İyi okumalarr!!!
—
3 hafta. Bir insanın kendini kaybedip çökmesi için çok uzun bir süre.
Wooyoung 3 haftadır sürünüyordu.
3 haftadır görmediği çiçek, hediye kalmamıştı. Choi San aklınca kendini affettirmeye çalışıyordu. Kendini çok zeki sansa gerek ki Wooyoung'un onu affedeceğini sanmıştı. Böyle bir durum kolayca affedilecek bir şey değildi. Affedilebilir bir şey miydi ki bu yaptığı?
Onlar nişanlıyken başka bir omegayla yatmış olmasını nasıl sindirebilirdi? Kendisine dediği "Sen benim hayatımın tek aşkısın." sözünü nasıl çiğnemişti böyle iğrenç bir şekilde? Choi San, orospu çocuğunun tekiydi.
Kim bilir o omegaya neler söylemişti, ona kurduğu cümlelerin aynısı kurmuştu belki de o omegaya da? Wooyoung daha önce hiç bu kadar değersiz hissetmemişti. Yıllardır aynı omeganın hayaliyle uyuyordu belki de Choi San. Onunla yaptığı bu evliliğin doğru karar olup olmadığını sorgulamaya başlamıştı.
Bütün bu yaşananlara kendisinin sebep olduğunu da düşünmüştü, tek bir gün sadece. O suçlu değildi. Choi San'a karşı hiçbir sadakatsizlik belirtisi göstermemişti. Anlaşılan karşısındaki alfa, kendisi kadar sadakatli değildi. Belki de Wooyoung'un ne kadar aptal olduğunu düşünüp kendince eğlenmişti bu süre boyunca.
Günün sonunda Wooyoung, Choi San denilen alfayı asla affedemezdi. Bunu yapacak kadar aşık olamazdı, ona yaşattığı bok gibi 3 haftanın ardından hâlâ aşık olamazdı Choi San'a.
İşte Wooyoung bunları yemek masasına oturmuş tabağındaki yemekle oynarken düşünüyordu. Birlikte yemek yemeyi geçin, Wooyoung günlerce hiçbir şeye dokunmamıştı bile. Bazı günler Yongbok'un ısrarıyla bir şeyler giriyordu midesine. Ama asla ama asla Choi San'la aynı masaya oturmadı. Yongbok'tan istediğinde odasına kadar geliyordu yemeği. Choi San'ın yüzüne bile bakmaktan tiksiniyordu.
Midesi daha fazlasını kaldıramayınca tabağını öteleyip masadan kalkmıştı. Ağır adımlarla yemek odasından çıkmış, koridordan kendi küçük odasına yönelmişti. Yanından geçtiği saray görevlileri onu dikkatlice süzüyordu, Wooyoung bunları fark edemeyecek kadar aptal değildi.
Muhtemelen mosmor olmuş göz altlarına ve baygın görünen yüzünden dolayı onu süzüyorlardı. Ne kadar komik, değil mi? "Umarım Choi San eseriyle eğleniyordur." diye geçirdi içinden.
Koridorun ayrımındaki yolda sağ tarafı seçip devam edecekken tanıdık alfa kokusunu alınca kendini ondan uzaklaştırmak için adımlarını hızlandırmıştı. Ne yazık ki Choi San daha hızlıydı. Wooyoung'a seslenmiş ve kendine bakmasını sağlayabilmek adına bileğinden tutmuştu. Wooyoung ise sadece bileğini kurtarmaya çalışmıştı.
"Wooyoung beni affetmeyecek misin? Ne kadar pişman olduğumu görmüyor musun?" diye yakınmıştı genç klan lideri. Eşinin kendisini affetmesi için daha neler yapması gerekiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heavenly Omega | Seongjoong
FanfictionPark Seonghwa genç, asil bir klan lideriydi. Kim Hongjoong ise toplumdan uzak, biraz farklı bir betaydı. Tabii klanına bildirdiği üzere. . . "Herkes yalan söyler, sadece bazılarınınki bembeyazken bazılarınınki karanlıktır, hem de çok karanlık." . . ...