Ceylan Kartal
Dersten pek bir şey anlamıyordum, "Üf beynim aktı amk" dedim sessizce. O da güldü. Ona baktığımda, defterinde bir şeyler yapıyordu. Tabii kide merak ettim.
Elindeki kalemle bir şeyler yazıyor, sonra beğenmeyip siliyor. Sonra yazıp okuyor, kalemiyle ritim tutuyordu. Sanırım rap yazıyor.
Onu izlemeye başladığımda ilk başta sadece hareketlerine ve ne yaptığına bakıyordum. Sonrasında bakışlarım yüzüne kaydı.
Tatlı bir çocuktu, hatta galiba yakışıklıydı da. Ne yazdığını merak etmiştim bakmaya çalışıyordum ama bir yandan da çaktırmamaya çalışıyordum. "Gözün çıkçak şimdi Dikizci" diyerek gülen Atilla'ya baktım.
O öyle gülünce ben de güldüm ve önüme döndüm. "Bana dikizci demeyi bırak artık" dedim elimdeki kalemle oynarken. "Cık, hoşuma gidiyor" diyip sırıttı.
Sonra bana bakarak "Merak ettiysen, söz yazıyorum, gerçi biliyorsun zaten rap yaptığımı" dedi defteri göstererek.
"Bakabilir miyim" dediğimde önce tek kaşını kaldırdı, sonra "Olur tabii" dedi ve defteri ortamıza getirdi. Kelimelerin akıcılığı baya hoştu. Ben beğenmiştim açıkçası, rhymları, lirikalitesi de baya iyiydi.
Şaşırmış bir yüz ifadesiyle bakıp "Baya başarılısın ya" dedim. Bazı yerlerde sürekli tekrar eden kelimeler vardı Mesela; 242, Ati242 vs. "İki dört iki ne?" dedim.
"Oha sonunda doğru söyleyen biri, gel öpçem seni" diyip hamle yaptığında geri çekildim.
"hoşt"
"Pardon" diyip güldü. "Ati242 benim mahlasım. 242'de Antalya alan kodu" dediğinde başımı salladım.
"Mantıklı" dedim. "Sen anlıyorsun galiba rapten?" dediğinde başımı salladım. "Evet sayılır, ama çoğunlukla Almanca raplerle ilgileniyorum" diyip yazdıklarına bakmaya devam ettim.
Bazı altı çizili kelimeler vardı, onlar kararsız kaldığı kelimelermiş. Bir iki tanesine yardımcı oldum.
"Hiç dinletebileceğin parçan var mı?" dediğimde başını salladı. "Ama bilgisayarımda. Daha yüklemedik" dedi, "Ama eğer istersen, bir gün bize gelirsen dinletebilirim" dedi tebessüm ederek.
"Iı bilemiyorum, belki daha sonra" dedim normal olarak. "Tabi, sen bilirsin" dedi.
"Beat konusunu nasıl hallediyorsun?" dedim merak ederek. "Yani çoğunlukla hazır beat kullanıyorum. Daha bir beatmakerım yok" dedi. "Beat konusunda belki sana yardım edebilirim" dediğimde bu ilgisini çekmişe benziyordu.
"Vay be dikizci, daha ne tür süper güçlerin var? Efsane basketbol oynuyorsun, beat yapabiliyorsun, raple ilgileniyorsun??" dedi şakaya vurarak. "Imm bilemiyorum, belki zaman gösterir" dedim bende gizemli bir hava takınarak.
"Mm sevdim" diyip sırıttı. Ati sempatik ve kafaydı, sevmiştim. "Beat konusunda nasıl yardımcı olabilirsin pek anlamadım" diyince "Almanya'dayken rapper bir arkadaşım vardı, daha doğrusu kuzenim. o beat yapmayı öğretmişti. Hatta bazen onun beatlerini ben yapıyordum. Sıkıldığımda falan beat yapıyorum, eğlenceli" dedim normal bir şekilde.
"Vay anasını bee" dedi, "E o zaman bu parçanın beatini sen yaparsın he?" dedi gülerek. "Ajandama bakmam lazım Atilla" diyerek güldüm. Aynı anda güldük daha doğrusu. Kafamı hafif sağa çevirdiğimde kızıl saçlı bir kızın bize doğru kıskançlıkla baktığını gördüm.
Göz göze gelmiştik, kıza tek kaşımı kaldırıp baktıktan sonra umursamadan, konuşan Atilla'ya döndüm.
"Mahlasın var mı Ceylan?" dedi merakla. "Abartma istersen Atilla. Basit bir şekilde beat yapıyorum. Beat maker olacak halim yok ya" dediğimde ciddi bir şekilde "Daha dinlemedim yorum yapamayacağım ama neden olmasın" diyip sözlere geri döndü.
Tenefüs zilinin çaldığını farketmemiştim. Atilla "Hadi kalk zil çaldı" diyinceye kadar.
Ben çekildim, o da geçti. Sıramda tek başıma oturuyordum ki o derste göz göze geldiğimiz kız geldi yanıma.
"Merhaba yeni kız" dedi tehditkar bir sesle. Güldüm "Evet" dedim yüzüne bakarak. "Kısa konuşup gideceğim" diyince gülerek "Dur tahmin edeyim, 'Ati'den uzak dur, o benim ve tabii ki de o senin sevgilin' diyecektin değil mi?" dediğimde şaşırdı.
"He aynen tamam, şimdi gidebilirsin" diyince göz devirdi.
"Bana göz devirme gerizekalı, sevgilin mi değil mi bilmiyorum ama, onda gözüm falan yok. Hadi" dediğimde tam ağzını tekrar açacaktı ki
İzem ve Lorin geldi.
"Hadi Janset, hadi canım. Kış kış, rahat bırak kızı" diyip elini salladı Lorin. Kız da Lorin'le İzem'e bakıp gitti. İkisi gelince kenara kaydım otursunlar diye. İzem yanıma Lorin'de önümüzde sıraya bize doğru dönük bir şekilde oturdu.
"Ee Ceylan, sevdin mi benim kuziyi" diyince güldüm "Kafa çocukmuş" dedim. "Öyledir, ee sen nerden geldin?" diyince "Almanya'dan. Yani daha doğrusu şöyle ki, ben uzun bir süre Almanya'da yaşadım. Fakat şu son iki ay babamın işi için Afganistandaydık, sonra geri Almayaya, ordanda buraya" dedim.
"Almancısın yanii" dedi Lorin. "Aynen Almancı sayılırım, ama normalde Ankaralıyım" dedim. İzem "Ati de almancı sayılır, onlarda bir süre Almanya'dalardı ama uzun zamandır buradalar" diyince şaşırdım. "Hmm" dedim.
"Baban da baya karizma adam haa" dedi gülerek Lorin, İzem de onun dediğine güldü. "Teşekkür ederim" diyince Lorin'de "Ricakür Ederim" diyince üçümüz aynı anda gülmeye başladık. Sanırım arkadaşlarımı bulmuştumm...
✨✨✨

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolu Yok, Ati242
FanfictionAtilla arkasını dönüp resimdeki küçüklüğümü göstererek "B-bu sen misin?" dedi. Anlamayarak suratında baktım "Evet benim" dediğimde dudakları şaşkınlıkla aralandı. Ardından dudaklarında küçük bir tebessüm belirirken fotoğrafı işaret edip "Bu fotoğra...