Yolu Yok, Ati242

-21-

Selamlar, son üç dört bölüm demiştim. O biraz daha arttı ama olsun. Finale koştuğumuzu bilin yeter.

Bir de kapağı falan değiştim, umarım beğenmişsinizdir. Zaten kitap bir final olsun, düzenlemeye alacağım, eski bölümler biraz karışık o yüzden.

İyice güzel olcak yani, isterseniz düzenleyince gelir okursunuz yine. Tabii size kalmış o kısmı.

Şimdilik iyi okumalar bol yorumlar, bölüm sonu size bir şey soracağım. Bol bol yorum yapın yoksa; 🦋🔪🤚🏻🥰

Ceylan Kartal

/2 hafta sonra/

Okulun bahçesinde, çardak kısmında oturmuş sohbet ediyorduk bütün bir grup. Öğle arasında olduğumuz için rahattık, sohbet muhabbet dönüyordu.

Zaten her türlü konuşmaya başlayınca rahat bir şekilde akıyordu muhabbet. Çokta çabalamamıza gerek kalmıyordu.

Atilla arkama oturmuş, bense sırtımı onun göğsüne yaslamıştım iyice kaykılarak ve dizlerimi de kendime çekmiştim, o da arkadan bana sarılmış şekildeydi.

Gözlerimi bizim grupta gezdirdim, herkes manitinin yanındaydı. Lorin ve Emre yan yanaydı.

Lorin kafasını, Emre'nin omuzuna koymuş Emre ise onun saçlarıyla oynuyordu. Eren ve Naz birbirleriyle konuşuyor, Fırat ve İzem ise milletle dalga geçiyordu.

Güzel bir gruptuk, eğlenceliydik, birbirimizi anlıyorduk, her zaman birbirimizin arkasındaydık en önemlisi.

Neredeyse 4-5 ay olmuştu tanışalı ama şimdiden birbirimizle olan ilişkilerimiz aşırı sağlamlaşmıştı.

Hele de Naz, Lorin ve İzem'le. Hem de ilk günden beri çok iyiydik, bu zamana kadar adam akıllı arkadaşı olmamış benim için, büyük bir şeydi bu.

Bu düşüncelerimle kendi kendime gülümsedim, "Ne oldu? Neden güldün bakalım?" dedi Atilla saçlarımla oynarken.

Omuz silktim, "Kısacık sürede bu kadar güzel arkadaşlıklar kurmak garip ve güzel geldi de" dedim normal bir tonda.

İzem bu dediğimle sırıtıp önündeki jelibonu fırlattı kafama, ben de yakaladım. "Duygusallaşma döverim kadın" güldüm, "Ya yok mutluyum yok duygusallık" dedim ve elimdeki jelibonu ağzıma atıp çiğnemeye başladım.

Atilla kafasını kafamın yanına doğru yaklaştırıp fısıldadı, "Ben de çocukluk aşkımla tekrardan karşılaştığıma ve şu anda onun benim kollarımda olduğuna inanamıyorum" bu söyledikleriyle gözlerimi kapatıp gülümsedim.

O da yanağımı öptü, "Hakettik ama he? Ne dersin" dedi kısık sesle. Onu onayladım, "Hakettik tabi lan" kıkırdadı benim söylediğim şeyle.

"Umarım daha fazlasını da hakederim hımm?" diye kıkırdayıp boynumu öptüğünde gözlerimi kocaman açıp "Suss" diyerek dirseğimi karnına geçirdim.

"Ahh" diyip gülmeye başladığında bizimkiler döndü. Neyse ki az önceki yaptığını ve söylediğini görmemişlerdi. "Aptalsın" dediğimde Naz 'hayırdır' bakışı attığında "Tikime dokundu da" diyip geçiştirdim.

Lorin kafasını Emre'nin omuzundan kaldırıp "Çok mutluyuz amık, umarım bir sik olmaz" onun bunu söylemesiyle Emre "Ya güzelim bi ağzını hayra aç ya" dediğinde omuz silkti Lorin.

"Ya ne bileyim bir anda geldi içime öyle" diyip tekrar omuzuna geri koydu kafasını. Naz kulağını çekip tahtaya vurdu, "Olum harbiden hayra açık ağzınızı, aşırı mutluyuz olmasın bir şeyler" dedi.