-20-

377 30 123
                                    

Selam çavolar, başınıza taş yağacak kimse söylemeden bölüm yazdım bu kitaba!

Şöyle bir şey söyleyeceğim ki, kendinizi hazırlayın. Finale doğru adım adım, son iki ya da üç bölüm sonra final bölümü gelecek...

Sonunda bitiriyorum bu kitabı, sonunda.

En eski iki kitabımdan biri, ilki Dj Dark ikincisi Yolu Yok. Aşağı yukarı 5 yıldır Wattpad'deyim ama hala kitap bitiremedim çıldıracağım.

Neyse bitiyor işte güzel...

Ama ne yapayım zibilyon tane kurgum var, ki taslaklarımda da 70 üstü taslak var...ve ben sürekli yeni kurgular kuruyorum. Hiç kızmayın içimden geliyor ve mutluyum ne yapayım yani...olur öyle şeyler bence.

Çok konuştum galiba kusura bakmayın, sizi seviyorum iyi okumalar bol bol bol yorumlar!


Ceylan Kartal

/2 ay sonra/

Atilla beni duvara yasladığında gözlerim hafif aralanmıştı. Kollarını iki tarafıma yaslayıp beni duvarla arasında bıraktı ve yüzüne kocaman bir sırıtış yerleştirdi.

"Bir haftadır bir kez bile öpemedim seni farkında mısın?"

Bunu söylerken dudaklarını yalamıştı, bende istemsiz sırıtmıştım onun bu haliyle. "İlla öpmen mi gerek?" diye sorduğumda ise çocukça başını sallayıp konuştu.

"Öpemezsem dudaklarını, ayılamıyorum kızım ben

Hayat suyum sanki bi nevi, anlayamıyorsun tabii sen"

Kafiyeli iki cümle söylemesiyle kahkaha attım. "Bir de şarkı yaz istersen Ati" diyip gülmeye devam ettim.

Dudaklarıma bakarak yaklaştı, "O dudakların için inan bir çok şey yaparım ben" dudağımı dişledim, "Yeter lan kafiye yapmayı bırak" dedim ne diyeceğimi bilemediğim için.

"Olurr onun yerin şunu yapayım o zaman" diyip dudaklarımızı birleştirdi. İkimiz de gözlerimizi kapatmıştık ve birbirimizin dudaklarını öpüyorduk.

Atilla bana daha da yaklaşıp beni biraz daha duvara yasladığında kollarımı onun omuzlarına çıkartmıştım. Bir elim ensesinde saçlarını severken diğer elim öylece omuzunda duruyordu.

Atilla tam başka bir hamle yapacakken odasının kapısı açıldı ve ben refleksle direkt onu üzerimden ittim.

"Abi?"

İkimizin de gözleri kapıya döndüğünde Atilla sinirle "Gülsüm sana kaç kez söylemem gerek lan? Kapımı çalmadan girme şu odama" diye bağırdığında Gülsüm'ün kaşları çatılmış ve yüzü düşmüştü.

Ben Atilla'nın kolunu tutup "Bağırma kıza" dediğimde ise yüzünde ufak bir tebessüm oluşmuştu.

"Tamam be ne kızıyosun üff yemedik odanı, ama sen bir şeyler yiyorsun belli" diyip kahkaha attığında gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

"Abicim sus" dedi Atilla gözlerini kocaman açıp, fakat Atilla'nın kızması onda hiçbir etki etmiyor tam tersi onu daha da keyiflendiriyordu.

Bu arada zaten anladınız da Gülsüm, Atilla'nın küçük kız kardeşi. O 7.sınıfa gidiyor, aramızda 3-4 yaş falan var.

Ben de onunla bir hafta önce falan tanıştım, ha tabii Atilla'nın annesi Merve ablayla da tanışmış oldum otomatik olarak.

Öyle, daha babasıyla tanışmak kısmet olmadı ama bakalım, zaten Atilla da babam dışında herkesle tanıştı bizim.

Yolu Yok, Ati242Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin