-23-

552 39 168
                                    

Selam çavolar, kısa da olsa bir geçiş bölümüyle karşınızdayım. Hadi size iyi okumalar, çokça öptüm!

Ceylan Kartal

Yüzümü ve ellerimi temizlemiştik, Janset öğleden sonra okuldan gitmişti aynı şekilde Zeynep de. Şimdi ise okul bitmişti, biz sınıftan hep birlikte çıkmıştık; ben, Atilla, Naz, İzem ve Lorin. Koridorda konuşa konuşa yürüyüp okul bahçesine çıktık.

Yanımıza gelen kişilerle o tarafa döndük, gelenler ise; Fırat, Eren, Emre, Sema ve kavga olurken bizi ayırmaya çalışan kız. Eren büyük bir enerjiyle "Gidiyoruz di mi şimdi?" dediğinde hepimiz onun bu enerjisine güldük.

Biz başımızı salladığımızda Sema "Bizim kafeye gidelim, hem tanıdığın yeri güzel yerdir" dediğinde Atilla onu onayladı, "Aynen kanki bende seviyorum orayı ya" dedi. Atilla'ya döndüm ve Sema'nın yanındaki kızı kast ederek.

"Biz kavga ederken Ati'ye haber veren arkadaşın adı ne?" bunu söylememle kız çekingen ve korkar bakışlarla bana bakmaya başladı. Sema "Ha şey, o benim ikizim. Sena" dediğinde onu onayladım.

"Ben de Ceylan" dedim, yürümeye başlamıştık yürüye yürüye konuşuyorduk. Sena, çekingen bir şekilde bana dönüp "Ben çok üzgünüm ya, amacım sadece kavgayı ayırmaktı. Gerçekten ben..." cümlesini bitirmesine izin vermeden konuştum.

"Ya saçmalama kızım ne özürü, kötü bir niyetin yoktu. Sana kızmadım yani böyle düşünme" bu söylediğimle yüzünde kocaman bir rahatlama hissi oluştu. "Ama yine de.."

Başımı salladım "Valla bak sıkıntı yok, ayrıca çok memnun oldum ikinizle tanıştığıma" dedim gülümseyerek. Sema da Sena da aynı şekilde gülümsemeyle karşılık verdiler.

Konuşa konuşa bahsettikleri kafeye gelmiştik, hepimiz tek masaya sığamayacağımızdan garsonlar üç masayı birleştirdiler bizim için.

Çok kalabalıktık ama yine de bu fazlaca güzeldi. Kalabalık olmayı seviyordum, ama tabii samimiyet varsa.

Tekrardan konuşmaya gülmeye başlamıştık, mutluluğumuza kısa süreli bir ara vermiş olsak da hemen onun ardından devam ettirmiştik işte. Güzeldi, güzel gidiyordu ve artık bozulmamalıydı.

Ben Sema'ya dönüp gülümseyerek "Siz Ati'yle nasıl tanıştınız?" diye sorduğumda o da benim gibi gülümseyip konuştu.

"Biz önceden Atillalarla aynı apartmanda oturuyorduk. Hatta sadece Atillayla da değil, Eren, Emre ve İzemle de. Ortaokul arkadaşıyız zaten biz, ama sonra o apartman satılmak zorunda kalınca hepimiz dağıldık. Ama baya uzun bir süre aynı apartmanda falandık yani, tamamen kopmuş sayılmayız ama tabii o zamanki samimiyetimiz pek yok maalesef" dedi sonlara doğru sesini düşürerek.

"Ne güzel, bak şimdi tekrardan yakaladınız o samimiyeti. Hem de artı bir fazla kişiyle" dedim sırıtarak kendimi işaret edip.

Onlar buna gülerken bende güldüm ve "Cidden öyle sudan sebeplerle arkadaşlık bağı zayıflar mı lan. Ben inanıyorum eskisi gibi olursunuz, hatta ondan daha da iyi olursunuzz" bunu söylememle Sena gülümsedi.

"Umarım ya, çünkü o zamanlar baya iyiydik ve asla kopmuyorduk"

Omuz silktim "Ee yine kopmayın canım" Sema kaşlarını kaldırıp "Asıl siz nasıl tanıştınız da..." diyip eliyle ikimizi işaret edip "Bu hale geldiniz?" sorusunun sonunda da gülümsemişti. Herkes sırıtarak bize odaklanmıştı.

Emre "Küçüklükten dikmiş Ati gözünü kızcağıza yaa" dediğinde hepimiz kocaman kahkahalara boğulmuştuk. Sema ve Sena anlamadıkları için boş boş baktıklarında ise "Pardon, afedersiniz cidden. Biz Ati'yle küçüklükten tanışıyoruz da" şimdi anlamışlardı.

"Düzeltme yapıyorum, 'biz Ceylanla çocukluk aşkıyız da' Almanya da tanışmıştık, o zamanlardan yani" dediğinde bu sefer bende gülmüştüm.

"Evet öyleyiz" Sena 'anladım' der gibi bakışlar atarken Sema "Oha ilk okul zamanlarında sen Almanya'daydın oğlumm. Harbiden küçükcükken dikmişsin gözünü kızaa, şerefsiz Ati ya" dediğinde yine gülmüştük.

Sürekli gülüyorduk ama komikti işte neden gülmeyelim ki?

Sena "Baya yakışıyorsun yalnız" dediğinde gülümseyip teşekkür ettim iyi kızlardı. Aşırı kafalardı.

"O değil de siz sonunda olabilmişsiniz?" dedi Sena diğerlerine dönüp. Hepsi aynı anda "Biz mi?" dediğinde bu hepsinden daha da komikti. Onlar dışında; Ati, ben, Sena ve Sema gülmüştük bu hallerine.

"Evet evet siz, hepiniz. Sonunda amıkkk" dedi Sema, "Hiç öyle bakmayın, dedikoducu kızların hepsinin dilinde siz vardınız. Hatta şu cümleyi çok net hatırlıyorum 'Ay şu Emre'yle Lorin de bir birleşemedi yaaaa'" diye ekledi Sena.

"Övünmek gibi olmasın hepsi benim eserim"

Bunu şakayla karışık dalga geçercesine söylemiştim. Atilla bana 'sen iflah olmazsın' bakışı atarken ben saçımı savurdum. İzem "Grubun anası anası beee" dediğinde kıkırdamıştım, Sena ve Sema'ya dönüp "Yok mu sizin de kavuşamadığınız, şakk diye hallediyim" dediğimde güldüler.

"Bir şey diyim mi yok valla" dedi Sena utangaçça, Sema ise "Madem öyle olursa söyleyeyim agacım, baksana kaç yıldır burnunun dibini göremeyen bizimkileri bile yapmış" dediğinde başımı salladım.

"Ee heralde canım; ben yani Ceylan yaa" kıkırdadım, Atilla elleriyle beni gösterip "Geldiği gibi her birimize love oklarını fırlatan kişi; Eros'un kızı Ceylannn" dediğinde hepimiz gülmüştük.

Aklıma gelen şeyle gülümsedim "Hayır, Eros'un kızı; Astral" bunu söylediğimde Atilla'nın gözleri aydınlandı.

"Yoksa..."

Başımı salladım, "Evet, mahlasımı seçtim. Mahlasım; Astral" yapıp ellerimle havada görünmez bir tabela yaptım. İki tarafa açarak. Naz "Bir şey diyim mi? Bence aşırı hoşş" dedi, Lorin "Ben baya beğendim laaann" dedi, İzem de onayladı.

Emre "Harbiden lan fena olmuşş, zınkk hesabıı" dediğinde buna çok gülmüştüm, "Lorin, çocuğu da kendine benzetmişsin" dediğimde Lorin başını salladı "Ee heralde güzelim" ardından Emre'nin yanağından makas almıştı.

Sema "Lan sen de mi rapçisin!" dediğinde gülüp başımı salladım, "Hayır, ben beatmaker'ım desem daha doğru olur. Ati242'nin Beatmaker'ı Astral!" dedim. Atilla bana sıkıca sarılıp, "İşte bu be kızımm" dedi.

Sena "Vay be, geleceğin parlak yıldızlarıyla aynı masada oturuyoruz şu an vaov" dedi, Fırat güldü "Beni de katın o parlayan yıldızlara, Fro" dediğinde kıkırdadık, Eren "Beni de beni de; Ero" dedi.

Sema ise "Aynen öyle ya" diyip komik ve güzel bir kahkaha atmıştı. Sena'yı da Sema'yı da çok sevmiştim, anında içim ısınmıştı onlara.

Kalabalık, ama güzel bir grup olmuştuk. En önemlisiyse çok mutluyduk. İçimden bir his beş yılda geçse, bu masadakilerle aynı olacağımızı söylüyordu. Umarım gerçekten de öyle olurdu.

✨✨✨✨

Umarım beğenmişsinizdir sizi seviyorum!

Yolu Yok, Ati242Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin