniyorlardı. Seonghwa ve Hongjoong onları görmüşlerdi. Hazır fırsat bu fırsatken onları Seonghwa ile tanıştırmak ve meseleyi onlara da anlatmayı kafasından geçirdi Hongjoong. Evet şu an tam sırasıydı. Seonghwa'nın kulağına fısıldadı.

"Hadi onlara da söyleyelim."

"Tamam."

İkisi birlikte onlara yaklaştılar. Yunho ve Mingi garipseyici bakışlarla Hongjoong ve Seonghwa ikilisine bakarken babası sanki bir şeyi anlamaya çalışırcasına bakıyordu. Hongjoong buna aldırış etmeden yanlarına kadar vardı. İlk önce tanıştırmalıydı.

"Yunho ve Mingi, Seonghwa'yı- yani Lider Seonghwa'yı tanıyorsunuz, değil mi?" diye söze girişti. Onların yanında da Seonghwa diyemezdi, kesinlikle dikkat çekerdi.

"Evet?" Yunho cevap verdi. Hongjoong zaten bildiği cevabı alınca babasına döndü.

"Babacığım, Park Klanının lideri Seonghwa. Büyük ihtimalle tanımıyorsunuzdur, daha yeni lider oldu." dedi Seonghwa'yı göstererek. Adam şaşkınlığını gizlemekten alı koyamamıştı kendini. Duyduğu şeyler ona çok fazla yakın şeyleri çağrıştırıyordu fakat şimdilik bir şey belli etmeyecekti. Henüz kesin bir şey yoktu zaten ortada. Telaşlanması için çok erkendi.

"Merhaba." Seonghwa elini uzattı. Bay Jeong kibar bir şekilde Seonghwa'yla selamlaşıp yerine oturdu. Normalde bir lider ile bu kadar yakın davranamazlardı ama Seonghwa, Hongjoong ve Hongjoong'un yakınlarına karşı uzak davranamıyordu işte.

Bay Jeong biraz eğilir gibi olmuştu ama Seonghwa buna izin vermedi. Koskoca adamın karşısında eğilmesini seyredemezdi.

"Lütfen bayım, eğilmenize gerek yok. Babam, Park Rangwoo gibi değilim ben. Bana şükran duymanızı istemiyorum sizden." Bay Jeong, o adamın adını duymasıyla bir anlığına donup kalmış; içini ufaktan bir korku ve endişe kaplamıştı.

"Sizi buralara hangi rüzgar attı peki Lider Park? Klanınızdan bu kadar uzağa gelmenize, mevsim değiştirmenize sebep olan şey ne?"

"Aslında oğlunuz efendim."

"Oğlum mu?" Pekala, bu durum karmakarışık bir hâl alıyordu.

"Oğlunuz Hongjoong için, efendim." Hongjoong'un Seonghwa'yla ne ilgisi olduğunu düşünüyordu şu an.

"Vücudunda enfeksiyon gibi bir şey var muhtemelen. Burada da bir doktor göremiyorum, sizin de izninizle onu ve sizleri klanıma davet etmek isterim. En azından o iyileşene kadar."

"Neyin var Hongjoong? Neden bizlere söylemedin?" Seonghwa dışındaki herkes telaşa kapılmışken Hongjoong bir yalan uydurmayı düşündü.

"Ben de bilmiyorum fakat Lider Park yardımcı olabileceğini söyledi. Ona güveniyorsunuz, değil mi?" Hongjoong biraz şaşkın ve gergin bakışlarla manevî babasına ve arkadaşlarına baktı.

"Elbette. O bir lider, ona güvenmeyip kime güvenebiliriz ki?" Bay Jeong, Seonghwa'ya gururla bakarken; Seonghwa her zamanki narsist gülümsemesinden farklı olarak mütevazı bir gülümseme ile teşekkür etti.

"Hongjoong'la nasıl tanıştınız Lider Park?" Bay Jeong'un soruları hız kesmeden devam ederken Hongjoong ve Seonghwa her saniye daha çok geriliyorlardı. Bu kadar soruya ne gerek vardı?

Heavenly Omega | SeongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin